RAMAZAN'DA KALP SAĞLIĞI İÇİN 10 ÖNERİ
Oruç tutarken kalbinizi de korumak için yapmanız gerekenler, haberimizde.
HANDE ÖZTÜRK
23 Haziran 2016
1. Su tercih edeceğiniz tek içecek olmalı
Yazın sıcak ve uzun günlerinde kanın koyuluğunu, kan basıncını ve kalp ritmini ayarlayan suya olan ihtiyaç artıyor. Ancak iftarda çoğunlukla gazlı içecekler ve sahurda da çay tercih ediliyor. Su yerine bu sıvılar tüketildiğinde de vücut susuz kalıyor. Bu da, ritim bozukluğu ve tansiyon düşüklüğüne yol açıyor. Ayrıca kalp krizi ve felç riski de artıyor. Yani, sağlığınızı riske atmak istemiyorsanız, iftarla sahurun başında ve sonunda mutlaka birer bardak; iftarla sahur arasındaysa 4-5 bardak su tüketmeyi atlamamalısınız. Ayrıca aklınızda bulunsun; gazlı içecekler diyaframın kalbe bası yaparak ritim problemlerine ya da nefes darlığına sebep olabiliyor.
2. Ziyafet sofralarına oturmayın
Tüm gün oruç tuttuktan sonra kendinizi ödüllendirmek için ziyafet sofralarına oturmanız doğru değil. Günlük rutin yemek alışkanlığınıza devam etmelisiniz. İftarı su ve çorbayla açmak; hurma ve yeşil salatayı sofradan eksik etmemeniz en iyisi. Ana yemeğiniz de, çorba ve salatalardan sonra tek çeşit olmalı. Yüksek kalorili, yağlı ve ağır yemeklerden kaçının. Bir de çoğunluğun yaptığı gibi, iftarda midenizin sınırlarını zorlayarak tıka basa ve hızlı yemek yemeyin. Zira, bu şekilde yemek tansiyon yüksekliği ve kalp krizine davetiye çıkarıyor.
3. Sahurda tatlıya hayır
Ramazan’da, iftar sofralarının vazgeçilmezi tatlıların daha çok tüketiliyor. Ama ağır ve ara verilmeden yenilen bu tatlılar mide ve kalp hastalıklarını tetikliyor. Bu yüzden Karabulut, tatlıları azaltmanızı ve iftardan en az 2 saat sonra tüketmenizi öneriyor, “Tabii, bu tatlılar da sütlü ve hafif olmalı. Veya direkt olarak meyve tüketilmeli.” diyor.
4. İftarda sigaraya olmasın
Ramazan sigarayı bırakmak için ideal bir dönem. Ancak bu alışkanlığınız devam ediyorsa, iftarı sigarayla açmayın. Hatta iftar sonrasında bile peş peşe sigara içmeyin. Sigaranın ziyafet sofrasıyla birleşmesi kan basıncında dengesizlik ve aritmiyle sonuçlanabildiği için kanda pıhtıya meyil artıyor. Bu da kalp krizi anlamına geliyor.
~ 5. Gündüz spor yapmayın
Düzenli spor yapmak kalp ve damar sağlığı için vazgeçilmez bir faktör. Ancak sporun vücuttan belirgin sıvı kaybına yol açacağını da unutmayın. Bu yüzden oruç tutarken gündüzleri spor yapmaktan kaçının. İftardan 1-2 saat sonra yapacağınız 30 dakikalık yürüyüş Ramazan’da en ideal spor olacaktır.
6. Diyeti bozmayın
Ramazan’da çoğu kimse yaptığı diyeti bir tarafa bırakarak, sağlığını tehlikeye atacak yemek düzenine geçiyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut ancak özellikle tuzu kısıtlamaları gereken tansiyon hastalarının iftarda tüketecekleri tuzlu gıdaların iftar sonrasında acil ziyaretini kaçınılmaz kılabileceği uyarısında bulunarak, “Bu nedenle yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalığı nedeniyle diyet yapan kişilerin bu alışkanlıklarını Ramazan’da da sürdürmeleri yaşamsal önem taşıyor.“
7. Sahursuz oruç tutmayın
E, iftar ve sahur arasındaki zamanın kısa olunca, iftarda çok yiyenler sahura hiç kalkmadan oruca başlayabiliyor. Ama tek öğünle oruç tutmak, özellikle kronik hastalığı olanlar için çok sakıncalı. Bu yüzden mutlaka sahura kalkmalı, yemek konusunda isteksiz olsanız bile en azından 2-3 bardak su, 1 çay tabağı kadar taze ceviz, badem veya fındık, 1 haşlanmış yumurta ve 2 salatalıktan oluşan temel bir sahur yapmalısınız.
8. Sıcak ortamda bulunmayın
Oruç tutarken serin ortamlarda bulunmaya çalışın. Özellikle öğle sıcakları biz farkına varmadan nefes ve terleme yoluyla vücutta su ve tuz kaybına yol açıyor. Bu da kan basıncında dengesizliğe ve kanın koyulaşmasına yol açabiliyor. Ayrıca aşırı sıcak, damar genişlemesini de tetikleyerek baş ağrısı yapabiliyor.
Bunların yanı sıra Dr. Karabulut,
• Kontrolsüz ya da çoklu ilaç kullanan yüksek tansiyon hastaları,
• Kalp yetersizliği sorunu olan hastalar,
• İnsülin veya çoklu ilaç kullanan diyabet hastaları,
• Son 3 ay içerisinde kalp krizi geçiren ve stent takılan ya da by-pass olan hastalar,
• Tedavi edilmemiş damar hastalığı olanlar,
• İlerlemiş kapak hastalığı olanlar,
• Ciddi ritim bozukluğu olanlar,
• Böbrek yetersizliği hastaları,
• Hastalıkları nedeniyle günün belirli saatlerinde ilaç almak zorunda olanlar ve bu ilaç tedavisi iftar ile sahura göre ayarlanamayan hastaların oruç tutmaması gerektiğinin altını çiziyor.
SON HABERLER
