Trendlerin Öldüğünü Görmek İstiyorum
Hazır Giyim Kurallarını Görmezden Gelmeye Gayret Ediyorum
ELLE ONLINE
02 Temmuz 2010
“TASARIM OKULUNA GİTMEDİM”
Rad Hourani, ELLE röportajı için ek mesai yapmayı göze alıyor. 2009’un son günlerinde, tüm dünyada Noel ve yılbaşı telaşı yaşanırken, özellikle yurt dışında çoğu ofis ve kişi “stand by” durumuna geçmişken, o konuşmaya istekli. Soru cevaplara geçmeden önce, hemen bir “sırrını ”paylaşıyor: Liseyi bitirir bitirmez modellik ajanslarını araştırırken, stilist olarak çalışmaya başlamış. “Tasarım okuluna gitmedim. Liseden sonra eğitimime devam etmedim. Beş yıl önce bu yönde adımlar atmaya başladığımda, aklımda kendi markamı yaratmak yoktu.~
Bunun için hazır hissetmiyordum kendimi. Stilistlik bana kıyafetler konusunda çok şey öğretti. Bundan da önemlisi, tasarımcı olmakla ilgili hırslarınız varsa, bu işin mutfağını, yapısal özellik ve işin pazarlama kısmını da öğrenmek için büyük bir fırsat; özellikle de benim gibi tasarım eğitimi almayanlar için.”
ELLE: Markanızı nasıl kurdunuz? Neden büyük bir moda eviyle çalışmak yerine böyle bir riski aldınız?
Rad Hourani: Beş yıl önce Paris’e taşındım ve her şey orada başladı: İlham, kıyafetlerim için belirlediğim çizgi, çizimlerim, gideceğim yön... Ekim 2007’de Paris’te ilk çıkışımı gerçekleştirdim. İlk koleksiyonumu kendim için hazırladım, bu kadar iyi karşılanacağını hiç düşünmemiştim. Tanıtımı önceden duyurmadan ve küçük bir mekanda gerçekleştirdik. Yer o kadar ufaktı ki, tüm kıyafetler podyum arkasına sığmadı... Ancak defileyi her şeye rağmen yapabildik ve çok da eğlendik. Yorucu ve aynı zamanda enerji aşılayan bir deneyimdi. Öyle bir şey ki seni yiyip bitiriyor, aynı anda dabesliyor... Başka hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Aldığım olumlu eleşiriler bana cesaret verdi. Herkesin onayladığı bir moda ya da herhangi bir şey yapmaktan daha ürkütücü bir şey yok.
ELLE: Kanadalı mısınız?
R.H.: Babam Ürdünlü, annemse Suriyeli. Ben Ürdün’de doğdum, ancak 16 yaşıma geldiğimde babam (daha önce okuyup yaşadığı) Montreal, Kanada’ya döndü. 22 yaşımdayken Paris’e taşındım. şimdi çalışmalarımı Paris’te yapıyorum, New York’ta şovlar düzenliyorum ve bir aydan uzun birsüre aynı şehirde kalmışlığım nadirdir.~
ELLE: Demek bu artistik ismin kaynağı kökenleriniz. Anlamı nedir?
R.H.: Rad, Arapça’da gök gürlemesi demek. Hourani’yse Suriye’de Houran Dağı’ndan geliyor. Ancak ben kimliklerle çok ilgili değilim. Çok küçük yaşta yolumda ilerlemeye başladım ve bu da dünyaya, kendimi sınırlandırmadan, daha geniş bir perspektiften bakmamı sağladı. Bu tavrı, çizgime ve tasarımlarıma da taşıyıp her yerde, her an giyilebilecek kıyafetler yapmayı istiyorum.
ELLE: Sizin için ilham içten gelen mi, yoksa dış dünyadan aldığınız bir şey mi?
R.H: Benim için giysilerin aseksüel ve mevsimsiz olmaları çok önemli. Hiç biryere, zamana, geleneğe ait olmamaları ve aynı zamanda her yerde, daima “evde” hissettirmeleri. Bağırmayan bir şıklığı, zamansız stilin özünü, tek renkte, grafik bir boyutu yansıtmalılar. Aslında üzerinde düşündüğüm belirli bir süreç yok. Tek yaptığım, akıl defterime gün içinde notlar almak. Sokakta gördüğüm bir kişiden, bir kitap veya tartışmadan ilham alabiliyorum. Daha sonra bunları bir kaç düz çizgiye aktarıyorum.
ELLE: Neden cinsiyetsiz giysiler yapma derdindesiniz?
R.H: Kadın ve erkeğin farklı bir yaklaşım hak ettiklerine inanmamıza neden olan klasik hazır giyim kurallarını görmezden gelmeye gayret ediyorum. Tasarladığım parçalar zamansız, cinsiyet ayırımından sıyrılmış. Kadın ya da erkeğin nasıl giyinmesi gerektiğine dair kurallar bana anlamlı gelmiyor. Tüm ürünlerim üniseks.~
ELLE: Siyah ve beyaz bir kenara… Bu yüzdenmi renklerden uzak duruyorsunuz?
R.H.: Bu, yalın olma isteğimden kaynaklanıyor. Mesela siyahı ve güçlü çizgileri tercih ettiğimde cinsiyet sınırlarını yok ettiğimi düşünüyorum. Bariz bir sadelik, ancak rafine detaylar.. Bir koleksiyon bittiğinde ortaya sadece siyah parçalar çıkıyorsa, ne sakıncası var? Siyah, gizemli, üniseks ve zamansız.
ELLE: Hangi ünlüler Hourani giyiyor?
R.H.: Mary Kate Olsen, Rihanna, Courtney Love, model Devon Aoki, Lady Gaga... Ke?ke Michael Jacksonda giymiş olsaydı.
ELLE: Moda dışında hayatınızda neler var?
R.H.: Sinema ve sanat.
ELLE: Yeni insanlarla tanıştığınızda ilk neye dikkat edersiniz?
R.H.: Enerjilerine. Her şeyin enerji olduğuna inanıyorum. Bu yüzden etrafımızda mümkün olduğu kadar çok olumlu enerji olması önemli!
ELLE: Kendinizi en iyi ifade edebileceğiniz mesleği seçip seçmediğinizi merak ettiğiniz oluyor mu?
R.H.: Tabii ki. Hayatta ne istediğini bilmek önemli. Yaptığın her şeyde mutluluğu sorgulamak ve bunun gerçekten istediğin şey olduğundan emin olmak zorundasın.~
ELLE: Kime hayransınız ve neden?
R.H.: Herkese hayranım ve hiç kimseye hayran değilim. Çünkü ben herkesim ve hiç kimseyim. Ben dünyanın aynasıyım. Başkalarında sevdiğim her şey kendimden çok sevdiğim şeydir; başkalarında nefretettiğim de kendimde nefret ettiklerimdir.
ELLE: Hayatınızı bölümlere ayırsanız, başlıklar neler olurdu?
R.H.: Zirve=Dip. Dibe inmeden zirveye çıkmak yok. Ve tam tersi.
ELLE: Cevabını hala bulmaya çalıştığınız, aklınızı kurcalayan bir soru var?
R.H.: Varoluşumuzun sebebini merak ediyorum.
SON HABERLER
