Tıpkı marka yüzü olduğu Head & Shoulders reklam çekiminde, kepeğin başa çıkılması kolay bir sorun olup dert edilmemesi gerektiğini anlatırken sergilediği rahat ve özgüvenli tavırla bakıyor gerçek hayata da. Fiziksel çekiciliğin, şöhretin ve kendine olan güvenin üzerine fazla düşünmeden her şeye çok fazla tutunmadan ve takılmadan, değişime ve kendine inanarak karşılıyor yeni yolculukları. Ve bundan mütevellit mutlu, sakin ve huzurlu. Karşınızda Mert Ramazan Demir!
Mert Ramazan Demir’i en çok “Yalı Çapkını” dizisindeki Ferit rolüyle tanımış ve en çok da onunla özdeşleştirmiş olabiliriz. Ne de olsa üç sezondur devam eden bir dizi söz konusu olan. Ama Demir bir oyuncunun koyması gereken mesafeyi ve nesnelliği “Ferit’e, onun herhangi bir özelliğini seviyor ya da sevmiyorum çerçevesinde bakmam mümkün değil. Bunu yaparsam karakterin varlığına müdahale etmiş olurum. Onu doğru anlamakla ilgileniyorum oysa eleştirel bir yerden bakmak için empati kurmam gerekir” sözleriyle çok iyi anlatıyor.
Jean gömlek, fiyatı istek üzerine, MT1012 Oversize mavi jean ceket, 4690 TL, PCFG Desenli jean pantolon, 24.950 TL, KENZO/BEYMEN Gümüş tokalı siyah deri kemer, 22.950 TL, FERRAGAMO/BEYMEN ‘Caramba’ bot, 12.299 TL, CAMPERLAB Gümüş kolye, fiyatı istek üzerine, DIOR ‘Muir’ earcuff, 2596 TL, MAGOA STUDIO/SHOPI GO
Onu sette izlerken kendinden emin, rahat, hayatı geldiği gibi yaşayan, mutlu ve bağımsız bir genç adam gördüm. Oyunculuk kariyerinden sahip olduğu şöhrete, geleceğinden hayallerine aslında en ciddi mevzularda bile endişesiz ve sakin kalması onun en büyük başarısı. Ve bu özelliğiyle yepyeni kapılar açacağı aşikâr.
Üç sezondur devam eden Yalı Çapkını dizisinde Ferit Korhan rolünü canlandırıyorsunuz. Öncelikle bu dizinin bu derece uzun soluklu olmasını nasıl açıklarsınız?
Her şeyin bu hızda tüketildiği bir dönemde seyircinin ilgisini bu kadar uzun süre çekebilmek hiç kolay değil tabii ama sanırım çok çalışmak var bu uzun solukluluğun ardında. İlk bölümden son bölüme hep aynı özenli çalışmayı gösteriyor olmanın karşılığını aldığımızı düşünüyorum.
Ferit Korhan’la birlikte geçirdiğiniz neredeyse üç sezon sonunda neler söyleyebilirsiniz onunla ilgili? Nasıl geçti Ferit Korhan’la yolculuğunuz?
İkimiz için de çok hızlı ve yoğun geçen bir üç sezondu. Bazen birbirimizi çok yorduk ama çok da eğlendik birlikte. Ona çok alıştım. Sanırım dizi bittikten sonra karakterin benim için ne ifade ettiğini daha iyi anlayacağım.
Onun en çok neyini sevdiniz ve aynı zamanda hangi özelliklerini tasvip etmediniz?
Ferit’e, onun herhangi bir özelliğini seviyor ya da sevmiyorum çerçevesinde bakmam mümkün değil. Bunu yaparsam karakterin varlığına müdahale etmiş olurum. Onu doğru anlamakla ilgileniyorum oysa eleştirel bir yerden bakmak için empati kurmam gerekir.
Ferit Korhan karakterinin Arap ülkelerindeki popülerliğini nasıl yorumluyorsunuz?
Türk dizilerine karşı halihazırda devam eden bir ilgi vardı. Sadece Ortadoğu’da değil birçok bölgede popüler olan içeriklerimiz mevcut ve hepsinin de ciddi bir izleyici kitlesi var. Yalı Çapkını da bunlardan biri oldu. Hikaye, izlemeye alışkın oldukları bir dünyada geçiyor. Ferit de bu dünya içerisinde tüm duygularını herkesin hissedebileceği yükseklikte yaşıyor. Duygu yoğunlukları ve hisler sınır tanımıyor ve ülkeleri aşıyor.
Dizide Çetin Tekindor ve Şerif Sezer gibi usta oyuncularla birlikte rol aldınız. Neler öğrendiniz, nasıl tecrübeler edindiniz hayata ve oyunculuğa dair?
Birlikte oynamak, vakit geçirmek ve onları oyunculuklarında gözlemleme fırsatı bulmak büyük şans. Mesleklerine olan saygı ve heyecanları beni motive ediyor.
Yalı Çapkını devam ederken dijital platformda “Şahmaran” yayına girdi ve bu defa da “Cihan” karakteriyle seyirci karşısına çıktınız. Neydi sizi cezbeden bu karakterde?
Aslında Yalı Çapkını’ndan önce çektik ilk sezonu. Cihan, kelimenin gerçek anlamıyla başka bir dünyadandı ve onu canlandırma fikri heyecan vericiydi.
Peki hikayeyi biraz geri sararsak beş kardeşin en küçüğü olarak İstanbul’da doğdunuz. Dört büyük erkek kardeşle büyümek ve ailenin en küçüğü olmak nasıl bir his?
Annem için zordu ama benim için büyük şanstı. İstediği her şeyi yapan ve kendi dünyasında yaşayan bir çocuktum. Bu kalabalığı fırsat bilerek özgürlüğün tadını çıkardım.
Küçükken oyunculuk dışında farklı bir mesleğin hayalini kurar mıydınız?
Her erkek çocuk gibi benim de hayalım futbolcu olmaktı. Çocukken futbol ve basketbolla oldukça ilgili olduğumu hatırlıyorum.
Peki “Ben oyuncu olacağım” dediğiniz bir an var mı? Nasıl gelişti ve başladı oyunculuk kariyeriniz?
Belirgin bir an yok ama oyunculuğu deneyimledikçe bu alanda ilerleyeceğimi anladım ki bence bu daha sağlıklı.
‘Your *itch Ripped’ triko kazak, 11.280 TL, PCFG Desenli jean, 32,450 TL, HELMUT LANG/BEYMEN Deri ayakkabı, 49.450 TL, FERRAGAMO/BEYMEN Mavi ‘Denk’ tekli koltuk, 35.900 TL, GROB ‘Hug’ mavi yan sehpa, 19.500 TL, SEL FURNITURE
“I am You”, “Çıplak”, “Öğretmen”, “Ölüm Zamanı”, “UFO” ve ardından gelen Yalı Çapkını’yla oyunculuk kariyerinizin basamaklarını yavaş yavaş çıktınız. Bunların arasında kalbinizde özel bir yeri olan bir proje var mı? Hepsi neler kattı oyunculuğunuza?
“I am You” ilk filmimdi ve Afgan bir yönetmenle çalışmıştım, basamaklar arasında nerede duruyor tam bilemiyorum. UFO dijital platformda yayınlanan ilk filmimdi ve benim için bambaşka bir çalışma deneyimiydi. Yalı Çapkını ile ulusal bir kanalda dikkat çektim ki bu da apayrı bir şey. Bu çeşitlilik bana hem mesleğimle hem de sektörle ilgili çok şey öğretti.
Nasıl hazırlanıyorsunuz bir karaktere?
Karaktere ve o karaktere bürünebilmek için ne kadar zamanım olduğuna bağlı olarak değişiyor bu. Öncesinde kafamı boşaltmam gerekiyor. Eğer yeterince vaktim varsa uzak bir yerlere gidiyorum. Kafamın içinde bu yeni insan için yeni bir dosya açıyorum ve onu çözmeye çalışıyorum. Yeni birini tanımak gibi bir şey bu...
Hayalinizde oynamak istediğiniz bir rol var mı?
Akıllıca yazılmış her karakter hayalimdekiyle örtüşebilir ve beni heyecanlandırabilir. Bu bir biyografi de olabilir, bir animasyon filmi seslendirmek de…
Yalı Çapkını sonrası en az onun kadar uzun soluklu ve başarılı olacak bir projede bulunamama stresi yaşıyor musunuz?
Hayır yaşamıyorum. İstediğim işi yapıyorum ve yaptığımın karşılık bulması beni mutlu etse de hayatımı ve kariyerimi bu endişeler üstüne kurmuyorum.
Kendinizi ekranda izler misiniz? İzledikten sonra olumlu ya da olumsuz eleştiri yapar mısınız?
Genelde izlerim evet. Uzun uzun izlemeye vakit bulamasam da özellikle çekerken zorlandığım sahnelere mutlaka yeniden göz gezdiririm. Sevmediğim bir şeyler olursa eleştirir, komik olanlara gülerim.
2025’te Netflix’te yayımlanacak olan “Metruk Adam” filminden kısaca bahseder misiniz?
Geçtiğimiz yaz çektiğimiz filmin yönetmen koltuğunda Çağrı Vila Lostuvalı var, senaryosu Deniz Madanoğlu ve Murat Uyurkulak’a ait. Çocukken ailesi tarafından üstüne atılan suç yüzünden hayattan koparılmış ve tüm gençlik yıllarını abisinin çekmesi gereken cezaya mahkum olarak geçirmiş birinin hikayesi. Hayatla kurduğu tek bağ bir gün hayalini kurduğu o tamirhaneyi açabilmek. Yeni hayatının en büyük sürpriziyse kaçmaya çalıştığı tüm duyguları ona yaşatan yeğeni Lidya. Ada Erma canlandırıyor Lidya’yı. Çok yetenekli bir oyuncu.
Desenli kazak, 20.250 TL, MSGM/BEYMEN Kahverengi dama desenli jean pantolon, 7090 TL, PCFG ‘Glan’ earcuff, 3055 TL, MAGOA STUDIO/SHOPI GO Gümüş yüzük, fiyatı istek üzerine, DIOR
Dünyanın bir numaralı kepek şampuanı Head & Shoulders’ın marka yüzüsünüz. Bu işbirliği nasıl başladı?
Kepek problemi birçok kişinin zaman zaman karşılaştığı bir durum. Saç derisi sağlığına önem veren biri olarak Head & Shoulders gerek projeleri gerekse çevremin yaklaşımıyla dikkatimi çekiyordu. Yaklaşık bir yıl önce yollarımız kesişti ve bir araya geldik. Head & Shoulders herkes tarafından bilinen ve tüketici gözünde kendini ispatlamış bir markaydı, ayrıca kişisel bakım rutinimin de vazgeçilmez bir parçasıydı. Dolayısıyla benim adıma birlikte çalışmaya karar vermek zor olmadı. Güzel bir işbirliği oldu.
Reklam filminde özgüvenli şekilde kullandığınız “Yok zaten” cümlesi markanın söyleminde de var. Kepeksiz bir saç derisi sizin için ne anlama geliyor? Özgüven mi?
Özgüveni belirleyen şeyin fiziksel görünümle ilgili olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak kepek gerçekten bir sorun haline geldiğinde ve rahatsız hissettirdiğinde özgüveni etkileyebiliyor. Oysa bu sorunu ortadan kaldırmak çok kolay. Biz Head & Shoulders kullananların kepek için “Yok zaten” dememiz de bu özgüvene, kepeğin başa çıkılması kolay ve dert edilmeyecek bir sorun olmasına dayanıyor.
Desen ve işlemeli deri ceket, 204.950 TL, OFF-WHITE/BEYMEN Pantolon, 25.950 TL, WOOYOUNGMI/BEYMEN Beyaz atlet, 840 TL, PCFG Gümüş kolye, fiyatı istek üzerine, DIOR
Mert Ramazan Demir ile Kısa Kısa...
Kendinizde en sevdiğiniz ve en sevmediğiniz karakter özellikleri nedir?
Hayata karşı bir esnekliğim var ve bunu seviyorum. Her şeye çok fazla takılmam, sabırlıyım, değişime inanırım ve bunu korkutucu bulmam. Başkalarına zarar vermediği sürece de sevmediğim özelliklerim nedir diye düşünmem.
Fiziksel olarak kendinizi beğenir misiniz? Beğenirim, ama bununla ilgilenmem.
Eğlenceli ve eğlendiren bir insan mısınız? Sanırım her ikisi de. Arkadaşlarım için komik biriyim.
Kendinize güvenir misiniz? Kendime ne kadar güvendiğimi sorgulamam. Bunu düşünmeden hareket halinde olmaya inanırım.
Hayatınızda aldığınız en cesur karar neydi? Bir karar olarak başlamasa da sanırım oyuncu olmak…
Özellikle Yalı Çapkını sonrası şöhretiniz arttı. Neler değişti hayatınızda?
O kadar çok çalışıyorum ki bunun farkında bile değilim. Dolayısıyla şöhretin hayatımı değiştirdiğini söyleyemem. Dışarıda olduğum kısa anlarda beni tanıyan insanlarla karşılaşmak hoş bir duygu.
Şu sıralar mutlu musunuz? Nasıl tanımlarsınız mutluluğu?
Genelde mutlu biriyim. Hayata olumsuz ve pesimist bir pencereden bakmayı tercih edenlerden değilim.
Seyretmekten hiç sıkılmadığınız, hep yeniden seyrettiğiniz bir film…
“Manchester by the Sea” (Yaşamın Kıyısında).
Hobileriniz var mı?
Bir süredir tenis oynuyorum. Hep iyi bir izleyiciydim ama oynamaya başladıktan sonra tutkuya dönüştü.
ELLE Man Aralık-Mart 2024 sayısından alınmıştır.
Röportaj: Selin Miloşyan
Fotoğraflar: Zeynep Özkanca
Moda Direktörü: Aslı Asil
Moda Editörü: Damla Hasanreisoğlu
Saç: Yıldırım Bozuyuk
Makyaj: Batuhan Sara
Prodüktör: Zeynep Altınkut/PPR Istanbul
Fotoğraf Asistanı: Lütfü Targaner
Set: Bahadır Altıntürk
Retoucher: Caner Akdağlı
Moda Editörü Asistanları: Ece Dila Görügen, Ayda Özkazanç
Saç Asistanı: Mehmet İyi
Makyaj Asistanı: Emirhan Sara