KENDİ KENDİNİZİ SABOTE ETMEYİN!

Negatif, negatifi çeker!

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 12 Haziran 2013
KENDİ KENDİNİZİ SABOTE ETMEYİN!
Negatif cümleleri sık sık tekrarlayan kitlilerin kendi kendini sabote ettiğini biliyor musunuz? International Hospital doktorlarından Psikolog Ferahim Yeşilyurt özellikle bu konuda kadınların çok dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Bu nedenle iç sesinize kulak verin ve kendinizi bütün olumsuz düşüncelerden uzat tutmaya çalışınn.


Küçükken bir şeyi çok üstelediğimizde annelerimizden hep şu öğüdü duyardık: “Olumsuz şeyleri sık tekrarlama. Bir şeyi kırk defa söylersen olur.” Korkup söylemesek de, içimizden yine kendi kendimize kızgınlığımızı ifade eden cümleleri tekrarlayıp dururduk: “Ben matematikte kötüyüm, beceremiyorum”dan tutun, “saçlarım pırasa, boyum kısa, bacaklarım ince”ye kadar ardı arkası kesilmezdi negatif cümlelerin. İşte küçük birer çocukken çok söylediklerimiz yetişkin olduğumuzda bir kural gibi, anayasa gibi üzerimize yapışıyor, beynimize kazınıyor.


~


Hayatta tökezlememize neden oluyor. Kendi kendimizi sabote ediyoruz böyle yaparak. Üstelik o kırk defa söyleyip olma halinin psikolojide bile, hastalık olarak değilse de kavram olarak yeri var. Psikolojide “Self Sabotaj” olarak adlandırılan bu durum, kişinin kendi kendisine yaptığı olumsuz iç konuşmalar nedeniyle özgüveninin düşmesi ve kendini gerçekleştirmesinin engellenmesi biçiminde tanımlanıyor. Nedenleri daha çok çocukluk döneminde öğrenilen hatalı düşüncelerden kaynaklanıyor. Günlük yaşamda çevremizdeki insanlarla kurduğumuz iletişimin yanı sıra, kendi kendimize yaptığımız bir iç iletişimimiz de var. İç iletişimimiz çocukluktan başlayarak yaşamımızın sonuna dek sürüyor. İç iletişimler yaşanılan çevre ve özellikle aile içinde şekilleniyor. Çocukken kendi kendimize yaptığımız sesli konuşmalar bir süre sonra artık sessiz hale geliyor. Örneğin çocuklar konuşmaya ilk başladıklarında yapacaklarını tek tek ifade ederler. “Topu alıyoruz, koltuğun üzerine koyuyoruz” gibi. Bir süre sonra bu konuşmalar yok olur. Yaşamımızdaki ilk konuşmalar anne ve yakın çevrenin etkisiyle oluşur.


~


Eğer endişeleri nedeniyle korumacı bir anne yanında büyüyorsanız, çevresel konuşmalar bu doğrultuda oluşur. Karamsar bir anneniz varsa siz de olaylarla ilgili karamsar konuşmalar yapmaya başlarsınız. Bir? süre sonra ise bu iç konuşmalarınızı başkaları duyamaz. Ama kendi içinizde devam eder gider. Ne kadar yasaklarsanız yasaklayın adeta bir alışkanlığa dönüşür. Çocukken anneniz izin vermediği halde bardaktan su içmeyi istediniz. Suyu içerken bardak elinizden kaydı ve yere düştü. Yerlere su ve cam parçaları dağıldı. Eğer anneniz “Aptal çocuk seni. Sana söyledim değil mi içemezsin diye, ortalığı berbat ettin” biçiminde konuşursa siz de bu konuşma tarzından etkilenirsiniz. Anneniz olaya daha sakin de yaklaşabilir. “Şimdi içemiyorsun ama biraz büyüdüğünde tek başına bardaktan su içebilirsin” biçiminde konuşursa daha umutlu bir konuşmayı öğrenmiş olursunuz.


~


SÜREKLİ TEKRARLANIRSA YERLEŞİYOR


İç konuşmaların öğrenilmesi zamanla olur. Birkaç kerelik yapılan konuşmalar- dan çok, zaman içinde sürekli tekrarlanan konuşmalar daha fazla yerleşir. Bildiğiniz gibi öğrenmede tekrarın yeri büyüktür. Burada da yapılan tekrarlayıcı konuşmalar olumsuz düşüncelerin yerleşmesine neden olur.


HASTALIK DEĞİL AMA PSİKOLOJİYİ BOZUYOR


Self sabotaj durumu klinik psikolojide/psikiyatride bir hastalık olarak tanımlanmamaktadır. Ancak olumsuz iç konuşmalar bazı psikolojik sorunlara neden olabilmekte ve rahatsızlığın şiddetini artırabilmektedir. Kendi kendini sabote eden kişiler kendileriyle olumsuz iç konuşmalar yapmaktadırlar. Yapılan bu konuşmalar ise yaşadıkları kaygı ve üzüntüleri artırmaktadır.


Acaba kendi içimizde gerçekleşen bu olumsuz iç konuşmaları değiştirmek mümkün müdür? Kesinlikle evet. Dünyadaki pek çok uzman bu görüşü paylaşmaktadır. Kendi kendinize bazı sorular sorarak kendinizi sabote etmenize neden olan düşüncelerinizi değerlendirebilirsiniz. Bu soruları kendi kendinize yanıtlamaya çalışın.


~


Bu düşünce için ne gibi kanıtlarım var?


Bu durum için başka bir bakış açısı olabilir mi?


Kendinize gerçekçi olmayan standartlar mı belirliyorsunuz?


Sorunlarla baş edebilme yeteneğinizi mi küçümsüyorsunuz?


Çocukluktan itibaren kendi kendimize yaptığımız olumsuz iç konuşmalar zaman içinde otomatikleşir. Ve kolaylıkla olumlu biçime dönüştürülemez. Bu nedenle arkadaşlar ve aileler tarafından “Yanlış düşünüyorsun, öyle düşünme, abartma” gibi o anki olumsuz iç konuşmalarınızı değiştirmeye yönelik çabalar işe yaramaz. Hatta bazen sizi daha fazla kızdırabilir. Bu nedenle kendi başınıza bu sorunların üstesinden gelmekte zorlandığınızda bir uzmandan yardım almanız faydalı olacaktır.


~


BU CÜMLELERİ AKLINIZA BİLE GETİRMEYİN!


* Diğerlerinden farklıyım, onlar daha akıllı.


* Ben zaten her zaman geriden giderim.


* Keşke daha güzel olsaydım (güzel değilim).


* En iyisi olmalıyım.


* Keşke daha zeki bir kadın olsaydım.


* Herkes benden daha çok çalışıyor.


* Ben beceriksizin tekiyim.


* Hafızam pek iyi değildir.


* İsimleri aklımda tutamam.


* Benden bir şey olmaz.


* Çok sinirliyim, dengesizim, dağınığım.


* Korkuyorum...





Hazırlayan: ESRA ÖZÜBEK  Fotoğraflar: MARC DE GROOT

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.