Hong Kong denince aklımıza gelen, dikey bir şehir olur hep... Sefertası gibi binalar, tepelere insanı nefessiz bırakacakmış gibi yerleştirilmiş gökdelenler ve ışıl ışıl geceleriyle aklımıza gelir bu şehir... Oysa Hong Kong, 235 kadar adadan meydana gelen yemyeşil tepelere, masmavi plajlara, egzotik sokak pazarlarına da sahip bir kent.
Hong Kong, 1842 yılında yapılan anlaşmayla Çin'den İngiliz yönetimine geçer. İkinci Dünya Savaşı sırasında bir ara Japonya'nın hakimiyetine de giren Hong Kong, şimdi Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı özel bir yönetim bölgesi. Hong Kong; Hong Kong Adası, Kowloon, Lantau Adası ve New Territories'den oluşan bir şehir. Aynı zamanda Çin'in dünyaya açılan finans başkenti ve en kozmopolit ve zengin şehri. Asya'nın en büyük serbest pazarı ve limanı olan Hong Kong, son senelerde Asya'nın sanat merkezi haline de geldi. Her sene binlerce sanatseveri çeken Hong Kong Sanat Fuarı, Art Basel tarafından satın alındı bu sene.~
BU ŞEHİRDE YAPACAK ÇOK ŞEY VAR
Hong Kong gözünüze derli toplu gelse de gezecek, ziyaret edilecek o kadar çok yer var ki, zamanınızı iyi kullanmanız lazım. Neyse ki kolay yürünebilir bir şehir. Çok turistik de olsa şehri anlamak için gidilmesi gereken bir yer Victoria Peak; Victoria Limanı, Kowloon ve Hong Kong'u meydana getiren adaları buradan görmek çok büyüleyici.
Sanat ve antika merakınız varsa Hong Kong'un Soho'su sayılan Hollywood Road'u baştanbaşa yürümeniz lazım. Galeriler, antikacılar, aradaki yollarda ufak pazarlar, şehrin en iyi kafeleri bu yol ve çevre sokaklarının üzerinde. Hong Kong aynı zamanda birçok plaja da sahip. Yüzmek, güneşlenmek ve lokantalarında deniz mahsullerinden bir ziyafet çekmek için civar adalarda bulunan Butterfly Beach, Shek O Beach plajlarını ve Po Toi adasını tavsiye ederim.
ÖZLEM AVCIOĞLU
