Bir gün Berlinli Ali, Zoe Spawton'ın oturduğu kafenin önünden geçiyor. Üzerinde özenerek giydiği kreasyonlarından biri var. Kırmızı takımı, ona uygun kravatıyla tüm bakışları üzerine topluyor. Ertesi gün Zoe, yine o kafede otururken, Ali aynı saatlerde kafenin önünden geçiyor ve yine harika görünüyor. Ardından günler günleri kovalıyor ve kahramanımız Ali, her gün bir başka çarpıcı kombinle geçip gidiyor kafenin önünde. Bir fotoğrafçı için hayli cazibeli olan bu görsel şölene daha fazla karşı koyamayan Zoe, neredeyse her gün Ali'yi fotoğraflamaya başlıyor. Seve seve poz veriyor Ali. O şimdi blogosferin, “advanced style” olarak bilinen yaşı geçmiş ama stilleri yürümeye devam eden şık örneklerinin sonuncusu.
Zoe'nin çektiği fotoğraflar What Ali Wore isimli blog'da toplanıyor. 83 yaşındaki bu stil sahibi adam, “kutunun içinden” sıyırılmayı başaran, ülke sınırları dışına çıkan Türk tasarımcıları hatırlatıyor bize. Yani o da, kendi kimliğinden ve iç sesini dışarı vurmaktan korkmadan, modayı kendince ve olabilecek en samimi şekilde yorumluyor. Zoe, fotoğraflarını çekerken, Ali kimi zaman onu uyarıyor, “Bu ceketi geçen gün de giymiştim, belki çekmesen daha iyi olur.” Tahmin edersiniz ki Ali, bir giydiğini bir daha giyememeye özen gösteriyor. Her gurunun olduğu gibi, Ali'nin de bir stil imzası var: Üzerindeki kıyafet ne tarzda olursa olsun, onu mutlaka bir şapkayla tamamlıyor. Cesaretini konuşturuyor, şık kesimli bir takımla bere de takabiliyor, spor bir kep de. Bir başka vazgeçemediği aksesuarsa, elindeki tespih... Fotoğrafçı, Ali'nin soyadını vermemekte son derece kararlı. Kim bilir belki de, onu istemeden de olsa içine sürüklediği blog dünyasının 15 dakikalık “sanal şöhret” fırtınasından korumak istiyor. Son zamanlarda gördüğümüz en şık beyefendilerden biri olan Ali'nin stilini siz de takibe alınız ve “kutunun dışından bakmak” fikrini, mümkünse iliklerinize yediriniz. alioutfit.tumblr.com
SILA GÜVEN
