Michelle Obama tıpkı hepimiz gibi devam eden pandeminin duygusal etkileri ile mücadele ediyor. Yeni podcast serisinin ikinci bölümünde arkadaşı ve gazeteci Michele Norris ile bir araya gelen Obama, bu zor dönemlerde yaşadığı mental sıkıntıları konuştu. “Ruhsal olarak bunlar tatmin edici zamanlar değil” diyen Obama, daha önce ağır iş ve yaşam rutini sebebiyle bu duygusal değişimleri şimdiki gibi fazla yaşamadığını belirtti.
“Barrack ve ben, uzun bir süre boyunca normal hayat normlarının dışında yaşadık. Beyaz Saray’da öğrendiğimiz şeylerden biri aklımızın yerinde olması için oldukça sıkı bir rutinin ve programın gerektiğiydi.” diyen Michelle Obama, son aylarda uyku ve egzersiz rutinin oldukça değiştiğini söyledi. “Biraz daha geç uyuyorum ve bir şey için endişelendiğim için veya üstümde bir ağırlık hissettiğim için gecenin ortasında uyanıyorum.” diyen Obama, egzersiz rutininin de duygusal durumu ile dengesiz olduğunu itiraf etti. Duygusal olarak sürekli inişli ve çıkışlı bir süreç geçirdiğini ekleyen Obama, “Bazen kendim gibi hissetmiyorum. Bunun bir hafta sürdüğü bile oldu. Bu durumda olunca kendimi egzersiz yapmak için zorlamıyorum.” dedi.
Üzüntülü haberler sebebiyle kendini bedeninde ve zihninde hissetmekte zorlandığını söyleyen Obama, “Sadece karantina yüzünden değil, ırksal sorunlar yüzünden de bir tür düşük dereceli depresyonla uğraştığımı düşünüyorum. Bu hissettiğim depresyonun bir kısmı da protestolarda gördüğümüz ve bu ülkenin kuruluşundan beri adeta bir veba gibi süren ırkçılık. Bu çok yorucu bir his ve bir süredir hayatımda hissetmediğim bir ağırlığa sebep oluyor.” dedi.
Karantina sürecinde kendisine bu duyguları yaşamak için izin verdiğini söyleyen Obama, ailesinden destek aldığını belirtti. Rutinine ve programına uymaya çalıştığını da ekleyen Obama, karantina sürecinde aile yaşantısına daha çok önem verdiğini vurguladı.
