Toplumsal dinamiklerden ilham alan tasarımcılar için malzeme hiç tükenmiyor. Ve gündem, iklim krizinden Brexit sürecinin çözümsüzlüğüne Paris’teki Sarı Yelekliler eyleminden ekonomik krize savrulurken, moda korku filmlerinin peşine düşüyor. Zira “Frankenstein aşktan başka bir şey istemiyordu” diye anlatan Miuccia Prada’nın verdiği mesaj gibi karanlıklar romantizmle sarmalanmış, korku salan karakterler devasa Godzilla’nın insanoğlunu canavarlardan kurtarması gibi en korkunç hallerinden sıyrılıp dostane bir tavır almış, kötüyle iyi, umutla umutsuzluk iç içe geçmiş, zombiler insanlara karışmış...
Ve siyahın damga vurduğu, karamsar bir romantizmin gözlemlendiği 2019-2020 sonbahar/kış defilelerinde fonda Lady Gaga’nın Bad Romance şarkısı çalıyor!
YÜKSEK GERİLİM HATTI
İyi ile kötünün, zıtlıkların iç içe geçmesini tasarımlara en iyi yansıtan marka Anatomy of Romance koleksiyonuyla bu sezon kuşkusuz Prada. Devasa güllerin yarattığı romantizm aniden siyah dantel bir elbise üzerindeki Frankenstein ve eşinin kafalarıyla ya da Mercredi Addams’ı hatırlatan bir modelle burun buruna gelmenizle yerle bir olabiliyor. Hiçbir şey keskin değil; çiçekler masumiyetten uzak, Baudelaire’in şer çiçeklerini anımsatıyor, tasarımların karanlık tarafıysa bir nebze parodileştirilmiş... İpek ve satenin bolca kullanıldığı, kan kırmızısıyla siyahın iç içe geçtiği, militer ceketlerin dantel gömlekler ve bağcıklı botlarla flörtleştiği Prada koleksiyonu şiirsellikle savaşçı bir kimlik, gotikle fantastik arasında gidip geliyor. Organze kumaştan transparan trençkotlar, çıplaklığa göz kırpan elegan elbiseler, korse ve sutyenlerle yanıltıcı bir romantizme imza atan İrlandalı Simone Rocha, 2020 kış koleksiyonu için The Red Shoes isimli korku filminden feyz aldığını gizlemiyor. Calvin Klein’den ayrıldıktan sonra kendi yoluna devam eden Raf Simons’un oversize ve gizemli siluetleri sizce David Lynch’in psikolojik gerilim türündeki sinemasına övgü niteliğinde değil mi? Gotik ve karanlık detayların ayrıca Dior, Chanel, Givenchy ve Gucci’ye de dokunduğunu vurgulayalım. Özellikle Dior’un gözleri saklayan çan şapkalarının Trump karşıtı feminist ve aktivist bir grup olarak bilinen Witch Bloc’ların görünümünü hatırlattığı söyleniyor. Gucci’nin maskelerinin ise çeşitli zıtlıklarla oynadığı, göründüğün gibi olmamakla ilgili ve gizliliğe dair birçok alt metin içerdiği tartışılmaz.
NASIL YORUMLAMALI?
Podyumlardan gardırobunuza hangi parçaları nasıl yorumlayacağınıza gelince öncelikle siyahtan, dantelden ve satenden vazgeçmeyin. Transparan ve miniler, volanlı parçalar, tüller, bustiyer tarzı üstler, yerleri süpüren upuzun paltolar da yine gardırobunuzda bulunsun. Viktoryen gömlekleri jean’lerle, üzerinde devasa çiçek ya da farklı desenlerde baskılar bulunan siyah mini elbiseleri militer botlarla tamamlayabilirsiniz. Çiçek motifleri sadece elbiselerde değil çanta ve botlarda da dikkat çekiyor. Louis Vuitton bu konuda çok bonkör; aksesuarlarını çiçek bahçesine dönüştürmüş. Sezonun en çarpıcı parçalarından saç aksesuarları ve altın renkli ya da siyah takılarla da “bad romance” stilinizi zenginleştirebilirsiniz.
KORKMADAN GİYİN
Moda trendlerine damga vuran karanlık romantizmi yüz baskılı üstler, kadife topuklu ayakkabılar, mat rujlar, kan kırmızısı aksesuarlarla stilinize uyarlayabilirsiniz.
YAZI: SELİN MİLOŞYAN
