Dizi ve sinema sektörünün 2021’e ışık hızıyla girmesiyle, Netflix imzalı yapımlar arasında adından sıkça söz ettiren Lupin, 8 Ocak 2021’de platformda yerini aldı. Dizi seyirciyle buluştuğu günden bu yana, Fransa’nın yanı sıra Türkiye, Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde ilk sıraya yerleşerek tam 70 milyon kişi tarafından izlendi ve elde ettiği bu rakamla “The Queen’s Gambit” ve “Bridgerton’ı” resmen solladı. Intouchables filmiyle üne kavuşan Omar Sy, Twitter’dan yaptığı paylaşımda yaşadığı gururu şu sözlerle dile getirdi : “ 70 milyon, bu çılgınlık. Lupin'in bu kadar büyük uluslararası başarıya sahip olan ilk Fransız dizisi olmasıyla gurur duyuyorum" Bununla birlikte Maurice Leblanc’ın kaleme aldığı Arsen Lupen serisi, kitabın diziye dönüştürülmesinin ardından Amazon’da yok satanlar listesine girdi.
Bilmeyenler için gelelim dizinin konusuna. Dizi, işlemediği bir suçtan dolayı babasını kaybeden Assane Diop’un babası adına adalet arayışını ve intikam mücadelesini ele alıyor. Diziyi Maurice Leblanc’ın eseriyle bağdaştıran nokta ise tam olarak şu : Bu basit bir intikam planı değil. Assane Diop bu planı öyle detaylı işliyor ki, küçükken okuyup etkilendiği Arsen Lupen eserini kendine ilham kaynağı olarak görüyor. Omar Sy’nin başrolde olduğu, yönetmen koltuğunda ise “The Transporter”, “The Incredible Hulk” ve “Now You See Me” filmleriyle tanınan Louis Letterier’in oturduğu diziyi tek bir oturuşta bitirdik. İzlerken bölümlerin ardı arkası kesilmedi, ilk sezon su gibi akıp gitti. Yer yer kendimizi “Hadi canım, yok artık! Buna kadar düşünmüş.” demekten alamadık. 5 bölümlük ilk sezonun hemen arkasından, yaz aylarında yayınlanması planlanan ikinci sezonu hepimiz iple çekiyoruz. Hazır bekliyorken, Lupin’i bitirdikten sonra kendinizi boşlukta hissetmeyin diye sizin için 5 film önerisi derledik.
Sihirbazlar Çetesi, 2013, IMDB 7.3/10
Bu filmi izleyecekseniz gözünüzü dört açın ve kendinizi dört sihirbazın akıl almaz gösterilerine bırakın. “Mahşerin Dört Atlısı” adıyla anılan sihirbazlar gösterilerinde sadece şov yapmakla kalmıyor, sahnede rastgele seçtikleri seyirciyi herkesin gözü önünde Paris’teki bankaya ışınlayarak oradan 3 Milyon Euro çalmasını sağlıyor. Haliyle FBI, gizemli ekibin peşine düşüyor.
Filmin oyuncu kadrosunda Jesse Eisenberg, Marc Ruffalo, Michael Caine ve Morgan Freeman gibi birbirinden değerli isimler yer alıyor. Bol gişeli iki filmin ardından, serinin üçüncü filmi için hazırlıklara başlandı öyle ki filmin senaristi senaryoyla ilgili olarak, aşina olduğumuz karakterlerin dışında yeni isimlerle var olan hikayeyi bambaşka bir seviyeye çıkartacaklarının sinyalini verdi. Eric Singer açıklamasında : “Now You See Me izleyiciyi şaşırtma ve meraklandırmaya çalışır. Hep aynı numaraları yapamazsınız. İllüzyonistler ve ekibi adına yeni film için özel şeyler hazırlıyorum” ifadelerini kullandı. Filmin ne zaman vizyona gireceğiyle alakalı henüz bir detay bilmiyoruz. Umarız en kısa zamanda bizlerle buluşur.
Prestij, 2006, IMDB 8.5/10
Hugh Jackmann, Christian Bale ve Scarlett Johansson’ın başrolü paylaştığı ve Christopher Nolan’ın yönetmenliği üstlendiği film, iki sihirbazın arasındaki doyumsuz rekabeti işliyor. Robert Angier ve Alfred Borden İngiltere’de dönemin en ünlü sihirbazlarındandır. Robert Angier’ın eşi, yaptıkları bir gösteri esnasında feci bir kaza sonucu can verir ve Robert bundan Alfred’ı sorumlu tutmaktadır. Nitekim bu olay, ikilinin ömür boyu sürecek olan düşmalığının ve aralarında oluşacak hırsın sadece başlangıcıdır.
Sıra geldi filmle ilgili ilginç bilgilere! Filmin başrolünde yer alan Christian Bale’in dedesi zamanında ünlü bir sihirbazmış ancak Bale çok küçükken vefat ettiğinden onunla tanışma şansı hiç olmamış. Bunun yanında, ana karakterler Alfred Borden ve Robert Angier adlı iki sihirbazın isim ve soy isimlerinin baş harfini birleştirdiğimizde “abra” yani “illüzyon” kelimesi oluşuyor. En son olarak, film gerçekte iki önemli bilim insanı Nikola Tesla ve Thomas Edison’ın yaşadığı rekabetin bir yansıması niteliğinde. Filmde bu detayı gösteren birçok olaya şahit olabilirsiniz. Bu bilgilerden sonra, IMDB’de gelmiş geçmiş en iyi filmler listesine adını yazdıran bu filmi izlemeye hazırsınız!
Scoop, 2006, IMDB 6.6/10
2006 yılında vizyona giren Scoop’un senaristliğini ve yönetmenliği Woody Alllen’a ait! Scarlett Johansson ve Hugh Jackman filmde beraber yer alıyor ve doludizgin birbirine aşık olan iki çifti canlandırıyor. Filmin karakterlerinden Sondra Pransky, Amerika’da gazetecilik okurken sihirbazlık yapan Peter Lyman’ın bir suça ortak olduğunu öğrenir ve bunun üzerine, olayın arkasındaki sır perdesini aralamak için Londra’ya gider. Ancak, seri katil olarak şüphelendiği Peter’ı görünce neler yaşayacağından habersizdir. Peter Lyman, karizmatik havasıyla Sondra’yı öyle etkiler ki genç kadın ondan şüphelenmekten yavaşça vazgeçer ve ikili etraflarını saran aşka teslim olur. Scarlett Johansson-Hugh Jackman ikilisinin oyunculuk performansı, filmi oldukça zenginleştiriyor. İkilinin gözle görülen uyumu izlemeye değer!
Sihirbaz, 2006, IMDB 7.6/10
Sihirbazlık filmlerinin yükselişte olduğu 2006 senesinin öne çıkan filmlerinden bir diğeri ise : “The Illusionist” Edward Norton, Jessica Biel ve Paul Giamatti üçlüsünün yer aldığı kadroda, çocukken aşık olduğu ama kavuşamadığı kadına seneler sonra rastlayan ve ona ulaşmaya çalışan bir sihirbazın hikayesi anlatııyor.
Eisenheim küçük yaşta sihirbazlığa merak salmış bir çocuktur. Yaşlı bir sihirbazdan öğrendiği tekniklerle bu alanda kendini geliştirmeye çalışmaktadır. Fakat bir gün Sophie ile tanışır ve hayatı değişir. Sophie, güzelliğiyle Eisenheim’i büyüler ancak aralarında büyük bir engel vardır. Sophie bir düşestir. Eisenheim’in köyde büyümesi ikili arasındaki bağarın kopmasına sebebiyet verir. Aradan seneler geçtikten sonra, Eisenheim’ın performansı esnasında ikilinin olağanüstü karşılaşması filmin dönüm noktası olur. Düşes bir Prens’le evlenmesine günler kala, çocukluk aşkıyla nasıl bir kaçma planı uygulayacaktır?
Bu sorunun cevabını merak ediyorsanız filmi hemen izlemenizi öneririm. Son sahnede hayrete düşeceğinizin garantisini size veriyoruz.
Next, 2007, IMDB 6.2/10
Philip K.Dick’in “The Golden Man” isimli kısa hikayelerinden uyarlanan film, aksiyon, bilimkurguyu ve sihirbazlık üçgenini tek bir payda da birleştiriyor. Cris Johnson karakterine hayat veren Nicolas Cage, Las Vegas’ta normal bir hayat süren ve sihirbazlık yaparak geçimini sağlayan bir adamı canlandırıyor. Oysaki, onu herkesten ayıran bir yeteneğe sahip. Sihirbaz, gelecekte yaşanacakları tam 2.5 dakikalık süreyle görebiliyor. Bu yeteneğini fark eden FBI ajanları, Cris’in peşini bırakmıyor ve onu nükleer bir terör saldırısını önlemek için gizli bir göreve davet ediyor. İstekli olmasa da kendini görevin merkezinde bulan sihirbaz, terörislerin kız arkadaşını karşı tehdit olarak kaçırmasıyla büyük bir ikileme düşüyor. Cris kız arkadaşını mı yoksa Los Angeles halkını mı kurtaracak?
Patlamış mısırları hazırlayın ve kar eşliğinde, sımsıcak salonunuzda film keyfini doyasıya yaşayın. Şimdiden iyi seyirler dileriz!
Yazı: Zülal Ayyüce
