İSTANBULLU TASARIMLAR NEW YORK’TA

İstanbullu dokuz tasarımcı, New York Tasarım Haftası’nın önde gelen etkinliklerinden Wanted Design’ın Manhattan edisyonunda Istanbul Design Collective adı altında bir araya geldi.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 02 Haziran 2018
İSTANBULLU TASARIMLAR NEW YORK’TA

Yurtdışında yaşamanın ayaklarını yere basma aşamasına, etraftaki moda, mimari, sanat ve tasarıma hayran hayran bakılan sürenin geçip “Bizim falancanın işleri buraya daha iyi giderdi” veya “Bizdeki el işçiliği bunlarda yok” gibi karşılaştırmaların artmasıyla varılıyor. Istanbul Design Collective (IDC) gibi içi dolu bir inisiyatifin New York Tasarım Haftası’ndaki sunumuyla, Türkiye’nin yalnızca hesaplı bir üretim destinasyonu olmadığını bilen bizlerin içine su serpildi.

New York ve İstanbul arasındaki bu tasarım köprüsü, hayatlarını bu iki şehir arasında geçiren iki mimar, Koray Duman ve Füsun Eczacıbaşı tarafından inşa edildi. Küratörler, çağdaş ve global tasarım anlayışını Türkiye’ye özgü zanaatkarlık geleneğiyle harmanlamış dokuz farklı tasarımcıyı 2011’den beri New York tasarım sahnesinde kendine önemli bir yer edinen Wanted Design fuarına davet etmişler. IDC, gerçek bir kolektif mantığıyla, konusunda son derece başarılı olan her bir tasarımcının maddi, manevi katılımı ve Stepevi, MNG Kargo gibi kolları iki kıtaya da uzanan sponsorların desteğiyle gerçekleşmiş.

IDC’nin fuardaki standı, dünyanın herhangi bir metropolünde var olabilecek, gusto sahibi bir tasarım meraklısının evinin salonu gibi tasarlanmış. Dikkat çeken tarafı, camdan ahşaba, mermerden yüne, seramikten kumaşa çok farklı malzemeyle oluşturulan ürünler arasındaki renk uyumu ve dokunsallık hissiyle oluşturulan bütünlük duygusu. Örneğin, şu aralar Blu TV’deki Bu Kızın Öyküsü’nde hikayesi kısa bir film olarak yayınlanan Begüm Cana Özgür’ün keçe toplardan ürettiği Flakes örtüsü, Autoban’ın Shift Sofa’sı ve uzun zamandır adını duymadığımız Gorbon’un yeşil-gri altıgen karolarıyla müthiş bir etkileşim yakalamış.

Bu örnekten de anlayacağınız gibi kolektifte yer alan isimler, adını çok iyi bildiğimiz büyük markalarla bağımsız stüdyolarıyla öne çıkan tasarımcıların bir karması. Dünyada çok sayıda kaliteli işe imza atarak Türkiye’nin yüzünü ağırtan mimari ve dekorasyon markası Autoban, koltuk ve sini esinli tabureleriyle katılmış. Salondaki diğer oturma ünitesi, tavşan kulaklı sandalye gibi esprili işleriyle tanıdığımız Merve Kahraman’ın, Hokusai’nin ikonik ‘Kanagawa’nın Büyük Dalgası’ resminden esinle yaptığı, mermer ayaklı sörf tahtası bankı. Bir diğer esprili iş de, Ayvalık’ta ürettiği müthiş seramik ürünlerle New Yorkluların da aklını başından alan Tulya Madra’nın Santimetre Studio’sundan çıkan tavla seti. 

Merve Kahraman

Müthiş narin ve bir o kadar da eğlenceli. Ve evet, kazanırsanız rakibinizin koltuğunun altına verebilmeniz için kapanabiliyor! Tavlanın üzerinde durduğu Haze halı ile yerde oturmak için Stepevi işbirliğiyle tasarlanan Lotus halı/sandalye; genç yaşına rağmen Anadolu’daki birkaç köydeki kadınları istihdam ederek yaptığı kilimlerle dünyanın önde gelen çağdaş halı markalarından İspanyol Nanimarquina'nın koleksiyonu için tasarlamış Begüm Cana Özgür’ün stüdyosundan çıkma. Geçtiğimiz yıl NYCxDesign Awards’da Genç Tasarımcı Ödülü’nü kapan mimar Feyza Kemahlıoğlu’nun üfleme camlı Lean Light lambaları, son dönemde ikinci jenerasyonun çabasıyla yeniden canlanarak seramik severleri heyecanlandıran Gorbon markasının karoları, Mucs Studio’nun lolipop tasarımlı ahşap tabakları ve ‘Perched’ isimli büyüleyici projesi bu yaz Victoria & Albert Müzesi’nde gösterilecek olan cam sanatçısı Felekşan Onar’ın heykel, vazo ve soğuk camdan sehpası, standın fark yaratan diğer tasarım ürünleri.


YAZI: HANDE OYNAR



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.