Meyra: Bir Bosna Hikâyesi, Avrupa’nın orta yerinde, bütün dünyanın gözlerinin önünde gerçekleşen 20. yüzyılın en büyük trajedisine, Bosnalı Müslümanların soykırımına odaklanıyor. Tamamen gerçeklere dayanan kişisel hikâyelerden, acılardan yola çıkan Sinan Akyüz, sadece siyasi meseleleri etkili bir biçimde ortaya koymakla kalmıyor, mikro düzeyde iki insan arasında –komşu, arkadaş, sevgili, akraba– oluşan duyguları da ustalıkla gözler önüne seriyor.
Tarih: 19 Aralık 1979. Mete Erdem CHP İl Başkanı idi. Eczanesinde içeri giren saldırgan tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Bu bir cinayet romanı değil… Modern tıbbın karanlık yüzü aydınlanıyor… Rockefeller’ın kozmik odasındaki Türkler kim? Neyin karşılığı, ne kadar para aldılar? Tabular yıkılacak… Ezberler bozulacak… Artık yüzleşme vakti…
Batılı anlamda yazılmış ilk tiyatro eseri olan Şair Evlenmesi’nde Şinasi görücü usulü evliliği hicvetmektedir. Şinasi bu eserle yeni insanı, yeni toplumu anlatmak için geleneksel kültürün ürettiği malzeme ile Batı tiyatrosunun birikimi, tekniği, yönteminin bir aradalığıyla yeni bir tiyatro anlayışı oluşturmanın mümkün olduğunu göstermektedir.
Git Kendini Çok Sevdirmeden’de oğlu vefat eden eden Arda, derin bir bunalıma girmiş ve Eskişehir’deki annesinin anılarla dolu evine sığınmıştır. Zaman akar, acıları geçirmese de dindirir ve genç kadın, terk ettiği kocasına ve İstanbul’a geri döner. Yalnız da değildir üstelik; unutamadığı gençlik aşkı Ertuğrul’un kendisine emanet ettiği kızı Dünya vardır yanında. Ancak ne kendisi ne de kocası Ali aynı insanlardır artık. Evlerinin içindeki yabancılaşmaya Gönül adında genç bir kızın gizemi de eklenince, Arda ve Ali kendilerini karanlık bir girdabın içinde bulacaktır.