Uzun yıllardır sanatçı ve tasarımcılarla birçok işbirliğine imza atan Swatch, şimdilerde geleceği belirleyen yeni yetenekler ve vizyonerleri bulma arayışında. Şimdi ise Londra’nın en heyecan verici tasarımcılarından Supriya Lele ile işbirliği yaparak yeniden yüksek modaya giriyor.
Tensellik ve aynı zamanda oyunbazlık, Supriya Lele’nin kendi etiketine yansıttığı kişiliği. 2019 LVMH Prize Fund ödülünü kazanan tasarımcı, minimalist bir dokunuşla kendi Hint ve İngiliz geleneklerini markasına yansıtıyor. Her iki kültürün belirgin parçalarını muhteşem bir şekilde birleştirme kabiliyeti ile moda sektöründe dalgalanmalar yaratıyor. İnce ve saydam kumaşlar, Sari’den esinlenmiş drapeler ve geleneksel Madras ekoselerini hayal edin.
RENK CÜMBÜŞÜ
Koleksiyon, biyo-kaynaklı plastikten üretilen kasasıyla markanın sorumluluk yaklaşımını sürdürüyor. Lele’nin tasarladığı kıyafetler o kadar hafif ki onları giyen kadınlar için neredeyse ikinci bir ten haline geliyor. Tıpkı ‘Skin Classic’ gibi... Lele’nin karakteristik özellikleri olan derinlik ve şeffaflık efektleri kayışlarda ve cam üzerinde ilk defa uygulanan farklı baskı teknikleriyle öne çıkıyor.
Kapsül koleksiyondaki üç tasarım, Madras ekosesinden oluşurken, diğer iki tasarımın kadranında ise Supriya Lele’nin kökenine gönderme yapan Hintçe rakamlar yer alıyor.
Koleksiyonu yakından incelemek için tıklayın..
Yazı: GİZEM İNCE