Deniz aşırı parti kızı ve Londra moda dünyasının ilham perisi Poppy Delevingne'in ikamet ettiği yerle ilgili aklımda net bir tablo belirmemişti ama onun Surrey'nin dar bir sokağında, pandispanya renkli bir evde oturmasını da beklemiyordum. Kapıyı açan kızın sarı saçları ve boyu posu sandığımdan da uzun. 25 yaşındaki Poppy ve iş adamı eşi James Cook, bu eski çiftlik evini restore etmek için oldukça vakit harcamışlar. Öte yandan bu son derece keyifli dekore edilmiş mekan başka bir yazının konusu. Bizim konumuzsa Poppy'nin ilham veren stili...
“Çantaya doyamıyorum!” Poppy odalarını göstermek için hemen üst kata fırlıyor. El boyamalı de Gournay duvar kağıdıyla süslü yatak odasında içi çanta dolu bir sandık var. Thakoon, Ferragamo, MiuMiu, Mulberry... Aklınıza ne geliyorsa, hepsi mevcut. “İlk kampanyam Anya Hindmarch'ınkiydi. Çanta bağımlılığıma o yol açmıştı” diye gülüyor Poppy ve şöyle devam ediyor: “Çantaya doyamıyorum. Mulberry butiğine girdiğimde kendimi kaybediyorum, tıpkı şeker dükkanına girmiş bir çocuk gibi.”
Bana banyosunu gezdiriyor. Çift lavabo Kiehl's, L'Occitane ve Chanel ürünleriyle dolup taşıyor. Oradan gardırop odasına geçiyoruz. Krallar Vadisi'ne düşmüş bir define avcısı gibi hissediyorum. Poppy bana Vanessa Bruno butiğinin açılışında aşık olduğu indigo mavisi “shearling” yeleğini; bu yıl bol yağmurlu, bol çamurlu geçen Glastonbury Festivali'nde üstünden çıkarmadığı Burberry motorcu ceketini ve Alexander McQueen fuşya rengi mikro mini ipek elbisesini gösteriyor. İlginç karışımları var: Sykes deri ceket, Chanel Couture ve Topshop'la yan yana; ama hepsi hem gardıropta, hem de Poppy'nin üzerinde çok hoş duruyor. Leopar desenli tayt tulum ve tütü kombini Poppy'nin bu kadar iyi bir göze sahip olması tesadüf değil.
Annesi Pandora Stevens, 1970'li yıllarda olağanüstü stil anlayışıyla ünlü sosyetik bir simaydı. Bugün Selfridges'in kişisel alışveriş bölümünü yönetiyor. Yan odada kendi stil danışmanıyla büyümek nasıl bir duyguydu diye soruyorum. “Modayla çok ilgilendiği için ben ona başkaldırıp sürekli jean'lerle dolaşıyordum ama girmemiz yasak olan odada olup bitenleri de merak ediyordum” diye itiraf ediyor Poppy: “Şimdi ona hayranlık duyuyorum. Stilimi çok iyi anlıyor. Benim yaşımdayken leopar desenli tayt tulum, üzerine de balerin tütüsü giyiyordu. Bugün benim için bu tuhaf ve ilginç parçaları buluyor.”~
Poppy'nin stili heyecan verici; çok İngiliz bir tarzı var. Peki, eklektik stili sosyetik kızların daha klasik olduğu New York'a uyum sağladı mı? Püsküllü bir deri yeleği ChristopherKane imzalı goril baskılı bir elbisenin üzerinden geçirmeye çalışan Poppy duraksayıp sırıtıyor: “New York kızları ve Londra kızları birbirlerinden çok farklı. Olivia Palermo, tipik New York stilini temsil ediyor: Her şey çok güzel bir şekilde bir araya getiriliyor, giyinmenin bir metodu var. Fakat ben New York'tayken yanları yukarıdan aşağıya kadar yırtık bir Willow tayt giymiştim, herkes bana kuş kostümü giymişim gibi bakıyordu. Oysa Londra'da her şey mümkün ve ben bunu seviyorum.” Zorlu bir kombinasyon Poppy'nin Noel kartı listesinde Alexa Chung, Sienna Miller ve Laura Bailey gibi isimler yer alıyor.
Hangi arkadaşı kendi stilini etkiliyor diye soruyorum. Poppy, Zara Simon yüzüğüyle oynayarak uzun uzun düşünüyor. Sonunda “Lily Donaldson çok zahmetsiz. Kalkıyor ve eline ne geçerse onu giyiyor. Ama tabii ondaki bacaklarla her şey cool duruyor” diyor. Delevingne turunun bir sonraki durağı Pembe Oda. Poppy, çiçekli Barneby Gates duvar kağıdıyla süslü odada en değerli parçalarını saklıyor. 1980'lerin başından vintage Valentino elbise, el yapımı Brissi marka pembe bir paravanda asılı duruyor, etiketleri hala üzerlerinde. Yanında ilk çekiminden Louis Vuitton imzalı bir elbise; Jonathan Saunders, Chanel, Biba ve Temperley tasarımları. Ben etrafı karıştırırken Poppy deniz kabuğu pembesi, boncuklu kolsuz bir elbiseye omuz silkeliyor. Ayakkabı dolabına koşup üç numara büyük vintage motorcu botlarını çıkarıyor. Artık kamera için hazır. İlk bakışta zor bir kombinasyon ama bir şekilde uyumlu. Sienna Miller gibi kendi tasarımlarını yapmak istiyor mu diye soruyorum. Başını sallıyor ve fotoğraf çekimi için alt kata koşuyor gülerek.
RACHEL ELING
