Genç Eksantrik Burjuva: Bawer Ege

Bawer Ege, içerikleriyle olduğu kadar tavrı, stili ve tutkusuyla da radarımıza giriyor.

Şevval Akyüz ŞEVVAL AKYÜZ 28 Kasım 2025

Uzun süredir içeriklerine deyim yerindeyse "tutkun" olduğumuz, her yeni gönderisinde seviyeyi bir tık daha artıran ve bir sonraki videosunu heyecanla beklediğimiz bir isim Bawer Ege. Yerel ve global popüler kültür öğelerinden olabilecek en verimli şekilde besleniyor, içeriklerine dingin bir dinamizm katıyor ancak belki de en önemlisi hayata karşı vizyonunu bize oldukça başarılı bir şekilde sunuyor. Hal böyle olunca bir editör olarak onun gibi birine kayıtsız kalma ihtimaliniz çok yüksek değil. Bawer'le popüler kültürün hayatındaki yerinden sosyal medya kavramının onun için ne ifade ettiğine, nostaljinin ona verdiği ilhamdan sinema ve moda arasındaki kurduğu köprülere keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.


Modaya olan ilgin ilk ne zaman başladı ve zamanla nasıl şekillendi?

Modaya olan ilgim, sinemaya duyduğum hayranlıkla birlikte başladı. Kostümlerin çoğu zaman senaryodan bile daha güçlü bir anlatı aracı olduğunu fark ettim. Sözlü iletişimde zaman zaman çekinceler yaşıyordum fakat aynı zamanda dışadönük ve anlaşılmayı isteyen biriydim. Bu noktada sinemada keşfettiğim o sessiz anlatı gücünü (kıyafetleri) kendi ifade biçimime dönüştürmeye başladım.

Bu ilgini sosyal medyaya entegre etmen nasıl gelişti? Modadan bağımsız, sosyal medyaya bakışın nasıldı?

Sosyal medyayı çok seviyorum ancak ürettiğim sanatı bu alana entegre etme konusunda başlangıçta bazı endişelerim vardı. Görünür olmayı ne kadar sevsem de bir yanım bundan nefret ediyor. Beni harekete geçiren düşünce ise şuydu: Artık sosyal medyaya entegre olmayan hiçbir şeyin hayatta kalamayacağını biliyordum.

Fotoğraf: Özgür Baykal

Sosyal medyada detaylı, alengirli ve herkesin ilgisini çekecek içerikler üretiyorsun. İçerik ilhamları sana nasıl geliyor?

Nostaljik biriyim. Nostaljiyle kurduğum ilişki, hafızamı canlı tutmama yardımcı oluyor. Geçmiş benim en büyük ilham kaynağım. Şimdilik hafızamdan faydalanıyorum.

Popüler kültürden çokça besleniyorsun. Buna özel bir ilgin var diyebilir miyiz?

Bu, özel bir ilgiden çok daha fazlası. Kendimi bir pop-art sanatçısı olarak tanımlıyorum. Popüler kültür benim en temel besin kaynağım.

İçeriklerine gelen yorumlardan etkileniyor musun? Oluşturduğun topluluk içeriklerini nasıl besliyor?

Marcel Duchamp’ın söylediği gibi: “Eser, yapıldıktan sonra onu tamamlayan izleyicidir.” 

Yorumlardan etkilenmiyorum çünkü yorumları iyi ya da kötü bu işin doğal tamamlayıcısı olarak görüyorum. Bu arada avukat olduğumu belirtmekte fayda var: Kötü yorumların dozajı aşıldığında dava sürecinin benim açımdan oldukça ekonomik olacağını söyleyebilirim. Oluşturduğum toplulukla çok sıkı bir iletişimim var. Zaman zaman onların fikirlerinden ilham alıp içeriklerimi şekillendirdiğim de oluyor.

Kendine has bir stilin var. Görünümlerini yaratırken spesifik olarak dikkat ettiğin noktalar var mı?

Dikkat ettiğim nokta, kusursuz görünmemek. Bir smokin giydiğim zaman bile ya küçük bir kırışıklık ya da hafif bir leke görmek isterim.

Kendini içinde en rahat hissettiğin portreler genelde neler oluyor?

Çoğu zaman popüler kültüre etki etmiş travmatik anların portrelerini kullanıyorum. Daha doğrusu, bu travmatik anları sanata dönüştürüyorum. Yabancı yıldızları işlerken kendimi daha rahat hissediyorum çünkü yerli yıldızlarda “acaba onlarla dalga geçtiğimi düşünürler mi” diye endişelenebiliyorum.

Sonsuza kadar tek bir görünüme saplanıp kalacak olsaydın, nasıl bir stili tercih ederdin?

"Young eccentric bourgeois". Somutlaştırmak gerekirse: Alessandro Michele’nin Gucci’de yarattığı dünya.

Ürettiğin içerikler arasında gelmiş geçmiş en favori üç konseptin?

İlki Lady Gaga’nın çiğ et kombini. Yıllardır alışveriş yaptığım kasaba “eti giyeceğimi” söylediğimde şaşırma süresi beklediğimden çok daha kısa sürdü ve onu nasıl giyilebilir bir hale getirebileceğimi detaylarıyla anlattı. 

İkincisi Lindsay Lohan’ın elektronik kelepçe kombini. Elektronik kelepçe bulmakta çok zorlandım ve takipçilerimden yardım istedim. Sahne kostümleri tasarlayan bir takipçim benim için özel olarak hazırladı.

Üçüncüsü ise John Galliano’nun kariyerini bitiren o meşhur kombin.




Son olarak güzellik ya da kendini daha iyi hissetmek adına yaptığın rutinlerinde takıntılı olduğun bir alışkanlığın var mı?

İtiraf ediyorum, ben solaryum bağımlısıyım. Kendime bronz teni çok yakıştırıyorum. Güneş ışığıyla aynı etkiyi vermese de serotonin ve dopamin salgılattığı için ruh halimi de düzenlediğine inanıyorum. Bir de saçımı örmeden asla dışarı çıkmam.

Dergide Bu Ay

ELLE Kasım 2025 Sayısı Çıktı!

ELLE Kasım 2025 Sayısı Çıktı!

Kasım sayısının kapağında zarafeti baştan tanımlarken feminen gücü yeniden şekillendiren Dior Cruise 2026 Koleksiyonu yer alıyor.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.