Şehirde bazı adresler var ki sadece yemekle değil, zamanla da oynuyor. Amaya İstanbul, Etiler’deki yerinde tam da bunu yapıyor. Günün erken saatlerinde içeri adım atınca karşılayan dinginlik, akşam saatlerine doğru değişiyor. Aynı masa, aynı tabaklar; başka bir tempo, başka bir his...
Yenilenen menüsüyle birlikte Amaya’nın hikâyesi de dönüşmüş. Menüde ilk dikkat çeken şey, malzemelerin yalınlığı ama tabakların alışılmadık dili. Türk gastronomisinin köklerinden ilham alan menü, geleneksel formları yıkarak kendi mutfak dilini oluşturuyor. Tüm tabaklar, sıfır atık prensibiyle ve Kafessiz Türkiye iş birliğiyle temin edilen malzemelerle hazırlanıyor.
Chef Volkan Özkur’un tarifleriyle hazırlanan tabaklar, bireysel şef dokunuşundan çok ekip uyumunu yansıtan bir mutfak yaklaşımının ürünü… Edirne Ciğer’in wok’ta pişirilmesi gibi detaylar, tanıdık lezzetlerin nasıl yeniden yorumlanabileceğini düşündürüyor. Çanak Enginar, mutfağın klasikle oynama biçimini net biçimde gösteriyor. Kürlenmiş Levrek & Piyaz, tanıdık bir kombinasyonu ferahlatan bir yoruma dönüştürmüş. Özellikle İsli Ahtapot ve Havyar & Spaghetti, menünün sınır tanımayan karakterini yansıtıyor.
Tatlı bölümündeyse Portakallı Baklava, alışıldık bir sonu hafifçe eğip büken bir öneri. Poşe Armut, sade ama düşünülmüş bir tatlı. Pişirilmiş armut, ne fazla yumuşak ne de sert; tam olması gerektiği gibi. Altındaki crème anglaise, vanilyayla yumuşak bir zemin kuruyor, baharatlı kurabiye kırıntıları hafif bir çıtırlık katıyor.
Günün ritmiyle birlikte değişen atmosfer, bar alanına yaklaştıkça daha belirginleşiyor. Mekânın genel tasarım dili, sanatsal dokunuşlarla tamamlanıyor. Corridor Works küratörlüğündeki sanat seçkisi, gastronomiyi estetikle yan yana getiriyor ama hiçbir şeyi abartmıyor.
Amaya İstanbul'da yemek, müzik ve sanat ortak bir dili paylaşıyor.
Adres: Odeabank Blok, Etiler, Nisbetiye Cd No:60C Beşiktaş/İstanbul