Altı ay kadar önce Instagram'daki zürafalı, bebek filli, muhteşem manzaralı paylaşımlarını gördükçe “geri gelsin, bu tatili konuşmalıyız” dediğimizi hatırlıyorum. Tasarımcı Arzu Kaprol; ikiz oğulları, eşi ve sohbet sırasında öğrendiğimiz üzere, kalabalık bir arkadaş grubuyla çıktıkları unutulmaz Afrika, Kenya tatilini anlattı. Anlattıkları çok keyifli, insanın hemen gidesi geliyor. Şu anda en büyük hayallerimden biri Kenya'ya bir an önce gitmek ve kendi tecrübelerimi yaşamak.
Afrika tatilinizi anlatır mısınız? Oraya gitmek kimin fikriydi?
Çocuklarla yaklaşık bir yıldır bunun hayalini kuruyorduk, arzumuz bu ocak ayında gerçekleşti. Okuldan arkadaşları olan yedi erkek çocuk ve aileleriyle böyle bir maceraya atılma kararı aldık. En yakın arkadaşları Deniz'in annesi Berna, Turtual Turizm acentesinin de sahibi olduğu için bütün seyahatimizi o organize etti.
Kenya hep gitmek istediğiniz bir yer miydi? Neden?
Kenya'da safari turuna çıkmak için çocukların bunu hatırlayacak kadar büyümesini bekledik. Hem doğal hayatı görmeleri hem de hayvanat bahçesi dışında gerçek yaşama dair doğal ortamlarında korkusuzca vahşi dünyayı gözlemleyebilmeleri için.
İkizler ön hazırlık yaptı mı? Haritaları karıştırıp nereye gideceklerine baktılar mı?
Aylar öncesinden belgeseller izleyip görmek istedikleri hayvanların listesini çıkardılar.
Bu seyahatin en keyifli kısmı hangisiydi?
Naivasha Gölü'nde penceremizin önünden geçen zürafa ve diğer hayvanlara hiçbir engel olmadan yakınlaşabilme şansı.
Kenya seyahatiniz kaç gün sürdü? Ve nerede kaldınız?
Yedi gün süresince Nairobi, Naivasha Gölü ve Masai Mara'da kaldık.
Günleriniz nasıl geçti?
Zürafa besleyerek, yetim filleri ziyaret ederek ve Masai Mara Milli Parkı'nda göç etmekte olan hayvanları takip edip fotoğraf çekmeye çalışarak.
Tüm bunlar çok güzel. Yine de en heyecanlı gününüzü anlatır mısınız?
En şaşırtıcı olan fil yetimhanesini ziyaretimizdi. Burada fillerin üç yaşına kadar bakıma muhtaç olduklarını ve doğada yaşayamadıklarını öğrenip dev biberonlardan süt içmelerini izlemek hepimizi çok ama çok şaşırttı.
Çocukların en çok hoşuna giden kısmı hangisiydi? En çok neye yorum yaptılar?
En çok aslan görmeyle ilgili heyecanlandılar. Ancak bir yandan da Masai Mara kabilesini ziyaret edip yerlilerin muazzam danslarına, ateş yakma eğitimlerine ve inanılmaz sıçrama yeteneklerine hayran kaldılar.
Artık tecrübeli olduğunuza göre, muhtemel bir Afrika bavulunu hazırlarken nelere dikkat edelim?
Afrika veya herhangi bir seyahate çıkarken her zaman bölgenin gerekliliklerini düşünmek ve mümkün olduğunca hafif seyahat etmek, özellikle bizim gibi iki çocuklu bir aile için çok önemliydi. Çok sıcak bir iklim olmasına rağmen beklenenin aksine uzun kollu tişörtler, tayt ve eşofman altları ve güneş doğmadan çıkılacak safari için ince montlar ve bir de tabii ki dürbün, gereklilik listemin başında geliyordu.
Afrika, bir tasarımcı olarak sizi nasıl etkiledi?
Her seyahat bir başka deneyim ve yaşam yolculuğunda bir başka kapı. Bu seyahat bana tüm imkansızlıklar içerisinde yalın tabiatla ne kadar mutlu olunabileceğini ve tüm doğal kaynakların ne kadar kıymetli olduğunu öğretti. Aynı zamanda Masai Mara yerlilerinin giyimleri ve aksesuvarları zihnimde yeni pencereler açtı.
Yeni bir koleksiyonda bu tatilin etkisini görme ihtimalimiz var mı?
Sanırım benim mesleki deformasyonlarımdan biri farklı kumaş tutkum. Her seyahatimden, mutlaka o bölgenin özgün kumaş ve aksesuvarlarını araştırarak ve mümkünse satın alarak dönüyorum. Buradan da yerli kabilenin kendi yetiştirdiği hayvanların yününden doğal boyalarla boyadıkları geleneksel kumaşları ve aksesuvarları valizime katarak döndüm.
İkizler tatilden memnun mu?
Tek başlarına seyahat edecek yaşa gelene kadar çocuklara dünyanın farklı bölge ve kültürlerini göstermek gibi bir hayalimiz var. Bundan sonrası için Brezilya'yı kendimize rota seçtik. Ailenin daima unutulmayacak anılarını böylece daha da keyiflendirmeyi ümit ediyoruz. İkizler bu yıl Afrika'ya tekrar gitmek istediklerini belirttiler.
SUZAN YURDACAN
