Kurulduğu ilk günden bu yana modaya olan esprili bakışını sürdüren Moschino'nun, yeni kreatif direktörü Jeremy Scott'la birlikte bu duruşu daha da dikkat çekici hale geldi. Peki markanın yiyeceklerle alıp veremediği neydi?
Konumuza girmeden önce unutanlar için kısa bir hatırlatma: Franco Moschino, 1983'te kurduğu markanın aynı zamanda kreatif direktörüydü. 94'te onun ölümünün ardından yerine geçen Rossella Jardini'yse geçen sezona kadar Moschino'da bu görevi üstlendi ve markayla özdeşleşti; ta ki geçtiğimiz Ekim ayına kadar. Moda evi tarafından yapılan açıklamada tasarımcı koltuğuna Jeremy Scott'un geçeceğini açıklamıştı ve hepimiz gözümüzü Scott'un ilk koleksiyonunu sergileyeceği Milano Moda Haftası'na çevirmiştik.
Geçen hafta beklenen defile gerçekleşti. İtalyan markanın dümenini devralan çılgın Amerikalı'nın markayı kanatlandıracağını düşünüyorduk ama o iştahımızı kabartmayı tercih etti: Defilede sıcak olarak hamburger, atıştırmalık olarak patates cipsi ve tatlı olarak da çikolata sunuldu. (üstte.)
McDonald's, Budweiser ve Frito-Lay gibi markaların ambalajlarının desenlerini kumaş olarak koleksiyonunda kullanan Jeremy Scott'ın asıl hedefiyse Chanel'di. Markanın ikonik çantası McDonald's logosuyla kremalı pasta olarak sunuldu. Tüvit ceketleri ve inci küpeleriyse yine Scott'un yorumuyla koleksiyonda yerini aldı.
Asıl şaşırtıcı olan geçen seneki ilkbahar-yaz 2014 koleksiyonunda (üstte), Rossella Jardini'nin de baget ekmeklere ve yemek sofrası desenli kıyafetlere yer vermiş olması. Ne dersiniz, zayıf olmaya bu kadar kafayı takınca yiyemediğimiz yemekleri giymeye mi başlıyoruz? Bekleyip görelim.
