Amerika’dan çıkan yeni sağlıklı güzellik trendi, doğal deodorantları anlamak için önce karbonat hakkında biraz konuşmamız lazım!
Bazı kaynaklar karbonatın tarihçesinin milattan önce 1500’lü yıllara kadar uzandığını söylüyor. Sabun yapımında kullanılan karbonat, aslında sodyum ve bikarbon iyonları içeren bir nevi tuz. Çok eski çağlardan itibaren temizleme özelliği keşfedilen karbonat; antibakteriyel, antimikrobik, antifungal, antiseptik ve anti enflamatuar olma özelliği ile cilt bakımında ve kişisel hijyende vazgeçilmez bir içerik olarak ortaya çıkıyor.
Son dönemde, günlük hayatta kullandığımız kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde kullanılan ağır kimyasalların vücuda zararı keşfedildikçe daha doğal çözümlere yöneliyoruz. İşte karbonat böylece sahneye çıkıyor! Bugün mucize bir içerik olarak deterjandan, cilt temizleyicilerine, diş macunundan deodorantlara birçok doğal üründe kullanılıyor.
Karbonatın en önemli özelliklerinden biri, asidik ortamın PH derecesini arttırarak nötr hale getirmesi. Asidik ortamlar, mikropların rahatça yaşamasına ve çoğalmasına uygun bir ortam sunarken nötr hale gelmiş yani “alkali” ortamlar; mikrop, bakteri, toksin barındırmaz. Böylece organların daha yüksek kapasite ile daha iyi çalışmalarını sağlar. Aynı zamanda yağların erimesini sağlayan karbonat, ciltteki gözeneklerde yağlanmadan kaynaklanan tıkanıkların olmasını engeller. Yağlanmaların sebep olduğu gözenek üzerindeki tıkanıklıklar, kapalı alanda bakterilerin çoğalması ve aknelenme gibi zincirleme sorunlara da çözüm olur.
Deodorantlarda kullanılmasının nedeni ise, koltuk altı bölgesindeki bezlerden salgılanan toksin ve bakteri içeren teri “alkali” hale getirerek kokuya neden olmasını önlemek. Yine bu bölgede meydana gelecek birikme kaynaklı tıkanıklıklarla savaşmak. Bu tıkanıklıklar vücuttan toksinin atılamamasına neden olmakta, böylece çeşitli organlarda hücre bozuşmalarına ve kistlere kadar gidebilecek risklere yol açabilmekte.
Bugün üzerine övgüler düzülen, vücudun PH dengesini sağlamaya yönelik alkali diyetinin de özü de karbonat! Kısacası kimyasal maddelerin vücuda yarardan çok zarar veren etkilerinden arınmamız için geri dönmemiz gereken doğanın en mütevazi ama bir o kadar da mucizevi içeriklerinden biri… Bu nedenle özellikle Amerika’nın önünü çektiği “anti-toksin” hareketi ile doğal deodorant kullanımı her geçen gün artıyor. Özellikle geleneksel deodorantların ve anti-perspirant formüllerin kimyasallarına maruz kalmamak ve vücuttan toksini uzaklaştırmak için tercih edilen doğal markaların en etkililerinden biri de vegan formüllü Schmidt’s Deodorant. Daha önceleri Amerika'ya gidenlere sipariş edilen Schmidt's deodorantı artık Türkiye'de de online satışta veya İstanbul'daki seçkin eczanelerde bulmak mümkün.
