Çiftlikteki Günlerim

Taşrada uzun bir tatile çıkın. Ya da kısa bir piknik macerası yaşayın.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 02 Haziran 2010
Çiftlikteki Günlerim
NE OLDU DA TAŞRA HAYATI MODA OLDU?


O kadar çok nedeni var ki. Bunların başında, geçtiğimiz sene yaşadığımız ekonomik bunalım geliyor tabii ki. “Beyaz yakalılar” diye tanıyıp bildiklerimizin ihtişamlı kariyerleri sekteye uğradı. Binlerce dolarlık elbiseler, tatiller, hayatlar da tarihe karışmak zorunda kaldı. Bunun yanı sıra, hatta bunun sonucunda insanlar mutlu olamamaya, yeni bir şeyler aramaya başladı. Bu dönemin en gerekli yanılsaması “pozitivizm”in de fos çıktığı anlaşılınca, iş ruhani değil, daha coğrafi bir boyut kazandı. “Tebdil-i mekanda ferahlık vardır” felsefesinin evrenselliği, herkesi daha başka bir hayatın mümkün olabileceği yerleri keşfetmeye heveslendirdi. Herkes o yöne gider de moda dururmu? O da birkaç sezondur devam eden “warrior-savaşçı” akımını bu yaz “tribal-kabilevari” bir temaya dönüştürdü. Bir şeylere karşı savaşılacaksa, bu mücadelede doğanın yanında yer alınmalıydı. Tribal trendinin yanına bir de çiftlik, köy, taşra, artık ne derseniz deyin, hepsi eklendi ve bambaşka bir hayata doğru yeni bir açılım gerçekleşti. Çiftliğe dönüş başladı.



ÇİFTLİKTE NE GİYMELİYİM?



Sofra ya da kurulama bezi temalı elbiseler, bluzlar ya da etekler giyebilir, ya da bizzat sofra bezlerine sarınıp kırlarda çıplak ayakla koşabilirsiniz. Ahşap topuklu sabolar, dolgu topuklu sandaletler. Mutfak önlükleri. Bahçıvan elbise, etek ve pantolonlar. Hasır çanta ya da sepetler. Çiçekli işlemelerle süslü giysi ve aksesuarlar. Boynunuza bağlamak ya da inek sağarken takmak için küçük eşarplar. Yan çiftlikteki partiye giderken giymek için işlemeli, şifon bir kırmızı-halı elbisesi.~



KİM NE YAPTI?



CHANEL: Tasarımcılar da çiftliğe döndü mü bilemem ama çiftliğe dönmek isteyenler için müthiş parçalar hazırladıkları kesin. Bu konuda en cesur davranan tasarımcı, koleksiyonunun defilesini samanlık dekorunda gerçekleştiren Chanel’di. Büyük usta, böylece Chanel’lerimizi samanlıkta giyebileceğimiz konusunda bize onay vermiş oldu. Bu kadarıyla da kalmadı, orada rahat edelim diye birbirinden güzel işlemeler, kroşeler ve rengarenk çiçek motifleriyle koleksiyonu tam bir lüks çiftlik kızına uygun kıvamına getirdi.


ALBERTA FERRETTI: Çiftlik gecelerinde ya da akşamüstü partilerinde ne giysem diye düşünenlere en güzel yanıt Alberta Ferretti’den geldi. şifonlar, ışıltılı işlemeler, yerlere kadar uzanan elbiseler göz okşadı.


CHRISTOPHER KANE: En şaşırtıcı çıkış Bay Kane’den geldi tabii. Birkaç sezondur ortalığı salladığı dar elbiseler, Şık tasarımlar, yerini rengarenk karelerin süslediği ve hafiflikleriyle baş döndüren tasarımlara bıraktı. Eğer çiftliğe giderim ama çiçeklerle işim olmaz diyenlerdenseniz, Christopher Kane sizin için tasarladı, bir bakın derim.


RODARTE: Çiftliğe giderim ama naftalin kokamam diyenlerdenseniz, sizi Rodarte’nin çok daha modern, hatta fütüristik bir yaklaşımla yorumladığı çiftlik kızının gardırobuna davet ederim. Rodarte’nin tasarımları aslında savaşçı bir çiftlik kızını hayata getiriyor.



ŞEHİRDE NASIL ÇİFTLİK KIZI OLURUM?



Bol paçalı jean altına ahşap topuklu sandaletler giyerek. Jean’inizi çiçekli bir üstle tamamlayarak. Hasır bir çanta taşıyarak. İşlemeli bir şeyler giyerek.

ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.