Hem Tommy Hilfiger'ı hem de New York'u seviyoruz. İkisini bir konuda bir araya getirdik. Sevdiğimiz tasarımcı, sevdiğimiz bu moda şehrini kendi bakış açısıyla yorumladı...
New York'u seviyorum; enerjisini, çeşitliliğini, tükenmek bilmeyen yaratıcı hızını... Burada 30 yıl yaşadım ve başka bir yerde yaşamayı hayal bile edemiyorum. New York'ta istediğiniz zaman istediğinizi yapabilirsiniz. Burada herkes için mutlaka bir şeyler vardır. Sizin için bazı ipuçları derledim. New York, kültür konularına meraklılardan moda tutkunlarına, gurmelerden sanatçılara kadar herkesin ilgisini çeken bir dinamizme sahip. New York'ta bunca yıl yaşadıktan sonra bu inanılmaz şehir hakkında bazı ip uçlarına sahip oldum elbette. İşte yapmayı en çok sevdiğim şeylerden birkaçı.
Restoranlar: İyi yemek yemeyi severim ve New York'ta dünyanın en iyileri ve aynı zamanda çok zengin lezzetlere sahip restoranlar mevcut. Eğer Meksika havasındaysam Lafayette'le Kenmore arasındaki La Esquina'yı tercih ederim. Yemekleri de, atmosferi de çok iyi. Hint lezzetleri için her zaman 58. Batı Caddesi'ndeki Dawat'a giderim. En iyi pizza Serafina'dadır, orayı Madison Bulvarı'nda bulabilirsiniz. Daha zarif ve şık bir yere gitmek istersem, Manhattan'da Hudson Caddesi üzerindeki Cipriani ya da Nobu'yu birinci sıraya koyarım. En favori restoranım kesinlikle yukarı batı yakasındaki Amaranth'tır. Eşim ve ben ne olursa olsun, haftada bir gün mutlaka burada buluşuruz. Eğer giderseniz, kesinlikle ızgaramürekkep balığı yemenizi tavsiye ederim.
Mimari: Şehirdeki en güzel binalardan biri olan Plaza Hotel'de yaşadığım için çok şanslıyım. Burası New York'un ikonu, yaklaşık 100 yıllık bir yapı ve bu döneme ait, sevdiğim en göz alıcı yadigâr. Şaşırtıcı da bir hikâyesi var: Marilyn Monroe'dan Beatles'a, hatta Jackie O.'ya kadar herkes bir dönem burada yaşamış. Görmeniz gereken diğer bir bina Guggenheim Müze'si. XX. yüzyıl mimarisinin enikonik isimlerinden biri olan Frank Lloyd Wright tarafından tasarlanmış mimari bir başyapıt.~
Müzeler ve Galeriler: Gezmekten en hoşlandığım müze, Whitney Müzesi. Pop ve modern sanat hayranıyım. Warhol'ün ve Basquiat'nın parçalarından oluşan iyi bir koleksiyon seçkim var. Damien Hirst'ün birkaç çalışması da koleksiyonumun değerli parçaları arasında. Whitney bu çağı yansıtan en iyi koleksiyona sahip. Vakit bulduğumda mutlaka kaçıp burada zaman geçiriyorum. En ilham verici bulduğum galeri, Morrison Hotel Galerisi.
Alışveriş: Alışveriş deyince aklınıza gerçekten New York'tan başka bir yer geliyor mu? Bütün caddeleri arşınlayacak zamanımın olmasını isterdim. Alışveriş için her olasılığı değerlendiriyorum, mesela iptal edilmiş bir randevuyu ya da sadece arabadan inip yürüyerek farklı mağazalara girip çıkmayı. Greenwich'teki Bleecker Sokağı'nı tercih ediyorum; eski binalarla kaldırım taşlı caddeler harika bir atmosfer oluşturuyor. Ayrıca küçük orijinal butikleri de seviyorum. Bunların dışında Soho ve Noho, gidilecek doğru adresler. New York'ta yapılacak bir alışveriş turu moda ve müziği kaynaştıran Trash ve Vaudeville'e gitmeden bitemez. Bu iki mağaza 70'li yıllardan beri St Mark'ta yer alıyor. The Ramones, Blondie zamanlarında Debbie Harry gibi büyük starları giydirmişler.
Çok özel: Kesinlikle Freemans Sporting Club arkasındaki Barber Shop'a gitmelisiniz. Burası Amerikan el işi ve zanaat mirasını koruyan yegâne yer. Çok güzel elbiseler yapıyorlar ve nostaljik çizgileriyle sizi zamanda kısa ama etkileyici bir yolculuğa çıkarıyorlar.
TOMMY HILFIGER
