Sezonun Renkleri

Kışın koyu tonda kombinler, yazın göze çarpan stiller… Peki renklerin mevsimselliğinin arkasında yatan mantık nedir ve biz ne ölçüde buna bağlı kalıyoruz? Tüm sırlar mercek altında.

ELLE Türkiye ELLE TÜRKİYE 08 Aralık 2025
Sezonun Renkleri

Yazı: Juliette Baëza
Fransızcadan çeviren: Selen Çalışır
ELLE Türkiye Kasım sayısından alınmıştır.


Fotoğraflar: Getty Images Türkiye, Launchmetrics Spotlight

Karmin kırmızısı, fıstık yeşili veya parlak pembe… Kenar tarzımıza biraz renk ve neşe katarak yerleşmiş moda kurallarını altüst eder mi dersiniz? Bu sonbahar/kış sezonunda açık renkleri yeni yeni görmeye başlamış olsak da sıcak toprak tonları lüks moda defilelerindeki yerini koruyor. Sıcak ve yumuşak bir kahverengi olan “mocha mousse”tan haki yeşiline veya hardal sarısına kadar gayet aşina olduğumuz renklerin kullanıldığını görüyoruz. Institut Français de la Mode’da sanat tarihçisi ve renk uzmanı olan Alessandra Ronetti, “Moda anlayışları, giyime dair gelenekler ve görgü kuralları bizi belirli renkleri ve tonları belirli mevsimlerle bağdaştırmaya itiyor” diye açıklıyor. Örneğin Batı’da pastel tonlar ve açık renkler ilkbahar aylarında çok popülerken kışın daha koyu ve doygun renkler tercih ediliyor. Bu, aslında zamanla paylaşmayı öğrendiğimiz kültürel bir dil.

Horn / Christian Wijnants / Fendi

Moda dünyası, 20. yüzyıldan bu yana her mevsimi ten, göz ve saç rengine göre belirli renklerle ilişkilendirerek bu fenomeni destekliyor diyebiliriz. Her şeyin üzerinde tutulan bir şey varsa o da estetik: Şeftali renkli elbiseler bronz tenlere yakışırken koyu renkli kazaklar yorgun görünümü azaltır. Bu nedenle yaz sezonunun ardından sıcaklıklar düştüğünde ve gün ışığımız azaldığında paletimizdeki renkler de koyulaşıyor. Rouje Paris markasının stil direktörü Carole Coevoet, “Yazın gözde olan karmin kırmızısı yerini bordoya bırakıyor, kışa geçtiğimizde ise bu patlıcan rengine dönüşüyor” şeklinde açıklayarak durumu doğruluyor.

Eskiden lüks moda tasarımcısı olan renk uzmanı Lyly Lemétre, insanların her zaman mevsimlerle uyum içinde olduğunu ve doğadan ilham aldığını ekliyor: “Sonbaharda her yerde ölü yapraklar, kestaneler ve evlerde, mekânlarda şömineler görüyoruz. Doğal olarak da bu renklere yöneliyoruz. Yaz geldiğinde ise bize güneşi ve çiçekleri hatırlatan tonlar, parlak ve ışıltılı renkler kullanmak istiyoruz.” Boyalar uzun yıllar boyunca bitkiler veya mineraller gibi doğal kaynaklardan elde ediliyordu; mevsimi değilse o rengi elde etmeniz imkânsızdı!

Mevsimlere atanan bu renklere kullanışlılık penceresinden baktığımızda, ardında yatan bir diğer nedenin de iklim olduğunu görüyoruz. Açık renkli kıyafetler yazın sıcağı daha dayanılabilir kılarken koyu tonlar ısıyı soğurarak kış soğuğunu daha iyi yalıtır.

Kültüre bağlı olarak her bir renk farklı bir duyguyu temsil eder ve kendine özgü simgesel bir anlama sahiptir. Mavi renk sakinlik, sarı renk sıcaklık, siyah ise yakınlık kavramlarını çağrıştırır. Alessandra Ronetti, “Mevsimler duygularımızı etkiliyor, ardından hislerimiz renk seçimlerimize yansıyor. Yaz mevsimi içimizde hafiflik ve hayat enerjisi uyandırdığı için açık renkler tercih ediyoruz. Kışın ise konfor ve güvenlik hissi veren daha koyu tonlar arıyoruz” şeklinde özetliyor bu durumu.

Kenzo / Issey Myake / Chanel / Alexander McQueen

Lyly Lemêtre’e göre bu sonsuz bir döngü: “Kış aylarında hep daha yorgun oluruz, dolayısıyla bu mevsimde içgüdüsel olarak siyah giyiyoruz. İlkbahar geldiğinde enerjiyle dolup taşıyoruz, bu da daha renkli tonlara yönelmemize sebep oluyor.”

“İnsanlar mevsimlerle uyum içindedir ve doğadan ilham alır.”
Lyly Lemêtre, tasarımcı

Renklerin fizyolojik bir etkisi de var. Örneğin açık renklere baktığımızda vücudumuzda dopamin salgılanır ve ruh halimiz iyileşir. Öyleyse neden kışın depresyonla baş etmek için renkli kıyafetler giymiyoruz? “Psikolojik olarak açık renkler giymek kış aylarında eksikliğini hissettiğimiz aydınlığı telafi edebilecek olsa da Batı’ya özgü geleneklerde koyu tonlar sembolik, tarihi ve pratik nedenler dolayısıyla kış mevsimiyle bağdaştırılmıştır. Örneğin siyah kıyafetler daha dayanıklıdır ve daha kolay korunur” diye açıklıyor Alessandra Ronetti.

Modanın bazı şeyleri bize dikte ettiği yadsınamaz bir gerçek. Bir bakıma nasıl giyindiğimizi belirleyen etmenlerden biri de bu. Sonbaharda tüm raflar kırmızımsı kahverengi ve koyu yeşil tonlarında kıyafetlerle doluysa gardırobumuzda da bu renklerin yer almasından nasıl uzak kalabiliriz ki? Carole Coevoet, “Moda dünyasında bizim olduğumuz tarafta da çok fazla değişiklik yapma imkânı olmadığını söyleyebilirim. Yerleşmiş normlar var: kışın koyu, yazın açık renkler” diyor.

Fendi /  Zimmermann / Givenchy / Saint Laurent by Anthony Vaccarello

Mevsimler geçtikçe her mevsimin favori renkleri de raflarda yerini alıyor ve müşterileri mağazalara çekiyor. “Sık sık renk skalasını değiştirirseniz insanlar yenilik arayışında olduğu için sunduklarınızı tüketmeye başlıyor. Bu bir bakıma koleksiyonlarımıza da bir ritim katmış oluyor” diye ekliyor. Her koleksiyon, mevsimin favorileriyle bağlarını koparmadan yeni nüanslar katıyor. Bir sene açık bej/kahverengi gözdeyken sonraki sene her yerde nar kırmızısı görüyorsunuz. Yıllar geçtikçe her sezonun parçaları gözümüze benzer geliyor olabilir ancak özgün dokunuşlar her zaman yeni bir soluk getiriyor. “Bir şekilde her zaman yeni çağrışımlar yakalıyoruz. Renkler söz konusu olduğunda o kadar geniş bir yelpazeye sahibiz ki bunlarla çok göze çarpmayan bir incelikle oynayabiliyoruz!” diye belirtiyor Carole Coevoet.

Yine de bu küçük yenilikler ve dokunuşlar, uzun yıllardır süregelen normları komple değiştirecek kadar köklü değil. Gucci veya Saint Laurent’ın sonbahar/kış 2025-2026 defilelerinde gördüğümüz parlak renkler ortalığı biraz karıştırmış olsa da bu, kuralları yeniden yazan bir hamleden çok istisna olmaya devam ediyor. Rouje Paris’ye baktığımızda her koleksiyonun kendini ayrıştıran bir özelliği var; o dönemin tonlarıyla kontrast oluşturan beklenmedik bir renk. Ancak bu rengi ana odak noktasından ziyade tamamlayıcı bir unsur olarak görürüz. “İnsanlar içten içe uyum içinde olmak ister ama bir yandan da turkuaz ya da fuşya gibi bir renkle kombine canlılık katacak bir dokunuş arar” diyor Carole Coevoet.

Burberry / Balmain / Tom Ford

Uzmanlar, yeni neslin bu renk uyumu anlayışından yavaş yavaş sıyrıldığını belirtse de gelecekte bu alanda herhangi bir devrim yaşanacağını öngörmüyor. “Zihniyetler kolay değişmiyor. Geleneksel olarak kışla özdeşleştirilmiş renkleri yazın görmüyoruz, aynı şey tam tersi için de geçerli” diyor Lyly Lemêtre. Bunun gezegenimiz açısından iyi bir haber olduğunu söyleyebiliriz: Durmadan dolabımızı yenilememize hiç gerek yok!






ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Aralık & Ocak Sayısı Çıktı!

ELLE Aralık & Ocak Sayısı Çıktı!

Yeni yılın en parlak sayfasını, Yasemin Ergene’nin zarafeti ve zamansız Bvlgari parıltısıyla açıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.