MÜZE GİBİ
MÜZE GİBİ
ELLE ONLINE
13 Mayıs 2014
Paris'e gidip de alışveriş veya masaları sokaklara “taşan” bir kafede uzun uzun kahve keyfi yapmadan olmaz. Bu listeye müze ziyareti, uzun yürüyüşler, sokakta krep yemek veya Eyfel Kulesi'nin dibinde fotoğraf çektirmek gibi onlarca ekleme yapabilirsiniz. ELLE'in “yapılacaklar” listesinde bu defa farklı bir madde vardı: Dice Kayek markasının yaratıcıları Ayşe ve Ece Ege kardeşlerin evlerini ziyaret etmek! Dice Kayek markasını 1992'de Paris'te kuran Ayşe ve Ece Ege'ye ilk olarak bu evi nasıl bulduklarını sorduk. Paris'te en sevdikleri mahalle, Saint Germain des Prés; ve zaten zamanlarının çoğunu orada geçirdiklerini için o bölgede ev aramaya karar vermişler fakat çok uzun süre istedikleri gibi bir yer bulamamışlar. Tam vazgeçmek üzereyken Rue Bonaparte'ta, üstelik Ecole des Beaux Arts'ın (Güzel Sanatlar Okulu) karşısında, şu anda oturdukları evi bulmuşlar. Peki neden bu ev, nesine “tav” oldular? Ayşe ve Ece Ege, “Bizi evde en cezbeden şey, pencereden bakınca gördüğümüz Ecole des Beaux Arts'ın muhteşem avlusu oldu. Kendimizi adeta bu güzel müzenin içinde yaşıyor gibi hissediyoruz” diyorlar.~Bu evi beğenmemek mümkün değil. Burası Paris'te bulunan birçok bina gibi, 19'uncu yüzyılda Haussmannien tarzında yapılmış. Girişte sizi çok güzel bir avlu karşılıyor. Kartonpiyerli yüksek tavanları ve her odada bulunan şömineler, klasik tarzı yansıtıyor. Ayşe ve Ece Ege, “Biz de, her zamanki minimal tarzımıza Osmanlı geçmişimizden esinlenmiş detaylar ekledik. Osmanlı aile yadigarı antikalarla minimal, rahat ve modern mobilyaların karması diyebileceğimiz bir stil geliştirdik” diyorlar. Yıllarca birlikte çalışan Ayşe ve Ece kardeşler, acaba evin dekorasyonuna birlikte mi karar verdi? Cevap çok daha eğlenceli: “Evin dekorasyonunu ilk önce annemiz yaptı. Biz onun uyguladığı konsepte sadık kalarak yakın zamanda bir iç mimarla birlikte yeni dekorasyonu ve yenilemeyi gerçekleştirdik. Bu konuda zevklerimiz son derece ortak.”~Ailenin varlığı evde hissediliyor, objelerin bir çoğu büyükannelerinden yadigar antikalar. Ayşe ve Ece Ege buna, Paris Clignancourt'dan satın aldıkları eşyalar ve dekoratif objeler ekleyerek değişik bir stil yaratmışlar. Duvarlarda yine büyükannelerinin evinden alınmış hat'lar, çerçeve içinde işlemeler ve eski Paris fotoğrafları var. “Evdeki olmazsa olmazlar neler” sorusuna cevapları, “Son derece rahat bir kanepe!” oluyor. “Genellikle görüntüsü estetik kanepeler çok rahatsız olur. Biz bu rahat kanepeyi uzun araştırmalar ve denemeler sonucunda bulabildik” diye ekliyorlar. Ayşe ve Ece Ege, 2013'ü bol ödüllü kapattı. Aralık ayında peş peşe, önce ELLE Style Awards Yılın Tasırımcısı ödülünü kazanan ikili; hemen ardından Victoria & Albert Müzesi tarafından verilen Jameel Prize'i aldı. İstanbul'74 tarafından tasarlanan Dice Kayek “İstanbul Contrast” kitabı, Victoria & Albert Müzesi tarafından Jamel Prize'a layık görülen eserlerin hikayesini anlatıyor.
Suzan YURDACAN
Fotoğraflar: Nicolas HERON
SON HABERLER
