1.Biz De Seni Bekliyorduk
Gösterişli ama cool, dikkat çekici ama abartıdan uzak. Evet The Attico’dan bahsediyoruz. O köşe senin bu köşe benim reyonlarda markayı aradığımız günler bitiyor gibi; The Attico artık kendi dairesinde parlıyor. Ibıza’da “The Bathroom” adını taşıyan bu mekan markanın dağılmış daire konseptinin ilk odası. Mekan şık bir ritüel alanı gibi; ortasında mozaikli küvet, traverten zemin, vintage detaylar… Bakalım sırada hangi “oda” var?
2. Biraz İspanya, Biraz Zanaat
Çanta mı dedin, kültür elçisi mi? Weekend Max Mara’nın Pasticcino Bag’i bu kez Córdoba’dan Toledo’ya uzanan bir İspanyol hikayesi anlatıyor. Her sezon başka bir ülkeye konuk olan bu koleksiyon, şimdi de el işçiliğiyle şekillenen deri, altın kakmalı tokalar, at figürlü astarlarla göz dolduruyor. Hepsi bir araya gelince ortaya çıkan şey: takılacak bir çanta değil, sanki sergilenecek bir parça.
3. Seramikle Yeniden Doğdu
Marine Serre artık soframıza da şık bir şekilde dokunuyor ve “Moda bir yaşam biçimidir” diyor. Tam 200 yıllık Fransız seramik markası Gien ile yaptığı işbirliğiyle oluşan Maison koleksiyonu; ikonik ay motifli kupalar, tatlı tabakları, kahve fincanları ile kalbimizi çaldı. Tüm parçalar hem sürdürülebilir, hem nostaljik. Şık mı, trend mi, koleksiyonluk mu? cevabımız hepsine evet!
4. İkonun Yıldönümü
Bir deri dokuması düşün, 50 yıldır (hiç konuşmadan) her şeyi anlatıyor, her yerde kendini göstermesini biliyor. Intrecciato artık sadece bir teknik değil; markanın kültürel bir imzası. Bottega Veneta, ikonik derisinin yıldönümü için “Craft is our Language” kampanyasında elleri dil, zanaatı kelime olarak kurguluyor ve ellerin evrensel diline odaklanıyor. En heyecanlandıran kısmı, bu dilin sözlüğünün Eylül’de yayınlanacak olması.
5. Kalbimiz Bu Sergiye Emanet
Hazırlayan:Ece Dila Görügen
ELLE Türkiye Temmuz-Ağustos sayısından alınmıştır.