Günümüzde sıkça duyduğumuz metaverse, üç boyutlu bir sanal gerçeklik evreni. Oyun ve eğlence sektörünün ardından moda dünyasını da etkisi altına alan bu yeni dijital dünya, Facebook’un adına Meta olarak değiştirmesiyle ‘sosyal bağlantının bir sonraki evrimi’ olarak tanımlanıyor.
Metaverse, moda endüstrisini hareketlendirerek dijital çağda yeni bir rekabet ortamı oluşturdu. Daha önce, Adidas, Bored Ape Yacht Club ile iş birliği yaparak hazırladıkları dijital koleksiyonu metaverse’te sundu. Nike ise buna karşılık online oyun platformu Roblox bir ortaklık planına girişti. Bunlar elimizdeki ilk somut örneklerken, lüks markaların da bu rekabet oyununa dahil olması hepimizi heyecanlandırdı. Gucci, Balenciaga ve Burberry gibi markaların yeni koleksiyonlarını video oyunlarını bir araç olarak kullanıp tanıtmalarıyla birlikte, hali hazırda moda sektörü oyuncularının pazarlama stratejilerini geleceğe uyarladıklarına şahit olmuştuk. Şimdi ise markalar metaverse ile, hitap ettikleri kitleye olan erişimlerini genişletmek istiyor.
Markalar bunu, ilk etapta kullanıcılarına zamanda yolculuk yapmayı vaat ederek başarmayı planlıyorlar. Kim bir gözlük takıp 2050’ye ışınlandığını ve istediği her şeye sahip olduğunu görmek istemez ki? VR gözlüklere sahip olmadan da, telefon veya bilgisayar aracılığıyla sizi içine çeken bu dijital evren size, yarattığınız avatarla gelecekten bir anı yaşatıyor.
Gelinen bu noktada, yaratılan her bir kimlik beraberinde metaverse ağının büyümesini ve günlük hayatımızın bir parçası haline gelmesini sağlıyor. Böylelikle, sanal dünyada kıyafetlerin varlığı değer kazanıyor. Bunda, sanal dünyada bir ürünün varlığını benzersiz kılan NFT önemli bir rol oynuyor. Kullanıcılar, online platformda görünümlerini özelleştirmek amacıyla para ödeyerek bu kıyafete veya aksesuara sahip oluyor. Peki fiziksel olarak sahip olunamayan ve sadece sanal boyutta giyilebilecek bir ürüne neden bu kadar ilgi gösteriliyor?
Günümüzde, dijital bir çağda yaşamamızın sonucunda ortaya çıkan verilere baktığımızda yeni nesil online platformlarda aktifliğini koruyor. Bu sayede sosyalleşen kullanıcılar, avatarlarının nasıl göründüğüne önem gösteriyor.
Mythical Games ile iş birliği yapan Burberry ilk NFT’sini yaratarak sanal dünyaya hızlı bir giriş yaptı. Blankos Block Party adını verdiği oyun içi moda NFT’si, kısa bir sürede yaklaşık 400.000 dolarlık satış yaparak en hızlı satılan koleksiyonlar arasında yerini aldı. Aynı şekilde, Karl Lagerfeld'in “THE DEMATERIALIZED” ile yarattığı dijital moda koleksiyonu, saniyeler içerisinde tükendi. Karl Lagerfeld ve Burberry’nin başarıları bu konudaki ilk örnekler olurken, markalara müşteriyle bağlantı kuracakları yeni bir sermaye kapısı araladı.
Metaverse’in moda sektörüne tam anlamıyla entegre olması için çalışmalar hız kesmeden devam ederken, şimdi de Paris, Milano, Londra ve New York’da yapılan moda haftaları bu platforma taşınıyor. Blockchain tabanlı Decentraland, 24-27 Mart 2022 tarihinde ilk Metaverse Moda Haftası’na ev sahipliği yapacak. Beklenene göre, Paco Rabanne, Tommy Hilfiger, Dolce & Gabbana, Cavalli, Nicholas Kirkwood, Elie Saab, Moda Haftası'nda yer alacak markalar listesine adını yazdırmış durumda.
Decentraland bu etkinlik için daha önce Dolce & Gabbana’nın ilk NFT giyim koleksiyonuna imza atan UNXD ile çalışacak. Decentraland ve UNXD; #mvfw2022 hashtag’iyle attıkları tweet’te Metaverse Moda Haftası’nın detaylarını şu sözlerle dile getirdi : Tüm tasarımcılara, markalara ve moda tutkunlarına sesleniyoruz. Decentraland ve UNXD Metaverse Moda Haftası’nı sunar. 24 – 27 Mart 2022’de Catwalk gösterileri, pop-up mağazalar, partiler ve sürükleyici deneyimlerle dolu bir hafta için hazırlanın!”
Aktif katılımın beklendiği etkinlik, 4 gün boyunca katılımcıları yepyeni bir sanal dünyada ağırlayarak onlara eşsiz bir deneyim sunmayı hedefliyor. Defilelerin yanında, pop-up mağazalar, şovun ardından gerçekleşecek partilerle dolu sanal moda haftasına az kaldı! Gözler lüks markalara çevrilirken, ünlü influencer kitlesinin bu organizasyona dahil olup olmadığı ise başka bir merak konusu. Her moda haftasında görmeyi heyecanla beklediğimiz sokak stilleri, mankenler ve defileler artık dijital dünyanın birer piyonu mu? Bu sorunun cevabını edinmemize sadece 10 gün var.
