PASCALINE WILHELM : PREMIERE VISION BİR ÖNGÖRÜ FUARI

Dünya'nın trendlerine yön veren en iyi 100 isimden biri olan Pascaline Wilhelm ELLE.com.tr'den Duygu Haksun'un sorularını yanıtladı.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 20 Ekim 2017
PASCALINE WILHELM : PREMIERE VISION BİR ÖNGÖRÜ FUARI

Dünyanın en ünlü tekstil ve trend fuarı olan Premiere Vision kurucu sahibi Pascaline Wilhelm, Türkiye giyim sanayicileri derneğinin düzenleyeceği panele konuşmacı olarak geldi, biz de kendisiyle Premiere Vision ve modanın geleceği üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Röportaj : Duygu Haksun


Fotoğraf: Stéphane Kossmann
 

ELLE ONLINE : Bize biraz Premiere Vision’dan bahsedebilir misin?

Pascaline Wilhelm : Tekstil ve moda sektörüne yönelik fuarlar organize etmeye başlayarak kurulan öncü Fransız markası Première Vision S.A. 1973 yılında faaliyet göstermeye başladı. Öncelikle lokal olarak faaliyetine başlayan Premiere Vision daha sonra Avrupa ve dünyaya yayılmaya devam etti. Seçmiş olduğu stratejik noktalar ve kaliteli servisi sayesinde de Uluslararası bir üne kavuşmayı başardı.

Bir tekstil kurulumu olan Premiere Vision Association’ın ve etkinlik işletmesinde dünya lideri GL Events’in bir alt kuruluşu olan Premiere Vision S.A günümüzde Uluslararası bir şebekeye dönüşmeyi başardı. Yabancı ülkelerdeki ofisleri ile son 10 yıldır kilit yerlerde moda sektörüne yönelik etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. 

Dünyadaki bütün Premiere Vision’lar yenilikçi, kaliteye önem veren bir bakış açısına sahipler. Moda ile ilgili doğru bilgilendirme yapan Premiere Vision ayrıca yüksek servis performansına sahip. Başından beri, düzenlediği toplantılar ile moda dünyasının nabzını yokluyor ve eşsiz yaklaşımı sayesinde uluslararası düzeyde uzmanlaşmış kişileri ve profesyonelleri bir araya getirerek yeni çıkacak olan trendleri takip etme olanağı ve gelecek sezonları hazırlanma olanağı sağlıyor. Bu ön görüşlü ve sürekli değişen ve yenilikçi bakış açısı sayesinde tasarım ve yaratım zincirini tamamen etkilemeyi başarıyor Premiere Vision. Bugün, 3 farklı ülkede senede 22 ayrı show düzenlemekte. Tıpkı Fransa’daki show’larda olduğu gibi her birinde yaklaşım aynı: seçicilik, yaratıcılık, yenilikçilik ve kalite arayışı.

Fransa’nın dışındaki ülkelerde ise ana fikir ürünlerini sergileyen firmalar görünürlük kazanması ve gelecek olan koleksiyonlarını sunmaları Premiere Vision ayrıca bulunduğu her ülkeye uygun moda sektörüne uygun bilgileri de vermeyi başarıyor.

ELLE ONLINE :  Teknolojinin moda dünyasına adaptasyonu ile defileleri artık VR gözlükler ile izlemeye başladık. Bizi bundan sonra neler bekliyor?

Pascaline Wilhelm: Günümüzde teknoloji sayesinde muhteşem hayaller kurabiliyoruz : çılgın, şiirsel, bazen endişe verici, etkileyici hayaller. Teknolojinin gelişimi bize moda sektöründe inanılmaz kapılar aralıyor: Yarın hangi materyelleri hayal etmeliyiz ? yeni kullanırlık alanları nelerdir? Belki de yeni güzellik ürünleri olacak ? Moda bizi öncü rolüyle birlikte nerelere itecek, nasıl tasarımcılar, sanatçılar ortaya çıkaracak ? Nasıl yeni görünüm şekilleri ve hareket etme şekilleri yaratacak?

ELLE ONLINE : Giyilebilir teknoloji ile birlikte moda ve teknoloji birbirini nasıl destekliyor?

Pascaline Wilhelm: Teknoloji ve modanın birbirleri ile birçok bağlantısı var. Öncelikle bağlanabilirlik; görselleri ve bilgi aktarımını kıyafetin içine nasıl yerleştirdiğimiz ya da akıllı bir telefonun özelliklerini kumaşa veya kıyafete nasıl koyabiliriz gibi bir çok zorlu çabalarımız var. Mesela görüntüleri direk olarak cilde aktarmak ileriki zamanlarda daha çok denenecek bir şey olacak..

ELLE ONLINE : Premiere Vision ziyaretçileri fuarda ne bulacak? 

Pascaline Wilhelm: Premiere Vision her şeyden önce moda sektöründe ileriye yönelik ve bir öngörü fuarı. Moda’nın geleceğinin kalbinin burada attığını söyleyebiliriz. Mesela geçtiğimiz Şubat 2017 ayında Premiere Vision Paris Wearable Lab’i ortaya çıkarttı. Wearable Lab platformu yaratıcılığı ön planda tutuyor ve teknolojinin moda ile ilişkisini destekliyor.

Gelecek Şubat ayında ise bu platformu daha da geliştirerek daha deneysel çalışmalara ayıracağız. Fashiontech (modatek) dünyasının hızlı gelişiminin altını çizecek olan bu alanda deneysel çalışmalara ve bir show room ile start-up şirketlerin son yeniliklerine ve gelecekteki tasarım projelerine yer verecek. Bu platform aynı zamanda yeni işbirliktelikleri doğruma potansiyeli de sunuyor. Ayrıca aynı temaya değinen konferanslar düzenleyerek sektöre üzerine düşünebileceği malzemeler sunmak istiyoruz.

ELLE ONLINE : Kırışmayan, leke tutmayan, antibakteriyel özellikleri olan kumaşlar, işlevselliğin ön planda olduğu bir moda anlayışı ile artık hangi renk moda yerine, hangi inovasyonların olduğunu mu konuşacağız?

Pascaline Wilhelm: Kıyafetlerin vücut ile temas şekli değişecek. Doğadan, kimya ile ya da 3 boyutlu yazıcılardan elde edilecek olan materyeller insanlar tarafından daha çok tercih edilmeye başlanacak. Zaten son 30 yıldır moda ve tekstil sektörü rahatlığa, yıkanabilirliğe, esnekliğe ve sürdürebilirliğe çok ağırlık verip, üzerine birçok çalışma yaptı.

Geleceğin bize harika şeyler getireceğini düşünüyorum: Sürdürebilirlik, insana yardım, hayatımızın günlük performansının daha yüksek olması, gerçekliği daha çok arttırılmış bir dünyada yaşam..

ELLE ONLINE : Peki teknoloji tasarım süreçlerini nasıl etkiledi?

Pascaline Wilhelm: Fikir üretme ve yaratım süreci her zaman teknoloji’den yardım alır. Yani şu şekilde anlatayım;

Öncelikle zaman kazandırır, bazı şeyleri çok daha hızlı gerçekleştirme olanağı verir, hareketleri otomatikleştirir, işlevsellik getirir. Bir sürü aşamada zaman kazandırır ve bu da bize yaratıcılık aşaması ve fikir üretme aşamaları için daha fazla zaman bırakır.

Teknolojik ilerlemelerin izin verdiği bir başka şey de elimizdeki malzemeler ile mümkün olmayan şeyler yaratmamıza izin vermesi; hareket olasılığı daha kolay parçalar üretmek, hassas  ve narin materyeller ile çalışabilmek gibi...

ELLE ONLINE : 2018 ve sonrasında bizi neler bekliyor?

Moda’nın arıtılacak ve incelecek olması. Bu da insana daha çok performans ve rahatlık getirecek. Henüz bilmediğimiz fiziksel beceriler ve daha icat bile edilmemiş estetik anlayışları yerleşecek. Kumaşlar, deriler ve diğer materyeller insanları iyi hissettirmek için, insanların kendilerini güzel hissetmeleri için üretilecek. Bu faktörler de geleceğin estetik anlayışını oluşturacak.

ELLE ONLINE : Kendi deneyimlerinizden de yola çıkarak, değişen moda kavramında genç tasarımcılara verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Pascaline Wilhelm: Açıkçası tavsiye vermek çok zor ama söylememin en doğru olduğunu düşündüğüm şey, modaya meraklı gençlerin yarınlara inanmaları gerektiği, her şeye ilgi ve merak duymaları gerektiği, kıvrak olmaları, öğrenmeye tamamen açık olmaları ve hayata her tarafından, 3 boyutlu olarak tutunmaları.

   


SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.