Yazı: Sera Akyıldız
iStock
Gidilecek Yerler
Bozcaada’ya ayak basar basmaz ilk gözünüze çarpan yapı elbette ki Bozcaada Kalesi oluyor. Adanın girişinde tüm ihtişamıyla duran kale, sizi adeta “hoş geldiniz” dercesine karşılıyor. İçeriye girdiğinizde geniş avlusu, surları ve deniz manzarasına hakim konumuyla sizi büyülüyor. Bir diğer rotamız ise, Polente Feneri. Gün batımında Polente Feneri’ne uğramadan adadan sakın ayrılmayın. Çiftlerin, ailelerin, arkadaş gruplarının favori noktası olabilir. Sepetinizi ve örtünüzü alıp gün batımını izlerken akşam yemeğinizi yiyebileceğiniz inanılmaz bir manzara.
iStock
Tarihi evlerle fotoğraf çekilmek isterseniz de istikamet Rum Mahallesi. Rum Mahallesi’nin taş sokaklarında dolaşmak ve adanın ruhunu hissetmek için birebir. Instagram’da gördüğümüz birçok kare aslında bu mahallenin eşsiz estetiğini yansıtıyor, dolayısıyla burada geçirdiğiniz birkaç dakika bile kendinizi bir film sahnesinde gibi hissetmenizi sağlayabilir. Geceye hafif bir ada rüzgarı eşlik etsin isterseniz Salhane’de günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Sahile sıfır konumu sayesinde, dalgaların kıyıya vuruşunu izlerken içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.
Ayrıca Eylül ayında yolunuz düşerse bağbozumu turlarıyla adanın üzüm bağlarını gezebilir, üretim sürecine tanıklık edebilir ve bu geleneği deneyimleyebilirsiniz. Adanın kültürel mirasını hissetmenin en güzel yollarından biri oluyor.
Plajlar
Ayazma Plajı, adanın en bilinen adresi: masmavi denizi ve hareketli atmosferiyle yazın kalbinin attığı yer. Kalabalık ve canlı yapısıyla denize girebilir, denizin yamacındaki restoranlarda yemek yiyebilir, birbirinden tatlı satıcılardan haşlanmış mısır alarak gününüzü tamamlayabilirsiniz. Daha sakin bir gün isteyenler için Akvaryum Koyu birebir. Berrak suları ve dinginliğiyle öne çıkıyor. Daha çok yetişkinlerin tercih ettiği bir koy olduğu için sesten uzakta, kitabınızı okuyarak güneşlenebilirsiniz. Denizin içinde bulunan marketiyle yüzere kendinize yiyecek, içecek alma imkanı da sunuyor.
Yemek
Bozcaada’da günün yorgunluğunu atmanın en güzel yolu, adanın kendine özgü lezzetlerini denemekle mümkün. Veli Dede’nin kurabiyeleri, adanın en bilinen tatlılarından biri. Girişinde neredeyse her gün kuyruk oluyor. Ev yemeklerini tercih edenler için Şükrü Usta doğru adres. Ev yapımı zeytinyağlılardan sulu yemeklere kadar uzanan menüsü, kendinizi evde gibi hissettiriyor. Deniz mahsullerinde ise Battı Balık mutlaka denenmeli. Taze balık ve mezelerin tadına bakmak, ada akşamlarının vazgeçilmez ritüellerinden biri. Restoranın salaş ama aynı zamanda sıcak atmosferi, yemeğinizi unutulmaz bir deneyime dönüştürüyor. Bi Küçük Eylül Meselesi filmine de konuk olmuş bu mekan! Alternatif bir lezzet arayanlar için Ela Pizza & Bistro, adanın İtalyan mutfağı. Pizzaları, salataları ve özellikle pesto makarnasıyla damakta tadını bırakıyor.
Bozcaada, bir tatilden öte, başlı başına bir deneyim. Rüzgarın serinliği, denizin mavisi, bağların kokusu ve sofraların sıcaklığıyla bir bütün. Ada, kalbinizde iz bırakmadan dönmenize izin vermiyor.
