Hepsi de ortak tutkuları olan oyunculuğun hayaliyle çıktıkları yolda çeşitli serüvenler yaşamaya, yeteneklerini harmanladıkları çalışkanlıkla üretmeye, aldıkları ilhamla karakterler yaratmaya ve geleceğe umutla bakmaya devam ediyor.
İpek Çiçek (26)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Oyunculuk serüvenim lise tiyatrosuyla başladı, atölyeler, Bilgi Üniversitesi’ndeki Sahne ve Gösteri Sanatları bölümü eğitimim ve okuldaki tiyatrolarla devam etti. Yıllar içinde kendimi en çalışkan bulduğum alanın oyunculuk olduğuna karar verdim ve bu konuda tercihler yapmaya başladım.
Şu an hangi proje üzerinde çalışıyorsun?
“Başkan: Ev Hapsi” dizisinin çekimleri yeni bitti. Yakında Gain’de yayınlanacak olan bu yeni dizide “Ayça” karakteriyle seyirci karşısında olacağım. Hikayelerin evrenselliğine dair bana ilham olan, heyecanla beklediğim bir proje bu.
İlham almak senin için ne anlama geliyor? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
İlham almak benim için bir hale dönüşmeyi, bir ana geçişi sağlayan ve kolaylaştıran bir pasaj. Her şeyden ilham alabilirim, bir renk ya da bir ses zihnimde ve bedenimde bir imgeye dönüşebilir. Yaratıcı süreçlerimde psikolojiden ve son zamanlarda “center/decenter” olma halinden çok yararlanıyorum. Birbiriyle alakası yokmuş gibi görünen şeylerin süreç içinde alakalı hale gelmesini çok etkileyici buluyorum.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Ve sahip olduğuna inandığın yetenek?
Yetenek sezgiyle gelen, emekle şekillenen bir şey. Ben iletişim kurma istencimin doğurduğu yeteneklere sahip olduğuma inanıyorum. Küçüklüğümden beri sahne ve gösteri sanatlarına ilgim ve yeteneğim vardı ve bu, temelde iletişim kurma isteğimin kuvvetinden geliyor.
Minimal, konforlu ve sportif bir stilin dikkat çektiği bir fotoğraf çekimi yaptık. En beğendiğin Calvin Klein parçaları hangileriydi?
Ben tam bir denim âşığıyım! Çekimde giydiğim denim ceket ve denim pantolona bayıldım. İkisi bir araya geldiğinde hem çabasız bir şıklık hem de cool bir özgüven hissi yaratıyor. Calvin Klein’ın bu koleksiyonundaki denim parçalar zamansızlığıyla kalbimi fethetti.
Son dönemde adından sıkça söz ettiren “quiet luxury” akımını nasıl yorumluyorsun? Bu stil doğrultusunda giyinmeyi sever misin? Evetse hangi parçalar ve renklerle?
“Quiet luxury” benim için gösterişten uzak ama özü güçlü bir duruş. Sürdürülebilirlik ve minimalizmle iç içe olmak, zamansız parçalara yatırım yapmak anlamına geliyor. Hem doğaya hem de kendimize bir saygı duruşu. Bir oyuncu olarak geçişken olabilmenin yolunun yaşamda sadeleşmekten geçtiğini öğrendim.
Dolabındaki üç temel parça nedir?
İyi kalıp bir jean çok önemli! Beyaz “basic” tişört ve siyah blazer ceket de gardırobumun demirbaşları.
Kendini üç karakter özelliğinle nasıl anlatırdın?
Duyarlı, meraklı ve disiplinli.
Canlandırmak istediğin bir karakter var mı?
Performansıyla öne çıkan karakterleri canlandırmak çok besleyici. Eski bir buz pateni sporcusunun hayatını anlatan “Spinning Out”u izlediğimden beri buz pateni yapan bir karaktere hayat vermenin hayalini kuruyorum.
Samet Kaan Kuyucu (30)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Hayatımda ne yapacağıma dair ilk defa lise yıllarında düşünmeye başladım. Ergenliğin hınzır, özgüvenli ve müthiş enerjisiyle kendim hakkında kafa yordukça karşıma hep sanatın çıktığını fark ettim. Yönetmen, oyuncu, şair, becerim olsaydı ressam... Bunların hepsine büyük bir heves beslediğimi fark edince hayatımı bu yöne çevirmeye karar verdim ve yolculuğum başladı.
İlham almak senin için ne anlama geliyor? Bir karakteri yaratma sürecinde nelerden/nasıl ilham alıyorsun?
İlhama pek inanmam. Tabii ki insan bazen daha yaratıcı, daha üretken bir enerjide olabiliyor. Bazen derinlere gömdüğü bir şeye ulaşıp kendine dair keşifler yapıyor. Ama tüm bunlar ilham denen bir büyüyle değil, kişinin kendini dinlemeyi öğrenmesi ve dürüst olma cesaretini seçmesiyle gerçekleşiyor. İşte karakterlerime böyle bir dürüstlükle yaklaşıyorum. Onları yargılamadan, o karakterlere kendi penceremden bakmadan, saf bir şekilde izlerim önce. Karakteri her haliyle görüp anladıktan sonraysa ruhumu içine yerleştiririm.
Bu meslekte seni en çok heyecanlandıran, tutkunu besleyen nedir?
Bu meslekte beni en çok motive eden şey, binbir çeşit insanla ve duyguyla hemhal olmak. Hepsini yüreğimde hissetmek ve onların aracılığıyla kendimi hiç bitmeyecek bir keşif yolculuğuna çıkarmak.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Ve sahip olduğuna inandığın yetenek?
Bence en büyük yetenek insanın kendi olmayı başarması ve kendini var edebilmesidir. Benim de sanırım en büyük yeteneğim her şeye rağmen hayata ve insanlara olan sevgimi ve umudumu canlı tutma becerim.
Minimal, konforlu ve sportif bir stilin dikkat çektiği bir fotoğraf çekimi yaptık. En beğendiğin Calvin Klein parçaları hangileriydi?
Çekimde giydiğim jean’e âşık oldum. Bence “basic” parçalarda iyi kesim bulmak çok zor ve o jean’in kalıbına bayıldım. Çekim boyunca yarattığımız tüm kombinler kişisel tarzıma çok yakın olduğu için kendimi çok rahat hissettim.
Son dönemde adından sıkça söz ettiren “quiet luxury” akımını nasıl yorumluyorsun? Bu stil doğrultusunda giyinmeyi sever misin? Evetse hangi parçalar ve renklerle?
Minimal giyinmeye, iyi kumaşları sade renklerle kombinle- meye çalışıyorum. Fazla desenli, yazılı, renk cümbüşü yaratan parçaların benden rol çaldığını hissederim hep. “Quiet luxury”nin, her şeyin çok hızlı aktığı içinde yaşadığımız bu karmaşık döneme bir tepki olarak doğduğunu düşünüyorum. Aslında hepimiz daha sade ve daha sakin yaşamları özlüyoruz. İnsanların dönüp dönüp 90’ların dizilerini izlemesi ya da 80’ler ve 90’lar modasının günümüze damga vurması aslında bu bahsettiğim özlemle yakından ilintili.
Denim parçalarla aran nasıl? Onları nasıl giyer, hangi parçalarla kombinlersin?
Denim parçalar çocukluğumdan beri hep hayatımda ve sonuna kadar da onları giymekten vazgeçmeyeceğim. Denim, dokusu ve rengiyle özgürlüğü, gençliği ve biraz da başına buyruk olmayı çağrıştırıyor bende.
Dolabındaki üç temel parça hangileri? Ve bunları nasıl bir stille kombinlemeyi seversin?
Siyah kumaş pantolonlarım, beyaz tişört ve sneaker’larım. Kışın da omzuma ceketimi alıp bu üçüyle sayısız kombin yapabilirim. Kapsül gardırop konseptine bayılıyorum. Sade ve minimal parçalar tercih ettiğim için sahip olduğum çoğu moda parçasını birbiriyle uyum içinde kullanabiliyorum.
Mesleğinle ilgili hayal ve hedeflerin neler?
Potansiyelimi sonuna kadar kullanmak, harika filmler, dizi ve oyunlar yapmak istiyorum. Ayrıca tüm bu yaratıcı süreçte uluslararası işler üretmek de hedeflerim arasında.
Canlandırmak istediğin bir karakter var mı?
Bir gün Atatürk’ü canlandırmayı çok isterim. Ve bir rock starı oynama hayalim var.
Ülkü Hilal Çiftçi (16)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Küçükken ailemle birlikte Zonguldak’ta yaşıyordum, daha sonra babamın işi sebebiyle İstanbul’a taşındık. Televizyon izlemeyi, kendimi orada hayal etmeyi ve gördüğüm oyuncuların yerinde olmayı çok isterdim ve ailem de bu duygularımı bilirdi. İstanbul’a geldiğimizde ailem beni ve kız kardeşimi bir ajansa yazdırdılar. Böylece küçük rollerle oyunculuğa başladım ve ailemin desteğiyle yorulsam da hayallerimi gerçekleştirmek için çabaladım. Hâlâ çok severek bu yolda emek vermeye devam ediyorum
Şu an hangi proje üzerinde çalışıyorsun? Seni nerede, hangi karakterde izliyoruz?
Şu anda “İnci Taneleri” dizisinde “Ayça” karakterini canlandırıyorum. Yılmaz Hoca (Yılmaz Erdoğan) ile karakterim üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Setteki çalışma ortamını ve arkadaşlıkları çok seviyorum, burası her daim harika anılarla hatırlayacağım bir set olarak kalacak.
İlham almak senin için ne anlama geliyor? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
Genel olarak karakterin kendi karakterimle olan benzer ve zıt özelliklerini ayırıyorum. Doğruyu söylemek gerekirse karakter çalışma metotlarına pek inanmıyorum çünkü nasıl bir karakter oynarsak oynayalım bu bir duygu işi ve karakterimi daha iyi anlamak ve onu en iyi şekilde yansıtmak için onun duygularına, geçmişte yaşadıklarına ve gelecekte onu bekle- yebilecek yeniliklere odaklanmak çok önemli. İlham almak için o karakterle benzerlik taşıdığına inandığım kimliklerin bulunduğu diğer film ve dizilere bakıyorum, gözlemliyorum. Tüm bunları kapsayan şarkılar dinliyorum.
Bu meslekte tutkunu besleyen nedir?
Sahip olmaya başladığım ve kariyerimde ilerledikçe giderek artacak olan deneyimler beni şimdiden heyecanlandırıyor. Maddi zenginliğin ötesinde gelecekte aileme ve arkadaşlarıma kazandığım iyi veya kötü deneyimlerden bahsetmek ve bunlardan ders çıkarmak çok anlamlı geliyor bana. Ve bu yolculukta verdiğim emekle işime daha çok sarılıyor, ona aşkla bağlanıyorum.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Ve sahip olduğuna inandığın yetenek?
Yeteneğin çalışmaya bağlı olduğunu da düşünüyorum. Aslında biz içimizdeki kıvılcıma destek vererek, daha çok çalışıp kendimizi geliştirerek yeteneğimizi yaratıyoruz. Çocukluğumdan beri tutkularım arasında olan oyunculuk yapmak ve şarkı söylemekte iyi ve yetenekli olduğumu söyleyebilirim.
Minimal, konforlu ve sportif bir stilin dikkat çektiği bir fotoğraf çekimi yaptık. En beğendiğin Calvin Klein parçaları hangileriydi?
Body giymeyi çok seven biri olarak kesinlikle beyaz body ve siyah jean ile bir kombin yaratırdım.
Son dönemde adından sıkça söz ettiren “quiet luxury” akımını nasıl yorumluyorsun? Bu stil doğrultusunda giyinmeyi sever misin? Evetse hangi parçalar ve renklerle?
Zaman zaman şık giyinmeyi seviyorum ama rahatıma da düşkün olduğumu söylemem lazım. Kısaca rahat ve şık kombinler stilimi belirliyor.
Denim parçalarla aran nasıl? Onları nasıl giyer, hangi parçalarla kombinlersin?
“Denim on denim” kombinler hoşuma gidiyor. Güzel kalıplı bir jean’i sade bir tişört veya crop’la tamamlayabilirim.
Dolabındaki üç temel parça neler? Ve bunları nasıl bir stille kombinlemeyi seversin?
Bol kalıplı bir jean, rahat bir tişört ve her yere uyumlu bir blazer. Altında tatlı babetler ve işte zamansız bir stil!
Mesleğinle ilgili hayal ve hedeflerin neler?
Güzel bir kariyere sahip olmak istiyorum. Mütevazı ve sade hayatımı en sevdiklerim yanımdayken sürdürebilmek ve kaç yaşında olursam olayım işime devam etmek hayallerim arasında. Ayrıca sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de yapılan film ve dizilerde oynamak, orada iyi bir izleyici kitlesine sahip olmak da hedeflerim arasında.
Berk Bakioğlu (26)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Kendimi bildim bileli hayal eden ve üreten biriyim. Başka biri olmak, başkası gibi düşünmek merak duygumu her daim kamçıladı. Bana da bu şansı sadece bu mesleğin vere- cek olması yola çıkış noktam oldu.
İlham almak senin için ne anlama geliyor? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
İlhamın bendeki karşılığı büyülenmek. Gördüğüm bir yer, duyduğum bir melodi ya da karşılaştığım bir olay beni büyüleyip içine çekebiliyor. Bir karakter yaratırken de bu büyülenmiş halin peşinden gidiyorum. Geziyorum, okuyorum, sokaklara karışıyorum. İlham akılla değil, duyguyla yakalıyor beni.
Bu meslekte seni en çok heyecanlandıran, tutkunu besleyen nedir?
Yenilenme duygusu. Asla dünün aynısını yaşamayacak olup her gün daha iyi bir ben için çabalamak beni çok heyecan- landırıyor. Kendimin farklı versiyonlarını görmek ise bu tutkuyu besliyor.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Ve sahip olduğuna inandığın yetenek?
Yeteneğin doğuştan gelen bir şey olduğuna inanırım fakat tek başına bir gücü olduğunu düşünmüyorum. Çok fazla çalışıp çok fazla emek vererek parlatılması gerekiyor bence. Çok güzel yemek yaparım, bu benim gizli yeteneklerimden biri mesela.
Minimal, konforlu ve sportif bir stilin dikkat çektiği bir fotoğraf çekimi yaptık. En beğendiğin Calvin Klein parçaları hangileriydi?
Kesinlikle her bir parça birbirinden rahat ve şıktı. Jean gömleklerini günlük hayatımda çok severek kullanıyorum.
Son dönemde adından sıkça söz ettiren “quiet luxury” akımını nasıl yorumluyorsun? Bu stil doğrultusunda giyinmeyi sever misin? Evetse hangi parçalar ve renklerle?
Bu akım bana rahat ve şık parçaların iyi bir bütünlüğünü hatırlatıyor ve henüz moda değilken bile benim tercihim bu yöndeydi. Her zaman rahat, şık ve genelde koyu renk parçaları kullanmayı seviyorum.
Denim parçalarla aran nasıl? Onları nasıl giyer, hangi parçalarla kombinlersin?
Denim olan her şeyi üst üste giyebilirim. Denim gömlek üstü denim ceket özellikle favorim.
Dolabındaki üç temel parça neler? Ve bunları nasıl bir stille kombinlemeyi seversin?
Deri ceket, denim pantolon ve “basic” tişörtler. Şık, zahmetsiz ve konforlu.
Kendini üç karakter özelliğiyle anlatmak isteseydin, ne derdin?
İnatçı, hayalperest ve duygusal.
Sabah uyandığında yaptığın ilk üç şey nedir?
Kahve, kahvaltı, koşu.
Mesleğinle ilgili hayal ve hedeflerin neler?
En büyük hedefim her zaman dünden daha iyi olmak. En büyük hayalim ise herkesin repliklerine kadar ezbere bildiği kült bir işin bir parçası olmak.
Canlandırmak istediğin bir karakter var mı?
Türkiye’de yapılır mı bilemem ama çocukken kovboy filmlerini çok severdim, o yüzden bir kovboyu canlandırmak çok isterim. Neden olmasın :)
Röportaj: Selin Miloşyan
Fotoğraflar: Fırat Arslan
Moda Editörü: Damla Hasanreisoğlu
ELLE Türkiye Mayıs 2025 sayısından alınmıştır.