Sabah evden çıkmadan sıktığınız o favori kokunun birkaç saat içinde yok olması kadar hayal kırıklığı yaratan çok az şey vardır, değil mi? Neyse ki kalıcılığı artırmak sandığınız kadar zor değil. Uzmanlar koku moleküllerinin davranışından cildin nem dengesine, uygulama noktalarından parfümün saklanma koşullarına kadar uzanan küçük ama etkili pek çok detay olduğunu söylüyor. Yani konu sadece “ne sıktığınız” değil, “nasıl” ve “nerede” uyguladığınız da parfümünüzün imzasını belirliyor. Biz de sizin için, gün boyunca taze ve etkileyici bir koku bırakmanın bilimsel ve pratik yollarını derinlemesine inceledik.
Ralph Lauren
1. Doğru Formülü Seçin
Parfümün kalıcılığı büyük ölçüde formülündeki koku yağı oranına bağlı. “Eau de Toilette (EDT)” tipi parfümler genellikle daha hafif ve kısa ömürlü olur, oysa “Eau de Parfum (EDP)” ya da “Parfum/Extrait de Parfum” gibi yoğun formüller daha yüksek koku yağı oranı nedeniyle saatlerce üzerinizde kalabilir. Dolayısıyla gün içinde uzun süre kalıcı bir koku istiyorsanız EDT yerine EDP ya da parfum versiyonlarını tercih etmeniz en mantıklısı. Ayrıca parfümün “üst notaları” (örneğin narenciye, hafif çiçekler) genellikle uçucudur yani hızlı buharlaşır. Buna karşın “alt notalar” (odunsu, amber, misk, vanilya gibi) daha ağır moleküller taşır, bu yüzden kalıcılık isterken parfümün formülündeki yağ oranı ve alt nota dengesi önemli.
2. Cildinizi Nemlendirin
Parfüm kuru cilde kıyasla nemli (veya hafif nemli) cilde çok daha iyi tutunuyor. Bu yüzden parfümü sıkmadan önce -banyodan sonra ya da giyinmeden az önce- kokusuz, hafif bir vücut losyonu, krem ya da vücut yağı uygulamak parfümün ömrünü ciddi oranda uzatabiliyor. Bir de tüyo verelim: Parfümü doğrudan sıkmadan önce nabız noktalarına az miktarda vazelin ya da nemlendirici krem sürmeyi deneyin. Bu “sabitleyici katman” koku moleküllerinin buharlaşmasını yavaşlatıyor.
3. Nabız Noktalarına (Pulse Points) Sıkın ve Ovalamayın
Parfümü bilek, boyun, dirsek içi, kulak arkası veya diz arkasında olduğu gibi nabız noktalarına sıkmak en ideali. Bu bölgeler vücut ısısını daha iyi yayar, bu da koku moleküllerinin gün boyunca dengeli biçimde yayılmasını sağlar. Ayrıca parfümü sıktıktan sonra bileklerinizi birbirine sürterek ovalamayın. Sürtünme koku moleküllerini bozarak parfümün daha çabuk uçmasına neden olabilir.
4. Kıyafetiniz ve Saçlarınız Parfümünüzün Yardımcıları Olsun
Parfümü yalnızca cilde sıkmak yeterli değil, giysi ve saç da kokunun kalıcılığına katkı sağlayabiliyor. Kumaş lifleri kokuyu iyi tutabildiğinden, atkı, şal, ceketin iç kısmı gibi yerlere hafifçe kokunuzdan sıkabilirsiniz; tabii önceden görünmeyen bir bölgede test etmek şartıyla (özellikle ipek, deri gibi hassas kumaşlarda leke riski olabilir). Saç için önerilen yöntem ise şu: Parfümü doğrudan saç tellerine sıkmak yerine fırçaya hafifçe püskürtüp saçınızı öyle taramak. Bu sayede alkol içeriğinin saçı kurutma riski azalır ve kokunun yayılması daha hafif, daha zarif olur.
Miu Miu
5. Parfüm Rutininizi “Katmanlı” Hale Getirin
Eğer parfüm markanızın vücut losyonu, duş jeli ya da vücut spreyi gibi aynı koku hattındaki ürünleri varsa onları da kullanmak koku kalıcılığını büyük ölçüde artırabilir. Örneğin duş jeli ile başlayan bir bakım rutini, ardından aynı kokuya sahip losyon, en son parfüm... Bu “koku katmanlama” (scent layering), kokunun daha uzun süre sabit kalmasını sağlıyor. Benzer şekilde, kokusu hoşunuza giden ama tek başına yetersiz bulduğunuz bir parfümü daha yoğun bir vücut yağı veya hafif yağ bazlı krem ile kullanmak da işe yarayabiliyor.
6. Doğru Mesafeden Uygulayın
7. Parfümünüzü Doğru Saklayın
Parfümler ışık, ısı, nem ve hava ile temas ettiğinde zamanla koku molekülleri bozulabilir, bu da hem kalıcılığı hem de orijinal koku profilini olumsuz etkiler. Bu nedenle parfümünüzü banyoda ya da nemli, sıcak ortamlarda tutmaktan kaçının. En iyi saklama şekli orijinal kutusunda ya da koyu renkli bir kutuda, serin ve karanlık bir çekmecede ya da gardırobun arkasında, dik pozisyonda duracak şekilde yerleştirmek.