Her çikolata yediğinizde ardından gelen pişmanlık hissine bu yazıdan sonra veda edin. Hatta okuduklarınıza göre gerekirse; ardından bir paket daha açın. Zira çikolatayı abur cubur olmaktan kurtarıyoruz, spesifik olarak bitter çikolatayı. Kakao miktarı olarak yüksek bitter çikolataların sağlığınza faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Hem de öyle ufak tefek değil, gerçekten önemli konularda.. Çikolata yemenye devam etmenize rağmen kendinizi yeniden sevmenizi sağlayacak, aldığınız her ısırığın tadına daha da lezzek katacağını düşündüğümüz; çikolatanın bilmeniz gereken faydaları şöyle:
Araştırmalara göre yüksek miktarda çikolata tüketen kadınların daha az yiyenlere göre felç geçirme riskinin %20 azaldığı görülüyor. Bu arada yüksek derken haftada yaklaşık 66 gramlık bir miktardan söz ediyoruz, yanlış anlaşılmasın. Peki, bu araştırmanın 2011’de İsveç’te yapılmasına şaşırdık mı? Tabii ki hayır!
Aynı yıl yapılan bir başka araştırma da gösterdi ki, yukarıda bahsettiğimiz gibi yüksek miktarda çikolata tüketenlerin kardiyovasküler rahatsızlıklara yakalanma riskinin %37 azaldığı görülüyor. Özellikle bitter çikolatada düzenli tüketimde bir süre sonra kalp rahatsızlıkları, kolesterol ve damar tıkanıklığına olumlu yansıyor.
Bitter çikolatanın içindeki flavin üreten ‘flavonol’ proteinleri cildinizi güneşin yol açacağı zararlara karşı koruyabiliyor. Ayrıca cilde kan akışını iyileştiriyor, cildin gerginliği ve nemini de artırıyor. Güneşe çıktığınızdan sonra kızarma etkisi 24 saat sonra başlarken, düzenli bitter çikolata tüketenlerde bu etkinin çok daha az olduğu görülüyor. Bu da demek oluyor ki; deniz ve kum tatili planınız varsa öncesinde cildinizi hazırlamak için birkaç ay veya hafta önce düzenli bitter çikolata tüketmeye başlamanız en iyisi.
İnsülin hassasiyeti vücudun diyabet oluşumuna karşı doğal bir defans mekanizması ve bitter çikolata insülini kontrol altında tutmakta gerçekten işe yarıyor. İnsülin seviyesi düştüğünde de karbonhidratları sindirmeniz zorlaşırken; diyabete de bir adım daha yaklaşmış oluyorsunuz. “Şeker hastalarının yememesi gereken bir şey nasıl bunu yapabilir?” derseniz; tam olarak şöyle oluyor: Bitter çikolataki flavonoid maddeleri vücuttaki nitrik oksit üretimini artırıyor. Bu da insülin hassasiyetinin kontrolünü kolaylaştırıyor. Özellikle de düzenli olarak iki hafta boyunca tükettikten sonra, etkilerini görmeye başlıyorsunuz. Şimdi meyvelerin pabucunu dama atayım demeyin ama, bir bitter çikolata çubuğunun barındırdığı flavonoidlerin miktarının bir elmadakinden beş kat fazla olduğunu biliyor muydunuz?
Bitter çikolata içinde polifenolleri, yani sağlığa çok faydalı olan antioksidanları bulunduruyor. Zaten şimdiye kadar çikolatayla ilgili yapılan onlarca araştırma sonucunun da belirttiği gibi bu antioksidanlar sayesinde bitter çikolata, kan basıncını azaltmaya iyi geliyor. Ancak aynı etkiyi içinde polifenol bulunmayan beyaz çikolatadan elde edemiyorsunuz, aklınızda olsun.
Duygusal yaralara ne kadar iyi gelse de çikolatanın ağrı kesici olmadığı bir gerçek. Ama yine de aspirinin vücuttaki etkilerinin bir kısmını o da gösterebiliyor. Kakaonun kanı inceltici bir görev görmesi, özellikle bu alanda çok etkili.
Bitter çikolata stresi de azaltıyor Şaşırdık mı? Tabii ki hayır, bunu zaten bilmesek üzgün veya gergin olduğumuz zamanalarda elimiz çikolata arar mıydı hiç? Hatta bu konuyla ilgili bir araştırmada bir grup deneğe her gün 40 gramlık bitter çikolata verildiğinde; 2 hafta sonra hepsinin stres hormonlarının azaldığı görülüyor. Kısacası günde bir şerit çikolata yemeniz en iyisi. Böyle zamanlarda dondurmalara, ya da genel olarak çikolatalı dondurmalara yönelenlere duyuralım: Dondurmadan vazgeçin, rahatlamak istiyorsanız ihtiyacınız olan şey bitter çikolata!
Kopenhag Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya bitter çikolata, sütlü veya beyaz olanlara göre çok daha tatmin edici ve doyurucu. Bu da demek oluyor ki; canınız çikolata istediği zaman bitteri tercih ederseniz daha az yiyerek isteğinizi bastırabiliyorsunuz.
