FAZLA DÜŞÜNME SENDROMUNDAN KURTULUN

Kuruntular içinizi kemirmesin

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 08 Temmuz 2013
FAZLA DÜŞÜNME SENDROMUNDAN KURTULUN
Mutsuz, endişeli ya da sinirli olduğunuzda olaylara nasıl tepki verirsiniz? Size söylenen her şeyin altında bir bit yeniği, bir alt satır arar mısınız? Cevabınız evet ise, çok fazla düşünüyorsunuz ve bu da hayatınızı mahvediyor olabilir.





Fotoğraf: Visual Türkiye


~


FAZLA DÜŞÜNMEK SORUN MU?


Günümüzde kadınlar eskiye nazaran daha bağımsız, kendinden emin, güçlü ve faal. Ancak (hepimiz için geçerli değil tabii) bazen küçük ya da daha büyük bir sorun karşısında kontrolümüzü yitirip olumsuz düşünce ve duyguların altında ezilir ve tüm enerjimizin, hatta yaşam sevincimizin tükendiğini hissederiz. Bu “fazla düşünme hastalığına” yakalandığımızı gösterir. “Ben kimim?”, “Başkaları hakkımda ne düşünüyor?”, “Neden bir türlü mutlu olamıyorum?” gibi sorularla kendimizi yiyip bitiririz. Kafamızı meşgul edip bizi yoran bu sorular çok daha “spesifik” de olabiliyor. “Neden kardeşimle geçinemiyorum?”, “Neden önümün tıkalı olduğu bu işte zaman kaybediyorum?”, “Sevgilim bunu söylerken ne demek istedi?” Bunu hepimiz zaman zaman yapıyoruz, ancak “fazla düşünen kadınlar” bunu birkaç misli şiddette yaşıyor. Başkasının belki de birkaç dakika sonra unutacağı bir sorunu ya da aksiliği (örneğin müdürünüzün sizi bir konuda eleştirmesi ve uyarması, arkadaşınızın kilonuzla ilgili yorum yapması ya da sevgilinizin sizinle ilgilenmek yerine kitap okumayı tercih etmesi)


günlerce düşünebiliyorlar. Karşı cins, yani erkekler bu “fazla düşünme sendromu”nu daha nadir ve az yaşıyorlarmış. Kadınlar dış görünüş, aile, ilişki, çocuklar, kariyer veya sağlık gibi çok çeşitli konularda uzun uzadıya düşünüp zihinlerinde negatif senaryolar canlandırabiliyorlar. Bu düşünme/analiz etme/endişelenme durumu normal ölçülerde olduğunda bir sorun yok, doğamız gereği, diyebiliyoruz. Ancak çok ileri safhalarda “fazla düşünme” zehirli bir hal alabiliyor.





Fotoğraf: Villa Baroncelli Laura/Geronimi


~


ÜSTESİNDEN GELMEK MÜMKÜN


Birinci adım, olumsuz düşüncelere kapıldığımızda, bunları kontrol altına almaya çalışmak olmalı. İkinci adım, her olaya objektif bakmayı öğrenebilmek ve başkalarının sözlerini, davranışlarını ve tepkilerini kişiselleştirmemek, yani üzerine alınmamak ve her


söylenenin ardında bir bit yeniği aramamak. Yani sadece duyduğumuzla, okuduğumuzla “yetinmek”, olayları abartmamaya çalışmak gerekiyor. En önemlisi de, “fazla düşünme” tuzağına düşmekten kaçınmak. Böyle bir sorunumuzun olduğunu fark ettiğimizde, tüm


bu uyarıları hatırlayıp “silkinip” tekrar normal ve pozitif modumuza geçebilmeyi başarabilmeliyiz. Birçok insan tüm bu aşamaları kendi doğallığında yapıyor. Onlar “fazla düşünme” sorununu tanımıyorlar.





Fotoğraf: Giorgio Z. Gatti
~



KENDİNİZİ SINAYIN


Aşağıdaki sorulara “hiçbir zaman” ya da “neredeyse hiçbir zaman” diye cevap verebiliyorsanız, bir sorun yok demektir. Ancak yarısına ya da çoğuna “her zaman” ya da “sık sık” diyorsanız, siz de fazla düşünenlerden olabilirsiniz. Endişeli olduğunuzda olaylara nasıl yaklaşıyorsunuz, nasıl düşünüyorsunuz?


~


1. Ne kadar yalnız olduğumu düşünürüm.


2. Yorgun hisseder ve ıstırap duyarım.


3. Bir şeye odaklanmanın ne kadar zor olduğunu düşünürüm.


4. Ne kadar pasif olduğumu ve motivasyon eksikliğimi düşünürüm.


5. “Neden bunu yapamıyorum!” diye düşünürüm.


6. Geçmiş bir olayı tekrar tekrar düşünür, keşke daha farklı gelişseydi diye hayıflanırım.


7. Ne kadar mutsuz olduğumu düşünür, endişelenirim.


8. Tüm kusurlarımı, başarısızlıklarımı, hatalarımı ve yanlışlarımı düşünürüm.


9. Canımın hiçbir şey yapmak istemediğini düşünürüm.


10. “Olaylarla neden daha iyi baş edemiyorum?” diye düşünürüm.


~


NEDEN TEHLİKELİ?


Fazla düşünme” sorunu tahmin ettiğimizden daha zararlı ve tehlikeli çünkü:


* Hayatımızı her anlamda zorlaştırıyor, bizi fazlasıyla yıpratıyor, herhangi bir probleme sağlıklı bir çözüm bulmamızı engelliyor,


* İlişkilerimize zarar veriyor, yani bu tavrımız çevremizdekileri rahatsız edebiliyor, bizden


uzaklaşmalarına neden olabiliyor,


* Bunu çok ileri safhalarda yaşamaya başladığımızda ciddi psikolojik sorunlarla


karşılaşabiliyor, depresyona girebiliyoruz,


* “Fazla düşünme” kendimize karşı daha acımasız olmamıza sebep olduğu için, bizi sorun ve


engellerin karşısında daha savunmasız ve zayıf kılıyor.





Yazı: SUZAN YURDACAN



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.