Ben Kirke
Ben, Kirke’de Madeline Miller; Odysseus, İkaros, Minotauros, Prometheus ve Zeus gibi mitolojik karakterlerin binlerce yıldır anlatılagelen hikâyesini farklı bir bakış açısından sunmakla kalmayıp Olymposlu tanrıların dünyasını Homeros’un destansılığında aktarmayı başarıyor. (Tanıtım Bülteninden)
Bırak ve Rahatla – Kendi Kendine Terapi
Adem Güneş, Bırak ve Rahatla’da kendimizi nasıl onarabileceğimizi anlatıyor… Altı haftalık bir program içerisinde ‘Duygusal Farkındalık Eğitimi’ sunuyor… Peki ama nasıl? Telaşlı yaşamı bırakıp biyolojik ritmi düzenleyerek ‘sakinliğe’ erişmek… Bastırılmış duyguları bırakıp ‘ruhsal özgürlüğü’ hissetmek… Kaygılı bedeni bırakıp ‘iç genişliği’ elde etmek… Bırak ve Rahatla, geçmişini onarmak ve gerçek kendiliğini bulmak isteyen herkes için... (Tanıtım Bülteninden)
Bilgelik Okulu
Bilgelik Okulu”nun üçüncü kitabı , özgürlük kavramını tartışmaya açıyor. Sorular sorup dünyayı algılamaya çalışan çocukları felsefeyle tanıştıran dizi, düşünce evreninin kapılarını aralıyor. Kaf Dağı’nın doruklarına inşa edilen Bilgelik Okulu’nun bütün öğrencileri gibi Ateş de yaşamı keşfetmeye çalışıyordu. Bilge Bilgeus, “özgürlük” kavramını sorgulayan Ateş’e bir ödev verdi. “Gerçekten özgür müsün?” sorusunun yanıtını arayacaktı. Yolu, kullanılacak sözcüklerin bile kurallarla belirlendiği Sessiz Kent’ten ve her şeyi yapmanın serbest olduğu Özgür Kent’ten geçen Ateş, bu yolculuğunun sonunda özgürlüğün ne demek olduğunu anlayabilecek miydi? (Tanıtım Bülteninden)
Dar Sokaklardaki Duman
Bir dönemin İstanbul’unun bugün artık benzerine sadece siyah beyaz filmlerde rastlayabileceğimiz bir kenar mahallesi… Balkanlar’dan İstanbul’a göç etmiş, kalabalık, yoksul ama çalışkan, sonsuz hülyaları olan bir aile ve bu ailenin bir o kadar hareketli, renkli ve her anından yaşam fışkıran olaylardan örülü hikâyesi. (Tanıtım Bülteninden)
Mermer Yalıyar
Yakın dostu Heidegger’e göre Ernst Jünger Birinci Dünya Savaşı’nı izleyen dönemde Avrupa nihilizmini tanımlayan ilk yazar. Mermer Yalıyar ise Naziler iktidardayken Alman toprakları üzerinde Alman bir yazar tarafından yayımlanmış tek Nazi eleştirisi. Hitler’in basımına onay vermiş olması, sonradan hem kitap hem de yazar üstünde büyük bir kuşku cenderesi yaratacak olsa bile. Barış ve huzur dolu bir ülke nasıl kan revan içinde bırakılır, okuyun. (Tanıtım Bülteninden)
Her Şey Geçer
“Çiçeklere bakıyoruz, kuşları izliyoruz, kozalak, kuru dal parçaları ve erik topluyoruz, ayakkabılarımızı çıkarıyoruz ayağımızdan, deniz kenarında yürüyoruz, bazen gözlerimiz doluyor, bazen gülümsüyoruz, sonra zıplayan yunusları görebilmek için ufka dalıyoruz, bazen uyku bastırıyor, esniyoruz, bazen de aklımıza çok eski bir anı geliyor, her şey nasıl da değişiyor diye düşünüyoruz. Dünya böyle. Her şey değişiyor. Her şey geliyor ve geçiyor. Dalgalar gibi. Rüzgâr gibi. Bulutlar gibi. An gibi. Hayat gibi.”
Hep bir şeylere ya da bir yerlere yetişme telaşıyla geçip gidiyor hayatlarımız. Çağımızın bir hastalığına dönüşmüş durumda “yetişme telaşı”. Anne, Kız Harikasın’da nefis öyküler anlatan Elif Türkölmez, Her Şey Geçer’le tüm bu koşuşturmalarımıza, telaşlarımıza bir “Dur!” diyor. İncelikleri görmek isteyenler için bir başucu kitabı.
(Tanıtım Bülteninden)