Röportaj: Gülşah Öztürk
Hep merak ettiğim ama ertelediğim bir showroom ziyareti için harika bir gün seçmişim: Havalar iyiden iyiye soğumaya başlamışken, yumuşacık ve sıcacık kaşmirlerle dolu bir yerden daha güzel ne olabilir ki? CashmereInLove markasının yaratıcısı Esra Bezek, Bebek'teki showroom'unda ‘İşini ne kadar da zevkle yapıyor' dedirten bir heyecanla, markasıyla ilgili detayları paylaştı. Biz de hem dokularını hissetmek için tek tek trikolara dokunduk hem de sizler için merak ettiğimiz bilgilerin kaydını tuttuk.~
ELLE: CashmereInLove markası nasıl doğdu?
Esra Bezek: Kaşmir her zaman çok sevdiğim bir iplikti. Parsons'ta okurken kaşmirle ilgili bir projem oldu. Böylelikle kaşmiri sevmenin ötesinde tanıma ve pazardaki eksikliğini görme şansı yakaladım. Projeyle birlikte edindiğim bilgiler çok değerliydi ve bu bilgileri uzun süreli planlamalarla birleştirdikçe CashmereInLove markası oluşmaya başladı. İlk andan itibaren de amacım hep kaşmire odaklanmak, ‘unique' (türünün tek örneği) bir marka yaratmak ve global düşünmekti.
ELLE: Türkiye'de CashmereInLove'a yakın başka bir marka var mı?
E.B: Aslında fazla iddialı konuşmaktan hoşlanmam ama gerçekleri de söylemem gerek: Kaşmiri bizim gibi yorumlayan bir marka yurt dışında da Türkiye'de de yok. Yurtdışında genç ve modern kaşmir markaları elbette var ama bizim gibi ‘'chic-modern'' olanı gerçekten yok.
ELLE: Peki kaşmirle neler üretilebiliyor?
E.B: Bizim ürettiğimiz malzeme kaşmir triko. Bununla elbise, kazak, hırka, yelek, atkı, şal, bere, eldiven gibi örme ürünler yapılabiliyor. Biz bunlara ek olarak trikoyu ipekli-dantelli dokuma kumaşlarla birlikte kullanabildiğimiz gibi, kürk ve derilerle de zenginleştirebiliyoruz.
ELLE: Kaşmirle her şeyi üretemiyor olmanın seni sınırladığını düşünüyor musun?
E.B: Bu zaman zaman zorlayıcı olsa da kesinlikle sınırlayıcı değil. Aksine belli bir şeye odaklanmak çok daha büyük bir tecrübe ve başarıymış gibi geliyor. Elindeki ürüne bir şeyler kattığını ve onu geliştirdiğini görmek çok heyecan verici.~
ELLE: Trikoların üzerindeki işlemeler dışında harika aksesuarlar da var CashmereInLove'da. Aksesuar fikri nasıl ortaya çıktı?
E.B: Zaman içinde trikolarımızı tamamlayacak aksesuarlar üretmek istedik. Onları da yine hepsi bize özel olarak yapılmış taşlar ve boncuklarla, tamamen el yapımı olarak üretmeye başladık. Ürünlerin üstündeki tüm işlemeler de yine elde yapılıyor çünkü makinede yapmak kaşmirin doğası gereği imkansız. Kaşmir yumuşak, hafif ve dolayısıyla çok da narin. Bazen uygulamayı çok istediğimiz desenler oluyor. Bu noktada onun ‘narin ve huysuz' yapısıyla uğraşmak gerekiyor. Bunu da bizi kaşmire bağlayan unsurlar arasında sayabiliriz.
ELLE: Peki senin stiline gelirsek: Seni tanıyanların seninle özdeşleştirdiği parçalar var mı? Kaşmir trikolar hariç!
E.B: Tabii ki kaşmir! (gülüyor) Onun dışında da ipek. İpek atlet, ipek gömlek, ipek elbise... Bunlarsız olamam. Benim için en önemlisi rahat olmak ve modanın kurbanı olmamak. ‘Asla kullanmam' diyeceğim şeyse suni materyaller, sentetik dokular.
ELLE: CashmereInLove'ı Türkiye'nin ve dünyanın her yerinde bulabiliyormuşuz! Okurlarımıza bunun müjdesini verelim mi?
E.B: Evet, bu konuda çok heyecanlıyız. Yaklaşık 2 ay kadar önce online mağazamızı açtık. ( www.cashmereinlove.com ) Artık tüm dünyaya gönderi yapabiliyoruz. Türkiye dışında, başta Kore olmak üzere, Japonya, Almanya, Belçika, İtalya, İngiltere ve Amerika'da birkaç özel noktada da satışımız var ve gördüğümüz ilgiden de çok memnunuz. İstanbul'daysa ürünlerimiz Bebek mağazamızda, Beymen Zorlu Center ve Midnight Express'lerde satılıyor.
ELLE: Yeni yıl'dan beklentilerin neler?
E.B: Sadece sağlık... Sağlığınız iyiyse diğer her şey arkasından geliyor. Keyifli gelişmeler kapıda, onları devam ettirebilmek için sağlıklı olmak benim için önemli. Ayrıca tabii Türkiye için de biraz daha farkındalık diliyorum...
