Sürekli yorgun olmaktan daha kötü bir şey varsa o da neden yorgun olduğunuzu bilmemek. Baktığınızda her şeyi doğru yapıyor gibi görünebilirsiniz. Sekiz saat kesintisiz uyku, sabah erken kalkma, erken yatma… Ama yine de yorgunluğunuz geçmiyorsa belki bu yazı ile sebebini bulabilirsiniz!
Günlük enerji seviyenizi belirleyen temel ihtiyaçlardan biri uyku olsa da yanında birçok faktör daha var. Hormon seviyeleri, fiziksel direnciniz, beslenme şekliniz… Bunların ortalamasına bakılınca herhangi biri yorgunluğunuzu etkiliyor olabilir. Şu an bu yazıyı okurken yorgun hissediyorsanız ve eliniz yanınızdaki fincana doğru gidiyorsa aklınızdan bile geçirmeyin! O kahveyi bir kenara bırakın çünkü bu daha bitkin hissetmenize yol açabilir.
Kahveyi çok seviyoruz. Sabah kalkıp o Türk kahvesini içmeden, öğle yemeğinden sonra ofiste o filtre kahvesini yudumlamadan gün geçmiyor… Kahve oldukça iyi bir antioksidan ve gerçekten de sabah uyanınca harika oluyor. Tek sorun, kahvenin fazlası vücudumuzun direncini düşürüyor. Yapılan araştırmalarda kahve tüketimini azaltan insanlar sabahları kendilerini daha dinç hissediyor.
Enerjiniz düştüğü anda eliniz bir kahveye gidiyor olabilir ama ne yazık ki bu yorgunluğunuzu iyileştirmiyor. Çözüm nedir diye soruyorsanız, çözüm basit görünse de, kahve bağımlıları için biraz zor. Sabahları bir veya iki fincan için ama öğleden sonra kahve keyfinizi yapmayın. Eğer kahveniz ile hindistan cevizi yağını karıştırırsanız, vücudunuz kahveyi daha geç sindirerek etkisini artırıyor.
Yorgunluğunuzu etkileyen bir sebep de hormon dengeniz olabilir. Çoğu zaman stres hormonları salgıladığımızı fark etmiyoruz bile ancak bu fiziksel olarak devam ettiği için, günün sonunda bitkin düşüyorsunuz. Hayatınızdaki günlük sıkıntıları unutun demek çok kolay ama yapması zor, bu nedenle adaptojenik besinler ile hormon düzeyinizi dengeleyebilirsiniz.
Yeteri kadar rahatlamıyor olabilir misiniz? O zaman kendiniz için rahatlama ve huzurlu anlar yaratmayı alışkanlık haline getirmenin zamanı gelmiştir! Bedeninizin ve zihninizin rahatlamasına izin verin. İster yoga ile, ister meditasyon, yazı yazmak, en sevdiğiniz müziği dinlemek, parkta yürüyüşe gitmek veya kitap okumak… Yapmayı sevdiğiniz birşey bulun ve bunu günlük rutininize dahil edin. Tüm günün stresini attıktan sonra muhteşem hissedeceksiniz!
Düzensiz beslenme günlük enerji seviyenizi oldukça etkiliyor. Yorgun bir beden aslında vücudunuzun ihtiyacını karşılamadığınız için size yolladığı bir uyarı. İşlenmiş yiyeceklerden ve fazla şekerden uzak kalarak beslenme şeklinizi dengeye sokun. Sağlıklı yağlar, protein ve karbonhidrat dengesini sağladığınızda vücudunuzdaki değişime siz de çok şaşıracaksınız.
GETTY
Her şeyin başı su demiştik… Enerjik hissetmenin başı da su! Eğer yeteri kadar su içmiyorsanız, yorgun hissetmek bunun ilk göstergelerinden biri. Yapılan araştırmalarda insanların su içme oranı ile enerji seviyeleri eşit oranda yükseliyor! Yani suyu ihmal etmeyin!
“En son spora beden eğitimi dersinde gittim” diyenlerdenseniz size biraz kötün bir haberimiz var. Egzersiz yapmak enerji seviyenizi yükseltiyor ve düzene sokuyor. Spor yapmayan ve hareketsiz bedenler ne yazık ki daha yorgun oluyor. En yakın spor salonuna yazılmak veya evinizin yakınındaki yürüyüş parkuruna çıkmanız için işaretinizi veriyoruz! İnsan vücudu hareket etmek için yaratıldı, o kasları çalıştırmamız gerekiyor! Egzersiz ve hareketi hayatınıza ufacık değişiklikler ile bile dahil edebilirsiniz… Kısa mesafeleri araba ile gitmek yerine yürüyebilirsiniz, veya tüm gün ofiste oturuyorsunuz, öğle arasında yarım saatlik bir yürüyüş bedeninizde büyük farklar yaratabilir.
Sekiz saat uykuya çok da takılmayın… Yorgunluğunuzu etkileyen çok fazla şey var. Bir yerden başlamak lazım, haftanın her günü bu değişimlerden birini deneyerek enerjinizdeki farkı görebilirsiniz. Belki de yorgunluğunuz tamamen geçer!
