BÜTÜNSEL SAĞLIK İÇİN NEFES AL

Nefes alıyoruz... Peki bu yeterli mi? Gündelik yaşamda nefes ve nefesin üzerimizdeki detoks etkisi... Hangi nefes tekniğine ihtiyacımız var? Nefes teknikleriyle zayıflamak mümkün mü?

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 12 Temmuz 2018
BÜTÜNSEL SAĞLIK İÇİN NEFES AL ANDREAS OR TNER-TRUNK ARCHIVE

GÜNDELİK YAŞAMDA NEFES, NEFES TEKNİKLERİ VE DETOKS ETKİSİ

 Doğru Nefes Nasıl Alınır?

Gündelik yaşamda doğru nefesin ilk şartı, solunum için yaratılmış bulunan burnumuzu kullanmaktır. Konuşmadığımız, yemek yemediğimiz, şarkı söylemediğimiz ve bizi fiziksel olarak zorlayan bir aktivitede bulunmadığımız sürece nefes alıp verirken sadece burnumuzu kullanmalıyız.

Diyafram Kasının Büyük Rolü

Nefes alma işlemini büyük ölçüde kontrol eden, göğüs boşluğunun alt kısmında bulunan ve şemsiye şeklinde olan diyafram kası, göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayırır ve solunumun başrol oyuncularındandır. Havanın ciğerlere girişi ve çıkışında kaburgalar arasında görev alır.

Omurga sağlığının, dik durmanın ve düzgün bir postüre sahip olmanın genel sağlığımız için ana gerekliliklerdendir ve azalmış diyafram hareketi kronik sırt ve bel ağrısının da en önemli nedenlerinden biri olarak gösterilmektedir. Diyafram aynı zamanda, bedenimizin ikinci beyni olan sindirim sistemimizin dengede çalışmasında da etkindir.

Rus Doktor Prof. Mikhail Tombak’a göre, diyaframı daha iyi kullanarak, doğru nefes alarak, yaşlanma belirtilerini öteleyebilir, iyi yaş alma sürecine katkıda bulunabiliriz. Göğüs nefesi kullanan kişiler diyafram nefesinin sağladığı faydalardan mahrum kalır. Buna ek olarak kandaki oksijen düzeyinin düşük olmasına, bu sebeple dokulardaki oksijen yetersizliği neticesinde biriken sıvı ve toksinler de ödem, selülit vb. gibi durumlara yol açar.


Diyafram Nefesinin Detoks Etkisi

Düzgün bir diyafram nefesi, yarattığı vakum etkisiyle lenfi kan dolaşımına çekerek lenfatik drenajı uyarır ve artırır. Böylece hücreler arasında bulunan sıvı içerisinde tahliye edilmeyi bekleyen toksik maddelerin atılım hızı 15 katına çıkabilir. Peki ağızdan nefes almak neden zararlıdır? Ağızdan alınan nefeslerdengesizlik yaratıyor. Dahası var... Bilim insanları çağımızda kronik hastalıklardaki artışın en önemli nedenlerinden biri olarak stresi gösteriyor. Modern dünya insanı 100 yıl öncesine göre iki-üç kat daha fazla solunum yaptığı halde bedensel dengeyi kuramıyor, çünkü kronik stres nedeniyle diyafram nefesi yerine göğüs nefesine geçti. Daha da kötüsü hem gündelik hayatında hem de gece uyurken burnu yerine ağzından nefes alıp veriyor. İnsanoğlu, otonom sinir sistemine sahiptir. Otonom sinir sistemi, fizyolojinin otomatik düzenleyicisidir ve vücudun işleyişini sürekli kılan tüm arka plan görevleri otomatik olarak yerine getirir. Vücudun bu otomatik işlevleri arasında sadece biri istemli olarak kontrol edilebilir. Bu da nefestir. Nefes alma sıklığını, derinliğini ve düzenini istemli olarak değiştirerek, vücudun solunum sisteminden beyne gönderdiği mesajları değiştirebiliriz.Solunum sisteminden gelen geri bildirim beynin çalışma şekli üzerinde, ne hissettiğimiz, ne düşündüğümüz, olanı biteni nasıl yorumladığımız, algılarımız, verdiğimiz kararlar, yaşadığımız olaylara verdiğimiz duygusal ve fiziksel tepkiler üzerinde birincil derecede etkilere sahiptir. (Görsel : Florian Sommet- TRUNK ARCHIEVE)

 Diyafram Kası Testi

Diyafram kasınızın nefes alırken çalışıp çalışmadığını hemen kontrol edebilirsiniz.

1. Omurganız dik duracak şekilde oturun.

2. Diz kapağı ve kalçanızın aynı hizada olduğunu kontrol edin; diziniz kalçanızdan daha düşük bir seviyedeyse ayağınızın altına bir yükselti yerleştirin.

3. Ağzınızı kapatın; sadece burnunuzdan nefes alıp vereceksiniz.

4. Elinizi karnınızın üstüne koyun.

5. Nefes alırken karnınız şişecek.

6. Nefes verirken de karnınız inecek.

7. Eğer karın bölgenizdeki bu genişleme ve daralma hareketini oturur halde hissedemiyorsanız o halde sırtüstü yere uzanın.

8. Şimdi elinizi yine karnınızın üstüne koyarak nefes alıp verirken karnınızı hissedin. Eğer karnınızda hiçbir hareket yoksa diyafram nefesiniz açık değil ve tamamen göğsünüzle nefes alıyorsunuz demektir.


Gündelik Hayatımızda neden Sadece Burundan Nefes Alıp Vermeliyiz?

Burun nefesinin fizyolojimiz açısından hayati önemi vardır. Sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

DAHA SAĞLIKLI OLMAK İÇİN

Ağzımızdan aldığımız her nefes filtresiz olarak ciğerlere iner; bu, havada bulunan partiküllerin ve mikropların bedenimize girmesinin en kolay yolu. Oysa burnumuzdan aldığımız her nefes, ciğerlerimize bedenimizin eşsiz filtreleme mekanizmasından geçerek ulaşır. Bu yüzden gün boyunca burnumuzdan nefes alıp vermeliyiz.

METABOLİZMAYI HIZLANDIRMAK İÇİN

Burnumuzdan nefes alıp verirken 150 kat daha fazla enerji harcarız. Tabii eğer burun deliklerinizde tıkanıklık yok ve burun deliklerinin ikisi de açıksa. Günde yaklaşık 18 binle 20 bin arası nefes alıp verdiğimizi düşünürsek, gün boyunca ağzımız yerine sadece burnumuzdan nefes alıp vererek harcadığımız enerji miktarını tahmin edin. Özetle, burun nefesi metabolizmayı hızlandırır!

FİZYOLOJİK VE ZİHİNSEL BEDEN DENGEMİZ İÇİN

Fizyolojimiz için çok önemli bir molekül olan nitrik oksit yataklarının, bedenimizde en fazla olduğu yer sinüslerdir. Burnumuzdan her nefes aldığımızda ve verdiğimizde burun içi kılların titreşimiyle diplerinden nitrik oksit molekülü salgılanır. Nitrik oksidin çok önemli görev üstlendiği yerlerden biri de damarlarımızdır. Peki, bu molekülün yaptığı insana ne kazandırır? Bu sorunun cevabı kısa ve nettir: hayatta kalmak. Nitrik oksit beynimiz ve kalbimizin çalışmasında düzenleyici rol oynar. Bu düzenleyici rolünü kanındamarlarda rahat bir şekilde akmasını ve tüm organlarımızda da yine rahat bir şekilde dolaşmasını sağlayarak gerçekleştirir. Kan akışını düzenleyip rahatlattığı için beyin kanaması ve kalp krizi riski azalır. Kontrollü burun nefesi egzersizleri depresyon, anksiyete, uykusuzluk gibi semptomlar ve sindirim sistemi düzensizlikleri için etkin bir şifalandırıcıdır. (Görsel : Florian Sommet- TRUNK ARCHIEVE)

YÜKSEK TANSİYONU DENGELEMEK İÇİN

İstatistiklere göre ülkemizde 20 yaş ve üzerindeki nüfusta, yaklaşık 5 milyon erkek ve 6 milyon kadında yüksek tansiyon sorunu var. İlerleyen yaşla daha sık görülen bu rahatsızlığın en önemli sebeplerinden biri olarak damar tıkanıklığı gösteriliyor. Hem fiziksel hem de zihinsel gevşeme ve rahatlama sağlayan en önemli stres yönetimi tekniklerinden olan kontrollü burun nefesleri eş zamanlı olarak damarları açma özelliği de barındırdığından yüksek tansiyon hastalarına iyi geliyor.

MİKROPLARDAN KORUNMAK VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN

Burun, soluduğumuz havayla birlikte gelen tozu, bakterileri, alerji sebebi olan polenleri, uçuşan parazitleri, muhtelif mantarları ve diğer milyarlarca maddeyi analiz edip süzerek, akciğerlere geçişini engeller ve içindeki reseptörler de toz, polen, biber gazı vb. zararlı uyaranlarla uyarılıp koruyucu refleks hapşırığının oluşmasını sağlar. Burun ayrıca içindeki eşsiz türbinler vasıtasıyla havayı yönlendirir ve akciğerlere inmeden önce ona uygun olarak ısıtır. Bunun dışında zararlı maddeleri toplayarak sümük üretir ve dışarı atar, sinüs yollarını açar ve otonom sinir sistemini dengeler. Nefes burun yoluyla verildiğindeyse, burun içinde tutulan yabancı maddeler bedenin dışına atılır ve burun içi nemlenir. Nemli bir burun içi, mikrop ve polenlerin akciğerlerimize ulaşamaması için elzemdir. Ağzımızdan nefes alıp verdiğimiz zaman, burnun içinde gerçekleştirilen havanın nemlendirilmesi sürecini es geçmiş oluruz. Özetle, burun vücudumuz için eşsiz bir savunma bariyeridir.

KOKU DUYUMUZUN SAĞLIKLI ÇALIŞMASI İÇİN

24 saat boyunca kapanmayan tek duyumuz koku duyusudur. Onun sağlıklı çalışması hem yediğimiz yemeklerden tatmin olarak kısa bir sürede doymamızı sağlar hem de birçok başka fizyolojik etki-tepki sebebiyle hayati önem taşır. Koku, limbik sistemle doğrudan bağlantısı olan tek duyumuzdur. Limbik sistem, beynin iki lobunu birleştiren bir köprü görevi görür ve öğrenme, hafıza, korku, sevinç gibi davranış fonksiyonlarımızdan sorumludur. Yani ne kadar burun nefesi, o kadar sağlıklı bir limbik sistem ve neticesinde sağlıklı davranış tepkileri anlamına gelir.

SELÜLİT VE VARİS PROBLEMLERİNDEN KURTULMAK İÇİN

Nefes, vücudumuza girmek için en uzun yolu ancak burun ve diyafram kullanıldığında kateder. Bu yolun uzunluğu lenfatik sistem üzerinde ciddi bir vakum etkisi yaratır ve lenfatik drenajı tetikler. Lenf sistemi, kalbe bağlı olmadığı ve onun tarafından pompalanmadığı halde dolaşım sisteminin bir parçası sayılır ve kısa ve net olarak, bedenimizin toksinleri atan çok önemli mekanizmalarındandır. Vücudumuzda biriken ödemlerin ve toksinlerin atılmasını sağlayan bu sistem yer çekiminden etkilenir ve düzenli çalışması için bedenin düzenli fiziksel hareket içinde olması gerekir.


HAZIRLAYAN: EBRU ŞİNİK

ELLE EYLÜL 2017 SAYISINDAN ALINMIŞTIR.


ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.