İNGİLİZLER EKSANTRİK, FRANSIZLAR KLASİK!
İNGİLİZLER EKSANTRİK, FRANSIZLAR KLASİK!
ELLE ONLINE
09 Mayıs 2014
ELLE: Kadın estetiği hakkında ne düşünüyorsunuz?
P.C.: Kadınların bedenleriyle barışık olmaları hoşuma gidiyor. Örneğin stilini asla beğenmediğim Kim Kardashian'ın vücut hatlarını gösteren kıyafetler giymesi, bedenini sevmesi pozitif bir yaklaşım. Nina Ricci de zaten sadece genç, ince ve “kusursuz” bedenli kadınlara hitap etmiyor.
ELLE: Nina Ricci'yi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
P.C.: Şimdilik Paris ve Dubai'de birer butiğimiz var. New York ve Londra'ya da açılmayı planlıyoruz. Ayrıca insanların Nina Ricci'yi niş marka olarak görmekten vazgeçmelerini istiyorum. Koleksiyonlardaki ürünleri dengelemek, gece ve gündüz hatlarını bu amaç ışığında yenilemek, hedeflerim arasında.~ ELLE: Paris ve İngiliz stili arasında nasıl bir fark var?
P.C.: Isabella Blow, Daphne Guinness gibi kadınların İngilizlerin eksantrik tarafını beslediğini yadsıyamayız. Bu kadınlar yeri geldiğinde yanlış seçimler de yapabiliyor. Sadece giyiniş tarzı olarak değil davranış ve hayat stili anlamında da çok daha çekici olan Parizyen kadınlarınsa daha klasik bir stil anlayışına sahip olduklarını söyleyebiliriz.
PETER COPPING'LE İLGİLİ KISA KISA...
Meadham Kirchhoff markasının kuralsızlığını çok sevdiğini, İngiliz tasarımcı Simone Rocha'yı başarılı bulduğunu anlatıyor. Renklerle oynamayı ve pembe pantolon giymeyi sevdiğini söyleyen Peter Copping, Paris'te 45 RPM adlı Japon bir butikten alışveriş yapıyor. David Lynch ve Alfred Hitchcock'un filmlerini, siyah-beyaz filmleri hiç sıkılmadan izliyor. Philip Glass'ın minimalist müziğini tüm gün yolda, işte ve evde dinliyor. Bir müzik aleti, mesela piyano çalabilmeyi çok istediğini söylüyor. “Evim Paris” dese de, kendini İngiliz gibi hissetmekten asla vazgeçmiyor. Parislilerin “snob” yönlerini sevmiyor.
Selin MİLOŞYAN
SON HABERLER
%20copy.jpg)
