Telefonunuza bilmediğiniz bir numaradan gelen rahatsız edici mesajlar ya hayatınızı altüst edecek bir gerçeğin habercisiyse? Netflix’in yeni belgeseli Unknown Number – The High School Catfish tam da bu sorunun gölgesinde ilerliyor. (“Catfish”, internet ortamında kendini farklı bir kimlik altında tanıtan kişileri tanımlamak için kullanılan bir terim.) Belgesel 2020 yılında bilinmeyen bir numaradan rahatsız edici mesajlar almaya başlayan 13 yaşındaki Lauryn Licari ve ortaokul arkadaşı Owen McKenny'nin hikayesini konu alıyor. Ardından ise Lauryn Licari’nin annesinin dahil olduğu bir kabusa dönüşüyor. Meğer fail en başından beri Lauryn'in annesi Kendra'ymış. Bir annenin, kendi kızını sahte kimliklerle hedef alması yalnızca kişisel bir trajedi değil, aynı zamanda modern çağın kırılganlıklarının somut bir yansıması. Çünkü burada mesele sadece bir annenin suç işlemesi değil teknoloji, ebeveynlik, güven ve kimlik kavramlarının nasıl iç içe geçtiği. Belgesel bizi klasik “catfish” hikayelerinden çok daha derin bir sorgulamaya davet ediyor: Yakın ilişkilerde güven nasıl inşa edilir, nasıl yıkılır ve en önemlisi, yeniden inşa edilebilir mi? Kendra Licari’nin kendi kızına yıllarca anonim mesajlarla psikolojik baskı kurması yalnızca “anne” figürünün sorgulanmasına değil, aynı zamanda dijital çağda maskelerin ne kadar kolay takılıp çıkarılabildiğine de işaret ediyor. Sosyal medyanın, mesajlaşma uygulamalarının ve kimlik gizleme yöntemlerinin bu kadar ulaşılabilir olduğu bir dönemde “bilinmeyen numara” aslında hepimizin zihninde bir metafora dönüşüyor: Tanıdığımızı sandığımız insanlar aslında ne kadar tanıdık?
Netflix
Bir Belgeselden Daha Fazlası
İtiraf etmek gerekirse bu belgeselde "true crime" temasından öte modern bir ayna görüyoruz. Yönetmen Skye Borgman izleyiciye yalnızca bir “Kim yaptı?” hikayesi sunmuyor. Michigan’ın sessiz bir kasabasında başlayan ve global izleyiciyi şoke eden bu hikaye bize dijital çağda güvenin ne kadar kırılgan olabileceğini gösteriyor. Çünkü bu kez fail, tanımadığımız bir yabancı değil. Evet, hikaye tek başına şoke edici: Kendra Licari’nin kendi kızına anonim hesaplarla psikolojik baskı uygulaması… Ama belgeselin asıl gücü bu hikayeyi bugünün dünyasına yerleştirişinde. Catfish, sosyal medya, kimlik oyunları, dijital maskeler… Bunlar artık sadece internet fenomenlerinin hikayesi değil, hepimizin yaşadığı çağın gerçeği. Bilinmeyen numara ise bir tehditten çok daha fazlası, belki de tanıdığımızı sandığımız insanların içimizdeki yerini sorgulatan bir metafor. Üstelik sadece suçun ve suçlunun hikayesini anlatmıyor, aynı zamanda bizi kendi deneyimlerimizi sorgulamaya zorluyor. Kaç kez telefonunuzu çaldığında açmadınız? Çünkü bilinmeyen bir numaraydı. Kaç kez gelen mesajların samimiyetini, ardındaki niyeti düşündünüz? Özetle Unknown Number bir suç hikayesinden ziyade çağımızın ruhunu yakalayan bir belgesel. Hayretle görüyoruz ki teknolojinin sağladığı görünmezlik en yakın ilişkileri bile paramparça edebilir. Ve belki de en ürkütücü olan, bunun artık istisna değil potansiyel bir gerçeklik olması. Peki, böyle bir dramı affetmek mümkün mü? Sevgi, böylesi bir ihaneti aşabilir mi? Yoksa güven bir kez kırıldığında telefonun ucunda hep bir sessizlik mi kalır? İşte bunu düşünmeden edemiyoruz.
Netflix
Şimdi Ne Yapıyorlar?
Bugün ise Lauryn 18 yaşında, lise eğitimini tamamladı ve daha çok babası Shawn ile kurduğu yakın bağa yaslanarak kendi yolunu çizmeye çalışıyor. Annesi Kendra Licari ise 2023’te suçunu kabul ettikten sonra cezaevine girdi, 2024 yazında şartlı tahliye ile serbest kaldı ancak hâlâ gözetim altında; kamuoyundan uzak, sessiz bir yaşam sürüyor. Anne-kız arasında yeniden güven inşa etme umudu var ama aralarındaki mesafe kolay kapanacak gibi görünmüyor. Belgeseldeki en dikkat çekici figürlerden olan ve Lauryn’ın yanında bir dönem bulunan Owen McKenny de kendi hayatına devam ediyor; liseden mezun oldu ve şu anda Hope College’da spor bursuyla beyzbol oynuyor. Hikayenin tüm kahramanları bugün farklı hayatlar sürse de Unknown Number’ın yarattığı gölge hâlâ üzerlerinde.
.png)
