Sanatsal Bir Ziyafet: Matilda Creations

Lezzet ile estetiği bir araya getiren Matilda Creations'ın hikayesini ve vizyonunu Kurucusu ve Kreatif Direktörü Eda Albant'tan dinliyoruz.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 04 Ekim 2024

Gastronomi ve tasarımın kesişim noktasında yer alan benzersiz bir yaratıcı dünya... Matilda Creations Kurucusu ve Kreatif Direktörü Eda Albant, lezzet ile estetiği bir araya getirerek, sıradan bir deneyimi sanatsal bir ziyafete dönüştürüyor, ilhamını doğanın kusursuz dengesinden ve görsel dünyanın sonsuz yaratıcılığından alıyor.



Eda Albant’ın lezzete olan tutkusu, tasarım dünyasındaki yolculuğu ve Matilda Creations’ın arkasındaki yaratıcı süreçlere dair samimi bir yolculuğa çıkıyoruz.

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
İstanbul’da, lezzetli yemeklerin titizlikle hazırlandığı ve sanata olan ilgimin desteklendiği bir ailede yetiştim. Küçüklüğümden beri var olan lezzet tutkum sürekli arttı. Zamanla bu tutkumu, tasarıma ve görsel dünyaya olan yeteneğimle birleştirmeye ve farklı alanlarda geliştirmeye başladım.

Özyeğin Üniversitesi Gastronomi (Le Cordon Bleu) bölümünde eğitim alarak lezzete olan ilgimi derinleştirdim. Aynı zamanda sanat ve tasarımın çeşitli alanlarını deneyimledim. Eğitim hayatım boyunca hem Türkiye’de hem de yurt dışında aldığım eğitim ve gezilerle bakış açımı genişlettim ve yaratıcı fikirlerimi geliştirdim. Hayatın ve deneyimlerin bana kattıklarından yeni şeyler çıkarmayı çok seviyorum. Her geçen gün keşfedilmeye değer yenilikleri takip ediyor ve yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum.

Tüm ilgi alanlarımı işime dönüştürme fikriyle yola çıkarak yemek ve sunumu bir araya getirdim. 23 yaşında kurduğum Matilda Creations - Exclusive Macaron House & More ile bu tutkumu bir adım öteye taşıdım.


Matilda’nın kuruluş hikayesi ve farklılaşan noktaları neler? Kuruluşundaki hedefiniz neydi?
Matilda’yı yaratırken, lezzet ve sunum olmak üzere iki ana konsept üzerinde yoğunlaştım. Bu iki alanımı birleştirerek, kendime sonsuz yaratıcılık imkânı sunan bir dünya yarattım. Bu dünyayı sanatla ve estetikle birleştirerek niş bir marka olma yolunda Matilda’yı büyüttüm. Üst düzeyde bir lezzet deneyiminin yanı sıra paketlemeden sunuma ve hatta hizmette Matilda ile tanışan herkese farklı bir his ve deneyim yaşatmayı hedefledim. Bu hedef yolunda yeni şeyler eklemeye devam ediyorum.

Farklı lezzetler denemeyi ve keşfetmeyi hep çok sevdim. Makaron, bu bağlamda mükemmel bir ürün, yaratıcılığınızı sınırsız bir şekilde kullanabileceğiniz özel bir alan sunuyor. Bu nedenle makaron ile yola çıktım ve Matilda’nın serüveni böylece başladı. Kaliteli ürünlerle oluşturduğum dinamik menüler, dönemsel ve mevsimsel ilhamlarla sürekli yenileniyor. Tasarımdaki tutkumu ise kutularımıza ve sunumlarımıza yansıtıyorum. Aynı zamanda özel dönemleri çok önemsiyorum. Aylar öncesinden, nasıl bir farklılık ortaya koyabiliriz diye düşünmekten kendimi alamıyorum! Düşündüklerim hem lezzet hem sunum hem de görsel dünyası oluyor. Bunların hepsi bir bütün benim için. Markanın tüm kreatif alanlarını, görsel çekimleri, konseptlerini vs, hayal edip planlıyorum, bu da tasarım ve sanata olan ilgimi oldukça besliyor ve çok keyif alıyorum.

Konseptlerimizi doğanın sunduklarından esinlenerek geliştiriyoruz; doğadaki kusur ve kusursuzluğun ince çizgisi olan saf mükemmellik ve denge anlayışını takip ediyoruz. 

Ürün ve sunumlarımızı çiçeklerle birleştirerek özgün tasarımlar yaratıyoruz.  Ayrıca ülkenin her yerinden özel seçtiğimiz yerel üreticilerle çalışmak gibi prensiplerimiz var. Tatların en zevk verici hali yalnızca doğadan gelendir prensibine inanıyoruz. Bütün ürünlerimiz lezzetini orijinal malzemesinden alır.


“Görsel uyum çok önemli. Bunu, lezzetin damaktaki ve duyulardaki uyumu ile birleştirdiğinizde kaçınılmaz formülü bulmuşsunuz demektir!”


Sürdürülebilir gıda anlayışınızdan bahseder misiniz? Ürünlerinizi nasıl üretiyorsunuz? 
Gıda üretiminde çevre dostu yaklaşımların ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu bağlamda, iş süreçlerimizde doğal kaynakları korumayı ve çevreye olan etkilerimizi minimize etmeyi ön planda tutuyoruz. Bu da bizim sürdürülebilir olma hedefimizin ilk şartı. Bunun için üretim aşamasında çeşitli yöntemler kullanıyoruz. Her adımda çevreye duyarlılığı gözeterek, bu sürecin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.


Gıdaların farklı duyulara hitap etmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Lezzetleri estetik çiçeklerle bir araya getirme fikri nasıl ortaya çıktı?
Bence bu, en çok etkilendiğim şeylerden biri! Yediğim şeylerin damağımda bıraktığı hislerden; burnuma gelen kokulardan, örneğin bir makaronu ısırdığımda çıkan seslerden yaşadığım haz ve eğlence ile, aldığım lezzeti deneyimlemeye kadar her şey beni etkiliyor. Bazen bunlar için yaşadığımı hissediyorum. Lezzet için seyahat eden, saatlerce sofrada vakit geçiren ve yemek üzerinde günlerce konuşan biriyim. Dolayısıyla lezzet ve sunum yaratırken duyulara bütüncül bir yaklaşım sergiliyorum. Kokuları ve dokuları birleştirmeyi, detaylarla oynayarak ortaya çıkan tatların dengesini sağlamayı seviyorum.

Doğayı da lezzet kadar mucizevi buluyorum. Renkler ve desenler inanılmaz… Estetik anlamda doğadan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Sunumlar için her zaman yeni fikirler geliştirmeyi severim. Makaron gibi zarif ve naif bir ürünü çiçeğin doğasıyla uyumlu buldum. Hem yiyecek hem de çiçek hediyelerine alternatifler yaratmak istedim. Farklı konseptler ve ürünler yaratarak, bir hediye koleksiyonu oluşturup zamanla bu koleksiyonu genişlettim. Temel amacımız, bu ürünü gören veya alan kişilerin sıcak bir mutluluk yaşaması ve anın tadını çıkarması.

Çiçek tasarımlarımızı her seferinde farklı bir şekilde hazırlıyoruz. Her ürün aynı özen ve zevkle hazırlanırken, hiçbir ürünümüz bir öncekine benzemez. Bu yaklaşım, doğanın mükemmelliğiyle uyum sağlıyor, kusur ve kusurlu algısını kırarak, görsel ve lezzet dengesini sunuyor. Orkidenin doğadaki özgün hali gibi, biz de kendi dünyamızdan sizin dünyanıza cazibe ve gizem katıyoruz.


Orkidenin markanız için anlamı nedir? Matilda’nın felsefesinde nasıl bir yer tutuyor?
Orkide, 25 binden fazla çeşidi ve farklılıklarıyla dünyanın hemen her köşesinde değer gören bir bitkidir. Uzun yıllardır asilliği, güzelliği ve benzersizliği ile insanların gözünde sıradan bir bitkiden çok daha fazlası haline gelmiştir. Markayı oluştururken, dünyanın dört bir yanındaki çeşitleriyle yüzyıllardır varlığını sürdüren orkideden ilham aldım. Orkidenin gücünden, yüzyıllara dayanan asil duruşundan, varoluşundaki çeşitliliğinden, kendi içerisindeki farklılıkları kucaklamasından ve kendine has hayata tutunuşundan esinlendim.

Ürünlerinize yeni bir çeşit eklerken hangi unsurları göz önüne alıyorsunuz? İlham noktalarınız neler?
Asıl ilham kaynağım, bulunduğumuz dönem ve mevsim oluyor. Her mevsim farklı bir doku getiriyor. Bu değişikliklere uygun tatlar hazırlayarak, bütüncül bir lezzet deneyimi oluşturmayı hedefliyorum. Ayrıca, çeşitli tatları bir araya getirmeye çalışıyorum. Farklı ama uyumlu kokuları keşfetmeye özen gösteriyorum. Deneyim bizim için en büyük öncelik; aynı zamanda ne yerseniz yiyin, andan keyif almanızı da önemsiyoruz.

Yeni şube açma hedefiniz var mı? Varsa öncelikli lokasyonlarınız nereler olacak?
Evet, şubeleşme hedefimiz var ve bu süreci planlıyoruz. Planlarımızda, geniş bir yayılım oluşturmak yerine, seçkin ve özel lokasyonlarda, sınırlı sayıda şube açmayı düşünüyoruz. İlk adım olarak, İstanbul’da yeni bir şube açma hedefimiz bulunuyor ve bu süreçte hızla ilerlemeyi planlıyoruz. İstanbul’un ardından, özellikle büyük şehirlerde stratejik konumlarla genişlemeyi amaçlıyoruz. Her yeni şube, markamızın kalitesini ve benzersizliğini en iyi şekilde yansıtarak, özel bir deneyim sunmayı hedefleyecektir.


Kurumsal iş birliklerinizden bahsedebilir misiniz?
Makaron, hem hediye, hem de özel davetlerde ikram olarak verilebilecek mükemmel bir üründür. Lezzeti ve işlevselliği sayesinde, kurumsal iş birlikler için ideal bir seçim sunuyoruz. Markalara özel kişiselleştirmelerle davet ve hediyelerine seçkin farklılıklar katıyoruz.

Buna ek olarak hazırladığımız bazı çiçekli sunumlarımız da ürünlerimize farklı bir dokunuş katıyor. Ürünün yanı sıra, kalitesi ve sunumuna da büyük önem veriyoruz; bu da bizi, kurumsal müşterilerimiz için titizlikle hizmet alabilecekleri bir çözüm ortağı yapıyor.

Çeşitli marka ve şirketlerle çalışmak bizim için büyük bir mutluluk. Kreatif projeler üzerinde çalışmak, markaların kimliğine uygun özel tasarımlar oluşturmak benim için oldukça keyif verici bir yolculuk. Bugüne kadar Dior, Cartier ve Bvlgari gibi lüks markalarla ve büyük ölçekli şirketlerle başarılı işbirlikleri gerçekleştirdik ve bu keyifli süreci sürdürmeye devam ediyoruz.

Önümüzdeki dönem için planlarınız ve hedefleriniz neler?
Yeni bir dönem benim için, yepyeni, tertemiz bir tuval demek.  Özellikle yeni yıl gibi özel dönemlerin enerjisini ve yaratıcı gücünü çok seviyorum. Her yeni yılın bize sunduğu sürprizler için heyecan ve heves duyuyorum.

Ekim ayında yeni menümüzle birlikte yepyeni bir döneme giriyoruz. Bunun yanı sıra yeni yıl için oldukça geniş bir koleksiyon çıkarıyoruz. Ekim sonunda yeni yıl koleksiyonumuz sizlerle olacak.

Gelecek projelerimizi sizlerle paylaşarak bu serüveni birlikte izlemekten büyük mutluluk duyacağız. Detayları zamanla duyuracağız, ancak emin olun ki birçok yenilikçi ve heyecan verici proje üzerinde çalışıyoruz.

Dergide Bu Ay

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

Kasım sayımızda, kapak kızı Elçin Sangu ile birlikte “Bedenime, Özgürlüğüme, Haklarıma Dokunamazsın” diyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.