Sabah kahvesiyle güne başlamadan yapamayanlardan mısınız? Ya da gün ortasında bir fincan çayla enerjisini tazeleyenlerden? Günlük rutinlerimizin vazgeçilmez bir parçası haline gelen kafein, vücudu uyararak zihni açıyor, odaklanmayı kolaylaştırıyor ve kısa süreli enerji artışı sağlıyor. Ancak konu kalp sağlığı olduğunda, aynı kafeinin etkileri bazen iki ucu keskin bir bıçak haline gelebiliyor. Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi’nden Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan kafeinin kalp üzerindeki etkilerinin kişiden kişiye değişebildiğini belirterek şunları söylüyor: “Çay, kahve ve kakao gibi doğal kaynaklarda bulunan kafein, merkezi sinir sistemini uyararak kısa vadede dikkat artışı ve fiziksel performansta iyileşme sağlayabilir. Ancak özellikle kalp sağlığı açısından fazla tüketimin etkileri hâlâ tartışmalı bir konu çünkü kafein, tüketilen miktara ve kişinin duyarlılığına göre kalp atış hızını, tansiyonu ve damar genişliğini etkileyebiliyor. Kafeine hassas kişilerde fazla tüketim sonrası çarpıntı veya kalp atımında hızlanma görülebilir. Bu genellikle geçicidir ve miktar azaltıldığında ortadan kalkar.”
Kahvenin Kalp Dostu Yüzü
Peki, kahve içmekten tamamen vaz mı geçeceğiz? Tabii ki hayır! Güzel haber: Uzmanlar, kalp rahatsızlığı veya hipertansiyonu olmayan kişiler için günlük maksimum 400 mg kafein (yaklaşık 2-3 fincan kahve) sınırını güvenli kabul ediyor. Bu miktarın aşılmaması kafeinin olası olumsuz etkilerini en aza indirirken faydalarından da yararlanmayı sağlıyor. Kahve yalnızca enerji vermekle kalmıyor, aynı zamanda antioksidan açısından zenginliğiyle de biliniyor. Bu güçlü antioksidan bileşenler hücre hasarını önlemeye ve damar duvarlarını korumaya yardımcı oluyor. Prof. Dr. Koylan, “Düzenli ama ölçülü kahve tüketimi kalp-damar sağlığını destekleyebilir. Bazı araştırmalar, günde 2-3 fincan kahve içen bireylerde kalp hastalığı riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor” diyor. Kahve aynı zamanda tip 2 diyabet riskini azalttığı düşünülen etkileriyle dolaylı olarak da kalp sağlığını koruyabiliyor. Çünkü diyabet, kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biri; aman dikkat!
